Dünya genelinde en büyük tehlikelerden biri de kuraklık ve iklim krizi. Ne yazık ki Eskişehir olarak biz de bu durumdan nasibimizi aldık. İlçelerimizden geçen ve çiftçilerin sulamada kullandığı Sakarya Nehri’nde suların çekilmesi ve nehrin yer yer kuruması büyük tehlike arz ediyor.
Çifteler’de Sakaryabaşı Ana Gölet bölgesindeki suların çekilmesi gündem olmuştu. İlk açıklamalarda bölgede 2-3 bin kadar derin kuyu açıldığı ve kurumanın sebebinin bu olduğu iddia edildi. Ardından bölgede su kaçakları olduğu açıklaması geldi. Belediye Başkanı Zehra Konakcı, DSİ’den bu konuda destek beklediklerini açıkladı.
Son olarak da Sakarya Nehri’nin Sivrihisar’dan geçen kısmının kuruduğunu İYİ Parti Sivrihisar İlçe Başkanı Recep Toptaş duyurdu. Toptaş, ilçedeki tarlalarda birçok ürünün kuruduğu ve çiftçinin büyük zarara uğradığını belirtti. Buradaki durumun da derin kuyular olduğu ileri sürüldü. Bilinçsiz sulama ve derin kuyular, özellikle iklim krizinin ve kuraklığın yaşandığı şu dönemde gerçekten büyük tehlike arz ediyor. Devlet Su İşleri Müdürlüğü’nün bu konuda çalışmalarını ve denetimlerini sıklaştırması gerekmekte. İklim krizini hafife almaya devam edersek değil tarla sulayacak suyu, içmeye su bulamayacak hale geleceğiz.
EKSİ NETLE ÜNİVERSİTE KEYFİ SÜRÜYOR
Yine bir karayan yaraya parmak basalım. Geçtiğimiz günlerde üniversite sınav sonuçları açıklandı ve birçok öğrenci üniversiteye yerleşti. Geçtiğimiz yıl da bu soruna dikkat çekmiştim aslında ama geçen 1 yılda değişen hiçbir şey olmamış. Hatırlarsınız geçtiğimiz yıl eksi netlerle birçok öğrenci üniversitelere yerleşmişti.
Bu yıl da aynı şeyler yaşanmış. Hatta sistemin ne kadar yanlış olduğunu göstermek için Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Behçet Yalın Özkara, üniversite sınavına girip, Fizik’ten eksi 1.75 net yaparak bir üniversitenin Fizik Bölümü’ne yerleşmiş. Bu sistem çok geç olmadan düzeltilmeli. Ne eksi netle üniversiteye yerleşen öğrenci nitelikli bir birey olarak yetişebilir ne de eksi net ile öğrenci alan üniversite nitelikli bireyler yetiştirebilir. Eğitimin niteliksizleştirilmesi, tüm ülkenin kaderini etkileyen bir durum. Nitelikli gençler yetişmeden, maalesef ülkemiz hedeflediği noktalara ulaşamaz.
