Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması üzerinde CHP’de keskin bir cepheleşme başladı. 

Ekrem İmamoğlu tüm CHP’nin içerisinde ipleri eline almaya çalışırken Özgür Özel bu denklemi dengeli bir şekilde bozmaya çalışıyor.

Özgür Özel’in parti içinde izlemeye çalıştığı denge politikası Ekrem İmamoğlu’nun karizmasını güçlendirirken Mansur Yavaş ise radikal yaklaşımlarla kendi karizmasını artırıyor.

Özgür Özel, tutuklanan Ahmet Özer için tüm CHP’li belediye başkanlarını Esenyurt’a çağırdı.

CHP’li üç belediye ise genel başkan Özel’in bu çağrısına rest çekti. Mansur Yavaş, Burcu Köksal ve Tanju Özcan Esenyurt’a resmen terör santrali kuran Ahmet Özer’i savunma mitingine gitmedi.

Mansur Yavaş bir cenazeye katılacağı bahanesini öne sürdü.

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan Esenyurt’ta toplanıldığı esnada sosyal medya hesabından çay fotoğrafı paylaştı.

Afyon Belediye Başkanı Burcu Köksal da tam o sıralarda Emniyet müdürüyle olan ziyaretinin fotoğrafını paylaştı.

Bu üç belediye başkanının da tuzu gayet kuru zira DEM (HDP) tarafından kendilerine vurulan bir pranga söz konusu değil.

Başarılarını yalnızca kendi çabalarına ve bugün daha da ortaya çıkarttıkları milliyetçi yaklaşımlarına borçlular. 

İmamoğlu ise bugün İmamoğlu olma borcunu DEM’e borçlu.

Özgür Özel işte bu iki cephe arasında kalarak gittikçe parçalanıyor.

Zira hatırlarsınız ki Kemal Kılıçdaroğlu henüz genel başkanken bir Almanya ziyareti gerçekleştirmişti.

Tam bu ziyaret esnasında Ekrem İmamoğlu’na siyasi yasak meselesi gündeme gelmiş ve İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’nu saf dışı bırakarak Meral Akşener ile birlikte Saraçhane’de insanları toplamıştı.

Kılıçdaroğlu apar topar uçakla geri dönmek zorunda kalmıştı ama nafile...

İmamoğlu şovunu yapmıştı.

Şimdi yine Ahmet Özer meselesinde de Özgür Özel tüm CHP’li belediyeleri Esenyurt’a toplama çağrısı yapmadan önce İmamoğlu şovunu adliye önüne gece yarısı insanları toplayarak yaptı.

İmamoğlu, DEM’den aldığı güçle birlikte Özgür Özel üstünde ciddi bir tahakküm kurmayı başarırken diğer tarafta CHP içinde oluşan, Mansur Yavaş’ın başını çektiği milliyetçi cephe ise dengeleri iyice bozuyor.

Peki hangisi başarılı olur?

Aslında CHP’nin kemik seçmeninin derdi hiçbir zaman DEM, Selahattin Demirtaş, Osman Kavala ya da diğer benzeri faktörler olmadı.

CHP seçmeninin derdi CHP.

CHP’nin politik açıdan dertlenmesi gereken konuysa en büyük rakibi mütedeyyin ve milliyetçi kesimden oy alamaması.

Buradan oy alma nezaketine de hiçbir zaman girişmediler, helalleşme politikasından öteye gidip mütedeyyin insanların gönlüne dokunamadılar.

Sürekli, “HDP, Selahattin Demirtaş, Osman Kavala” argümanlarını çığlıklarla atması, Sezgin Tanrıkulu gibi CHP’nin ve Atatürk’ün orijinal çizgisini saptıran isimlere taviz vermesi de milliyetçi kesimin kalbine dokunmadı.

Emekli maaşları, hayat pahalılığı gibi faktörler Türkiye’de bu kadar rezalet olmasaydı yerel seçimlerde AK Parti seçmeni sandığa gitmeme kararını gözden geçirip AK Parti’nin yere serilmesine izin vermezdi. 

Uzun lafın kısası, Mansur Yavaş öncülüğünde oluşan, mütedeyyin ve milliyetçi kesimin hislerine dokunan adımların yavaş yavaş atılıyor olması CHP açısından büyük bir devrim.

Terörle arasına mesafe koyamayanlara muhtaç olduğunu hissettiren CHP’nin halk nezdindeki prestij kaybı, CHP içindeki yeni cephe ile yeniden yükselebilir.