İş ve eş, insanın her şeyi. Dünya onlarla güzel, aksi felaket! O nedenle iş ve eş ilişkilerinde güven esastır. 21’inci Yüzyılın önemli sorunlarının başında işveren ve çalışan ilişkileri gelmekte... İşçi işin, işveren işçinin hakkını verdiğinde niza çıkmaz. Devletler nizaları önleme maksatlı kanun ihdas ederler. Bu yasalardan biri de İş ve Sosyal Güvenlik Hukukudur. İşveren veya çalışan hakkı en temel insan hakkıdır. Zorbanın mazlumu, masumu mağdur bırakmaması için devlet İş ve Sosyal Güvenlik Hukukuyla işveren ve çalışan haklarını güvence altına alır. Yasaların gayesi adaletin tecellisi ile hakların teslimidir. Despotlara karşı mazlumları, masumları korumak içindir. İnsanı tanımanın kıstası parasal ilişkilerdir.

Çalışma hayatımda işime mesai başlangıcından önce gittim. Mesai bitiminden sonra ayrıldım. Ne memurluğumda, ne de amirliğimde hiç kimseye bugün git yarın gel tavrı koymadım. İşimi ertesi güne bırakmadım. Kanuna, nizama bağlı çalıştım.  Çalıştığım yıllarda işçi, işveren ilişkilerinin sorumluluğu uzun yıllar bana ait idi. Her zaman işçi masum olmuyor. İşveren de mağdur olabiliyor. Patronların nice haksız suçlamalara maruz kaldığına tanık oldum. Bazı patronların da işçi hakkını gasp ettiğine muttali oldum. İyi ki yasalar var! İşçinin de, işverenin de dürüstlüğü şart. Hucurat suresi ayet 9’da Allah: “…Adaletli davranın, Allah adil davrananları sever.” buyurmuş. Çalışan veya çalıştıranın adalet ölçüsü yasaldır. Kömür ve maden ocaklarında iş kazalarını azaltmak, mağduriyetleri önlemek bağlamında İş Sağlığı ve İş Güvenliği sistemiyle ilk yasal düzenlemeyi 18’inci yüzyılda İngiltere yapmış.

Ülkemizde işveren, işçi ilişkilerine yönelik ilk kapsamlı düzenleme 1936’da tesis edilmiş. Tarihe baktığımızda patronlara örnek davranışlıları Şuayp Peygamber ile Hz. Hatice’de görmek mümkün. Hz. Musa ile Hz. Peygamber’in iş ilişkileri de çalışanlara örnektir. Taraflar arası güven dürüstle sağlanır. Memnuniyet hâsıl olunca hak eden hak ettiğini bulur. Hz. Peygamber, patronu Tahire Hanımın ticaret kervanına becerisi ile beklenenin üzerinde değer katmış. Tahire Hanım’ın güvenini, gönlünü kazanmış. Bu güzide iki insan insanlığa güvenli, huzurlu ticari müessese ile mutlu, itibarlı aile yuvasının nasıl yaşatıldığına örnek. Malum, İslam’dan önce Hz. Hatice, Tahire ismi ile anılıyordu. İslam’ın özeti olan “Veda Hutbesi” insan haklarıyla alakalı bir beyannamedir.

Fransız İhtilalinin fikir babalarından filozof Lafayet 1789’da yayınlanan İnsan Hakları Beyannamesinden önce “Bütün hukuk sistemlerini incelediğimde İslam Peygamberinin Veda Hutbesinde belirttiği adalet ve insani prensiplere vakıf olduğumda ey şanlı Peygamber! Adaletin öyle bir zirvesine ulaşmışsın ki, o seviyeyi hiç kimsenin erişmesi mümkün değil.” demekle adaletin önemine dikkat çekmiş. Gün olmuş Hz. Musa yaşadığı şehri terke zorlanmış. Bir başka yerleşkeye yaklaştığında kalabalığa tanık olmuş. Hayvanlarını sulamak için bir kenarda bekleyen iki kıza: “Neden uzakta bekliyorsunuz?” dediğinde, kızlar: “Bizim ihtiyar bir babamız var. Diğer çobanlar hayvanlarını sulayıp çekilinceye kadar bekleriz.” demişler. Musa hayvanlarını sulamada kızlara yardımcı olmuş.

Kızlara, babaları Şuayp Peygamber: “Bugün erken döndünüz, neden?” dediğinde, kızlar: “Baba bugün bir genç yardımcı oldu. Ona ücretini verelim.” dediklerinde Şuayp Peygamber: “Onu, bana çağırın.” demiş. Kızlardan biri o genci bulup babam sizi tanımak istiyor.” demiş. Şuayp Peygamber ile Musa Allah’ı şahit tutup 8 yıllık iş akdi yapmışlar. Neml suresi ayet 10’da, Allah: “…Ey Musa! Peygamberler korkmaz…” buyurmuş. Kim niye, neden korkar? Kötülük yapanlar korkar. Hak, hukuk tanımayanlar korkar. Mazlumu, masumu mağdur edenler korkar. Şuayp Peygamber, sekizinci yılın sonunda Musa’ya: “Kızlarımdan istediğini sana eş vereyim. İstersen çalışma yılını on yıla çıkar.” demiş. Güven olduğunda gelecek adına neler planlanmaz ki...  Şuayb’in kızlarından biri geleceğin peygamberi Musa’ya, Tahire Hanım da son peygamber olacak İslam Peygamberine eş olma şerefine nail olmuşlar. İş ilişkisinde dürüst davrananlara ne mutlu!

Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!