Şehirlerin gelişmişliğinde ölçütlerin başında sosyo-ekonomik-kültürel yanı ele alınır. Sosyo-kültürel yanı da o şehir de yaşanan tiyatrodan sinemaya, konserlerden edebiyat etkinliklerine kadar yaşamda kültür ve sanatın yer alması ile ilgilidir. Kısaca; sanatta gelişmişlik ve yaygınlığıdır bunun adı. Bu şehirdeki sanatın her alanı ile de ilgilidir. Sergiler de bunlardan biridir.
Sergiler şehirdeki sanatçı çevresi kadar, sergilerin alt yapısı ile de birbiriyle bağlantılı konudur. Eskişehir’de sergilere baktığımızda alt yapısı olan sanat galerilerinin görünürde yeterli gibi görünse de yetersizliği bir gerçektir. Hatta ihtiyaçın çok çok altında sanat galerisine sahip şehirdir Eskişehir. Oysa sanat galerileri önce şehirlerindeki sanatçıların sergi gereksinimini karşılar sonrada başka şehirlerden hatta yurt dışından gelecek sergilere de imkan sağlar. Ayrıca bu sergilerde galeri yöneticileri, sergi seçici kurulları ve küratörleri ile resim, heykel, fotoğraf, seramik, baskıresim, karikatür, grafik, arşiv, koleksiyon gibi sergilerini dönüşümlü düzenleyerek hem sanatçılar arasında eşitliği, hem de topluma sanatları eşit sunumları ile dengeyi sağlamak yeteneklerini göstermeleri gerekiyor. Eskişehir’in bir büyük eksiği de özel sanat galerilerinin olmaması nedeniyle sanat eserleri satışının ve sanat piyasasının hiç olmamasıdır.
Geçtiğimiz hafta Eskişehir’de 5 sergi açıldı. Bunlardan birisi Eskişehir Sanat Derneği’nin kurulduğu 2002 yılından beri her yıl 8 Martta açtığı ve sürdürdüğü Dünya Kadınlar Günü sergisi idi. Büyükşehir Sanat Merkezinde açılan karma sergide 31 resim, bir heykel ve 24 fotoğraf yer aldı. Sergi açılışında Eskişehir’in tanınmış ressamı Münevver İzgi’nin günün anlamını anlatan konuşması ile açıldı.Eskişehir’in en kalabalık açılışlarından biri gerçekleştirildi.
İkinci sergi Tepebaşı Belediyesi’nin Atila Özer Karikatürlü Ev Sanat Galerisinde Eskişehirli ressam Gülser Tuna’nın resim sergisi idi. Gülser Tuna Levent Oyluçtarhan’ın atölyesinde uzun yıllar resim tekniklerini ve kültürünü almış, 2007 yılından beri kendi atölyesinde çalışmalarını yapan ressamımız. Bu sergisi onun 4. Kişisel sergisi. Daha önce 2016 yılında Eskişehir’de Tepebaşı Belediyesi’nin Atila Özer Karikatürlü Ev Sanat Galerisinde ilk sergisini açtıktan sonra 2018 yılında İstanbul’da Bakırköy Sanat Derneğ i(BASAD) da, 2019 yılında İzmir’de İzmir Ticaret Odası Sanat Galerisinde açmış. Çok sayıda katıldığı karma sergilerinden tanıdığımız bu sergisinde Gülser Tuna yağlıboya çalışmalarını sergiliyor.
Üçüncü sergi, tarihi Odunpazarı semtimizdeki Oda Art Sanat Galerisinde Sivas’dan Cumhuriyet Üniversitesi Üniversitesi Mimarlık Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi’nden iki öğretim üyesi sanatçının ayrı ayrı açılan heykel sergileri. İlk sergi Merve Duydu’nun “Frekans” adını verdiği kişisel Heykel Sergisi. Öğr.Üyesi Merve Duydu’nun alçı döküm ve polyester kullanarak yaptığı figür ve portre (Büst) türü çalıştığı heykelleri. Merve Duydu, 1989 yılında doğan sanatçı 2011 yılında Cumhuriyet Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel bölümünden mezun oldu.
Yüksek lisansını kültürel antropoloji alanında tamamlayan sanatçı 2021 yılında Yıldız Teknik üniversitesi Sanat Tasarım alanında ki doktora eğitimini tamamlayarak mezun olduğu Cumhuriyet Üniversitesi Mimarlık Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Grafik bölümünde Dr. Öğretim Üyesi oldu. İkinci Sergi Ayşe Karabet Tekin’in “Yad & quot” adını verdiği 25-30 cm boyutlarında ev ve insan ilişkisini sorgulayan heykel sergisi.
Ayşe Karabey Tekin, bilgisayar ortamında çizimlerini yaparak parça parça çıktılarını birleştirerek sonra da akrilik boya ile renklendirerek yaptığı küçük boyutlu evlerin biraradalığını insanı da katarak yaptığı heykelleri. Ayşe Karabey Tekin, Cumhuriyet Üniversitesi Mimarlık Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Grafik Sanatlar bölümü Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Karabey Tekin Lisans eğitimini, Cumhuriyet Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü, Yüksek Lisans Eğitimini Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Bileşik Sanatlar Ana sanat Dalı ve Sanatta Yeterlik Eğitimini Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Heykel Ana Sanat Dalı’nda tamamlamış. Yurt içinde ve yurtdışında karma sergilere, ulusal ve uluslararası sempozyumlara katılmış sanatçılarımızdan.
Dördüncü Sergi, Eskişehirli ressamlarımızdan Emine Kahvecioğlu’nun Eskişehir Sanat derneği’nin e-galerisinde online olarak açtığı “Kadınca” adını verdiği kadın portrelerine ağırlık verdiği kişisel resim sergisi.
Eskişehir doğumlu sanatçılarımızdan Emine Kahvecioğlu, resime çocukluğumdan beri tutkuyla seviyordu. 2005 yılında Eskişehir Olgunlaşma Enstitüsü Pratik Kız Sanat Okulu resim bölümüne devam etti .Eskişehir Sanat Derneğinde resim ve desen çalışmalarına katıldı.Turhan Somer Atölyesinde ve Bizce Sanat Atölyesinde çalışmalarını sürdürdü. Kendi atölyesinde çalışmalarını sürdüren sanatçı,resimlerinde yağlıboya, akrilik boya kullanıyor ve suluboya denemeleri yapıyor. Yurt içi, yurt dışı sergilerde yer alan Emine Kahvecioğlu daha önce “Ben daha çocuğum” adlı sergisindeki eserleri ile çocuk evliliklerine karşı tepki sergisiyle , daha sonrada kadına şiddete karşı eserler tanınmaktadır. Emine Kahvecioğlu daha önce de 2014, 2015 (Kütahya), 2017, 2019, 2020 yıllarında kişisel sergilerini açmıştı. 2017 yılında aldığı “Yılın Kadın Ressamı Ödülü” var.