Anlamayana hikmetten söz etmek hikmete zulümdür. Anlayandan hikmeti esirgemekte anlayana zulümdür. İnsanın kalitesi toplumsal yaşamda para ve şehvete düşkünlüğü nispetinde ortaya çıkar. Ruhbanlık, toplumdan insanın kendini soyutlamasıdır. Sorumluluktan, sınavdan, emanet üstlenmekten, mücadeleden kaçmasıdır. O nedenle ruhbanlar gibi insanın kendisini toplumdan uzaklaştırması İslam’a aykırı bir anlayıştır. Ruhbanlığı hortlatan Hz. İsa’dan sonra bazı Hristiyanlar olmuş. Ruhbanlık Hristiyan dininin esasında yoktu. Furkan suresi ayet 20’de Allah: “Senden önceki peygamberler de yemek yerler çarşıda, pazarda gezerlerdi. Sizi, birbiriniz için imtihan aracı kıldık…” buyuruyor. Mülk suresi ile İnsan suresinde ise Allah: “…Allah hanginizin daha güzel işler yapacağını sınamak için hayatı ve ölümü yaratandır… İnsanı az bir sudan yarattık imtihan etmek için... ” buyuruyor.
İlkokul sonrası ortaokula başlamadan iki yıla yakın kırlarda çobanlık yaptım. Karıncaların, arıların, kuşların ve sair hayvanların koloni ya da sürü hali yaşamlarına tanık oldum. Bitkiler bile öbek, öbek varlık mücadelesi veriyorlar. İnsanın yalnız yaşamı yavan, yaban ve insani değerlerden yoksundur. İnsanlık sınavı can, mal, akıl, iffet ve inanç iledir. İnsan aklı, izanı, irfanı ile insanlık sınavını kazanır. Aksi ifrat ya da tefrittir. Ruhban anlayışta olduğu gibi günah işlemek korkusuyla Müslümanın toplumdan kaçıp dağlarda yaşaması kendisini heder etmesidir. Bakara suresi ile Ahzap suresinde, Allah: “Rabbimiz, bize dünya ve ahirette iyilik ver, diyenlere kazandıklarından nasip vardır… Allah’ın sana verdiklerinden dünyadaki nasibini unutmadan ahiret yurdunu ara. Allah’ın sana iyilik yaptığı gibi sende başkalarına iyilik yap. Bozguncu olma. Allah bozguncuları sevmez.” buyuruyor.
İnsan toplumda hakkaniyetli olmalı ki, insani değeri ortaya çıksın. Allah insana sosyal, mali ve hukuki ilişkilerde adil olmayı, dürüst davranmayı emrediyor. Hz. İsa, kavmini tek Allah inancına davet edip kötülükten men ettiği için dönemin çıkar güruhları onu düşman bellediler, bellettiler. Rum suresi ayet 30’da Allah: “Allah’ın yarattığı fıtrata uygun olmayan din uydurmaya, hüküm koymaya kalkışmayın…” buyurmuş. Hz. İsa ve yakınları baskı ve zulümden kurtulmak için kendilerini özel mekânlarda gizlemek zorunda kaldılar. Sonrası bu anlayışta ileri gidenler, İsa dini Hristiyanlıkta olmayan ruhbanlığı hortlattılar. Mâide suresi ile Haşr suresinde Allah: “…Allah yeryüzünde olanların hepsini yok etmek istese Allah’a karşı kim ne yapabilir? …Ey basiret sahipleri, ibret alın!” buyuruyor. Hz. İsa: “Ey kavmim! Sadece Allah’a kul olun, kula değil.” dediği için İsa’ya düşman kesildiler. Ruhbanlık insanlardan uzaklaşarak dünya zevklerini terk edip aşırı şekilde kendini ibadete vermektir.
Havariler, Hz. İsa’ya: “Ey İsa! Yeryüzünde bir benzeriniz daha var mıdır?” dediler. Hz. İsa: “Sözü zikir... Sükûtu fikir. Bakışı ibretli olan benim gibidir…” buyurmuş. Hadid suresi ayet 27’de Allah: “…İcat ettikleri ruhbanlığa gelince biz, onu onlara farz kılmamışken Allah’ın rızasını kazanmak gayesiyle onu kendileri icat ettiler. Gereğince ona da uymadılar. Onlardan pek çoğu fasıktı. Ruhbanlığı icat eden bazı Hıristiyanlardı. Hz. İsa’dan sonra baskı ve zulüm nedeniyle bazıları özel mekânlara kaçarak toplumdan soyutlanıp kendilerini ibadete adadılar. Böylelikle ruhbanlık Hristiyanlığa yerleşti.
Allah, İsa’ya: “Falan şehre git. Halkı imana davet et. Benim nimetlerimi yedikleri hâlde bana değil putlara tapıyorlar. Onlar yaşlılara ve kadınlara saygılı. Kadınlar erkeklerine bağlı, çocuklarını güzel terbiye ediyorlar. Doğru konuşuyor yalan söylemiyorlar. Emanete ihanet etmezler. Kanaat sahibidirler yığın, yığın mal yığmazlar. Bu beş haslet kendilerinde olmasaydı onlara azap ederdim… Bu beş haslete sahip ahirete imansız gitmez.” buyurdu. Al-i imran suresi ayet 54’de Allah: “Onlar tuzak kurdular. Allah da onlara tuzak kurdu.” buyurmuş. Söz konusu tuzak İsariloğulları’nın Hz. İsa’ya suikast girişimidir. Suikast sırasında havarilerden biri İsa aleyhine kâfirlere casusluk yapmış. Allah’ın tuzak kurması onların kurduğu tuzağı bozmasını ifadedir.
Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!