Eskişehir’de “Sanatın adresi” olan Eskişehir Sanat Derneği, kurulduğu 2002 yılından beri Eskişehir’de sanatın her alanında etkinlikler gerçekleştiriyor. Bu etkinliklerin arasında her ay ulusal ya da yerel bir şiir etkinliği düzenliyor ve Dünya Şiir Günü’nü kutlama etkinlikleri de bunlardan biri.

I M G 20240330 W A0025

Şiir etkinlikleri antik çağdaki Dionysos şenliklerindeki gibi ülkemizin dışında artık şehirlerin büyük meydanlarında, açık hava sahnelerinde şairlerin şiirlerini okumalarıyla yapılıyor. Eskişehir Sanat Derneği de bunu Eskişehir’de uygulamak üzere geçen yıl başlattığı açık hava şiir etkinlikleri düzenliyor ve iki yıldır Dünya Şiir Günü’nü Eskişehir’in en hareketli caddelerinden biri olan Hamamyolu Caddesindeki Sabahattin Günday Parkı içersinde yapıyor. Bu yıl Yerel Seçimler nedeniyle 21 Mart günü olan bu kutlamayı 30 Mart gününe kaydırarak parkda Mehmet Sadık Bozkurt’un sunuculuğu ile yaptı. Etkinlikte her ülkenin ulusal şiir bildirisi, şehirlerin yerel şiir bildirisi yapıldığı gibi  bu yıl Eskişehir’in Dünya Şiir Günü Bildirisini Şair Yeliz Gür hazırladı ve okudu. Gür “Şiir sevdadır.Şiir aşktır. Şiir Mecnu’nun Leyla’sı  Ferhat’ın Şirin’i Mecnunların haykırışı, İç çekişidir şiir. Şiir kavgadır Gök gürültülü yağmurdur şiir, Şiir yüreğin gamzesi, çığlığı, ıslığı, ağıtıdır. Aşk şarkıları zafer marşlarına, Şehit olan asker analarının  ağıtları çocuk seslerine karışır, Çok sesli korodur şiir, yürek orkestrasıdır. Şiir yol arkadaşıdır. Şiir, uzun ince bir yoldur. Şiir yürür, arkasına bakmaz.  Şiir, her şeyden ve herkesten daha güçlüdür. Kral da tanımaz, kural da…Şiir, Ezer, geçer…” dedi. Ardında şairler hem kendi şiirlerini, hem de şiirimizin en seçkin örneklerinden şiirler okudular. Etkinlikte Nurhan Noyan Kaya, Mesut Yaman, Kadriye İmgek, Güngör Kibaroğlu, Yeliz Gür, Hilmi Can, Rahmiye Yücelal, Mehmet Eratak,Yalın Tunalı, Ali Kanneci,Mehmet Sadık Bozkurt yer aldılar Ayrıca parkta şiir dinleyenler arasından çıkıp şiirini okumak isteyenlerde şiirlerini okudular.Dünya Şiir Günü Eskişehir’de mikrofonla Hamamyolu’nun bir uçundan öbür uçuna şairlerin sesiyle şiirler, dizeler yayıldı.


 

Battal 2

Lületaşı sanatçımız Battal Dülger anıldı

Sanata ve sanatçılarına önem veren, sanatçılarıyla övünen ülkelerde, 300 yıl, 500 yıl önce  yaşamış, kültürlerini, sanatlarını yaratmış sanatçılarını unutulmuyor, onlar adına etkinlikler düzenleniyor. Eserleri müzelerde korunuyor, gelecek kuşaklara gösteriliyor. Onları tanıyorlar, tanıtıyorlar, hala yaşadıkları şehirlerde aralarında yaşıyormuşcasına tanıyorlar. Onların bilgi birikimlerini ve deneyimlerini gelecek kuşaklara taşıyorlar.

