Prof.Dr. Behçet Yalın Özkara, hiç üşenmemiş-sıkılmamış araştırmış. Demek ki kendisi de benim gibi bu konuya takıntı yapmış ki, Türkiye'deki kutuplaşmayı kim istiyor, kim yapıyor, işi iç savaşa kadar taşıma niyetiyle kim hareket ediyor, (bence) tespit etmiş.

11 bin 311 kişiyle görüşmüş ya da bu kadar kişi, kendisinin sorularına yanıt vermiş ve çok ilginç sonuçlara ulaşmış. Ayrıntısını isteyen google ağbiye sorar ve öğrenir, ben sadece bir tek sorusuna takıntı yaptım: "CHP'ye ya da AK Parti'ye oy veren bir kişiyle samimi arkadaşlık kurabilir misiniz?"

"CHP'ye oy veren biriyle samimi arkadaşlık kurabilirim" diyen AK Partililerin oranı yüzde 76,9...

Normal, beklenen sonuç. Çünkü, samimi arkadaşlık kurmak için insanların oy verdiği partinin ne anlamı var ki, öyle değil mi?

Öyle değil...

AK Parti'ye oy verenlerin birçoğu sağlıklı düşünürken, son yıllarda yaşananlardan kaynaklı sanırım, CHP'ye oy verenlerin bir kısmı 'sosyal akıl melekelerini' kaybetmiş gibi görünüyor. Nasıl mı?

"AK Parti'ye oy veren biriyle samimi arkadaşlık kurabilirim" diyen CHP'lilerin oranı ise yüzde 25,3...

Yani, her dört CHP'liden 3'ü, AK Partililerle 'samimi arkadaşlık' kurmuyor, kurmak istemiyor...

Maalesef bu durum, açık söyleyeyim, yıllardır CHP, daha doğrusu Erdoğan karşıtı cephe tarafından bile isteye oluşturuldu; Türkiye'deki milyonlarca insan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan nefret ederken, şimdi kendisini seven ya da oy veren insanlardan da nefret etmeye başladı...

Bu iş tamamen algı operasyonları ve yalanlarla dolu haberlerle oluşturuldu. CHP'ye oy veren insanların büyük bir bölümü de sadece tek kaynaktan beslendiği için, gerçekten AK Parti'nin ülkeyi batırdığını, insanların birbirini kestiğini, kendilerinin dışında herkesin çocuk tecavüzcüsü olduğunu, birilerinin gerçekten Merkez Bankası'nın kasasındaki 128 milyar doları çaldığını falan zannediyor. Hal böyle olunca da bu kadar kötü tablonun müsebbibi olan bir partiye destek veren insanları; ya 'koyun' zannediyorlar ya da 'hırsız-vatan haini'...

Aslında kendileri hastalanmışken, en iyi niyetlileri bile AK Parti'ye oy verenleri hastalanmış sanıyor...

***

Yıllar yıllar önce ev sahibi olmadan oturduğum son evin sahibi, benim 'artık' AK Parti'ye oy verdiğimi öğrenince, "Kusura bakma Hakkı kardeşim, bu tercih değişikliğini benim evimde otururken yapsaydın, seni evimden çıkarırdım" demişti de o tarihte bu duruma çok şaşırmıştım. Şimdilerde alıştım...

Bayram ziyaretleri kabus oluyor, belli bir süre sonra bazı akrabalarına "Kaç para için döndün söyle bakayım" sorularına muhattap olmamak için ziyareti kesiyorsun...

Bir süredir yanı başımdaki AK Partililere soruyorum, "siz de CHP'li dostlarınızdan baskı yiyor musunuz" diye, aldığım yanıtlar bazen beni bile hayretler içine düşürüyor!

2023 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı Seçimi sonrasında mahallemdeki bazı esnafın suratını ve tepkisini çekmemek için bir ay kadar onlardan alışverişi kesmiştim. Doğru okudunuz, 2023 yılında Erdoğan karşıtlarını öyle güzel kandırmışlardı ki, "kimseye söylemeyin, aramızda kalsın, kazanıyoruz" diyerek; çevremdeki bütün CHP'liler buna gerçekten inanmıştı. Tabii sonrası büyük bir hayal kırıklığı...

Çevremdeki CHP'lilerin büyük bölümü, günlerinin neredeyse tamamını sadece CHP'lilerle geçirdiği için "Akp'li olmayı" o kadar kötü, iğrenç, aşağılık bir iş olarak algılıyor ki, sık sık "Hakkı aslında AKP'li değil, kendisi gizli CHP'li" diye konuşuyor ve bunu söylerken bana hakaret ettiklerini fark etmeden, övdüklerini sanıyorlar bir de iyi mi!..

Yani diyeceğim şudur ki...

CHP'lilerin bir bölümü sosyal alanlarında, sosyal ilişkilerinde kafayı tırlatmış durumda...

Kendilerini kaybetmiş bir vaziyette bıraksalar bütün AK Partilileri kesmek istiyorlarmış gibi davranmaya başladı maalesef!

Beni okuyan CHP'lileri aklı selime davet etmek istiyorum!

Bir AK Partili olduğum için benim yazımı okumayıp okusalar da kaale almayacaklarını biliyorum, ancak yine de içimdeki insanlığa engel olamıyorum: Gaza gelmeyin arkadaşlar, Erdoğan size göre ülkeyi kötü yönetiyor olabilir, ancak ne kendisi ne de ona oy verenler vatan haini, aşağılık insanlar değil...

Bizler öyle değiliz de...

Ancak sizler, bizi tanımayarak kendinizi hangi konuma düşürüyorsunuz, bir daha düşünün isterim!..