Lületaşımızı ilk işleyenler, sanat eserine dönüştürenler kimler? Böyle bir çalışma daha yok. İlk işleyen duayen, lületaşımızın piri, usta sanatçısı olarak bilinen Kral Ali Osman Denizköpüğü hakkında da bilgimiz çok az. Aynı kuşaktan Ethem, Aydın, Niyazi Konçak kardeşler, Dede Süleyman, Hoca Ahmet, Avcı Ahmet, Latif Siyahi’lerin adları da unutuldı. Hiçbir yerde eserleri yok.Bilenleri, tanıyanları da yok. İkinci kuşaktan yani Artist İsmail, İsmet Bekler, Refik Çarık,Hüseyin Yanık, Sümer Gövem, Mehmet Uçar, Hasan Kalemçi daha yakın zamanda vefat edenler de unutuldu. Elimizde ne işleri var, ne fotoğrafları, ne de onlara sahiplenenleri oldu. Eskişehir Sanat Derneği Artist İsmail (Özen) ve İsmet Bekler ile başlattığı araştırma, tanıtma, tanıtma ve anma etkinliklerini sürdürerek Eskişehir Saaatçiler Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Eskişehir Lületaşı El Sanatçıları Koruma ve Yaşatma Derneği İşbirliği ile  2017 yılında vefat eden Lületaşımız önemli usta sanatçımızdan Battal Dülger’i Büyükşehir Sanat Merkezi’nde  açtığı fotoğraflarla lületaşı sergisi ile andı, daha doğrusu hatırlattı ve tanıttı.

Battal Dülger 1955 yılında  Eskişehir’in Yahnikapan  köyünde doğdu. Liseye gidebilmek için Eskişehir’e yerleşti. Resim yapma yeteneği vardı ve daha ilkokulda iken öğretmeni tarafınfan fark edilmişti. Lise yıllarında çok iyi karakalem resimler yapıyordu, sanata yatkınlığı vardı. Yaz tatilinde harçlığını çıkarmak için dayısının yanında inşaatta çalışırken  boş zamanlarında yontulmaya uygun temel taşlarından heykel yapıyordu. Aynı inşaatta çalışan ünlü lületaşı sanatçısı Artist İsmail’in bir tanıdığı ile tanıştı. 1973 yılında 18 yaşında amcasının aracılığı ile Artist İsmail’in yanında lületaşı işlemeye başladı. Kendisi ile 1984 yılında yaptığım röportajda  “18 yaşımda idim. Daha küçük yaşlarda başlayanlar gibi değildim. Ustam kompozisyonlu pipolar yaptığı için, benim de resim yeteneğimi öğrenince ilk önce resim çizdirdi, daha sonra işlemeyi öğretti. İlk işim geyikli pipo idi” diye anlatmıştı. O yıllar Artist İsmail, Cemalettin Tırık ile ortak çalışıyorlardı. Battal sadece Artist İsmail’in değil Cemalettin Tırık’ında çırağı olmuştu., ondan da çok şey öğrenmişti.  O atölyede 6 ay yanlarında kaldı. Orada atlı, geyikli kompozisyonlu pipoların yanında portre işlemeyi de öğrenmişti. Sonra Ertuğrul Cevher, Ekrem Konçak, Süleyman Coşkun, Emre Ege, Muharrem Yılmaz, Kadir Baysal ile çalıştı.Kendisini hep geliştirdi 10 yıllık usta sanatçı iken anatomik olarak çok başarılı hayvan ve insanlı kompozisyonlu işler yapıyordu. Daha çok çıprak nüleri ile dikkati çekiyordu. Eski Yunan heykelleri gibi eserleriyle Amerika’daki pazarına yönelik nüler ve erotik siparişler alıyordu ve toplum buna alışık olmadığı için onları ulu orta değil atölyesindeki asma katında gizlice yapıyordu. Önce kardeşleri Mustafa ve Cafer’i sonra da oğlu  Ali Dülger’i yetiştirdi. Battal Dülger Atatürk Lisesinin gece bölümünü okuyordu. Son senesinde okul kapatılınca  bitiremedi.. Bir ara bu gün adı Atatürk Meslek Lisesi olan Eskişehir Sanat Endüstüsünde açılan Lületaşı Kursunda öğretmenlik de yaptı. 2014 yılında Eskişehir Sanat Derneği Eskişehir Sanat Ödülleri töreninde kendisine Yılın Lületaşı Sanatçısı Ödülü verdi ve 28 Nisan 2017 günü  62 yaşında iken vefat etti.

Eskişehir Sanat Derneği’nin her anma etkinliği düzenlediği sanatçımıza yaptığı gibi onun adına ve anısına ödül plaketi olan. “Battal Dülger Sanat Ödülü”nü de babasının  bilgi ve deneyimiyle sürdüren oğlu Ali Dülger’e verdi.

Battal Dülger anısına açılan fotoğraflarla lületaşı sergisinde 64 fotoğrafla, lületaşının yer altından çıkarılmasından işleyen sanatçılarına ve yapılmış işlerin fotoğrafları yer aldı.