İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması ve tutuklanmasının ardından Eskişehir’de de protesto gösterileri gerçekleştiriliyor. Bu gösterilerden bazıları CHP tarafından organize edilirken, bazıları da STK’lar ya da farklı oluşumlar tarafından düzenleniyor.
CHP’nin düzenlediği gösterilere birçok vatandaş katılıyor. Gerçekleştirilen yürüyüşlerin ardından açıklamalar yapılıyor, sonra göstericiler olaysız dağılıyor. Buraya kadar hiçbir sıkıntı yok. Sorun buradan sonra başlıyor.
Grubun büyük çoğunluğu olaysız dağıldıktan sonra grubun içinden kopan bazı protestocular, dağılmayı reddediyor, farklı bir yürüyüş düzenlemek istiyor, tramvay yollarını kapatıyor. Önceki gün de buna benzer bir olay yaşandı.
Bir grup, İsmet İnönü Caddesi girişine oturdu, tramvayın geçişini engelledi. Yaşları küçük olduğu anlaşılan bu grup, 2 saat boyunca caddeyi işgal etti. Emniyet güçlerinin uyarılarını dikkate almadı. Gerçekten emniyet güçlerimize burada ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Muhtemelen onlar da grubun yaşlarının küçük olduğunu fark etti ve çok ılımlı yaklaşarak uyarılar yaptı.
2 saatin sonunda polis ekipleri yerlerini değiştirdi ve bunu gören göstericiler, durumdan korkarak kaçışmaya başladı. Kaçarlarken de ellerinde yanan meşaleyi polisin olduğu bölgeye attılar. Cadde üzerindeki birçok çöp kutusunu devirdiler. İzlediğim bir görüntü ise gerçekten beni çok üzdü. 3-5 tane kendini bilmez, polisten kaçarken belediyenin temizlik işçilerinin tam yanı başında bir çöp kutusunu yere devirdi.
Kaçarken de birileri ‘Biz terörist değiliz’ diye bağırıyordu. Terörist değilsiniz belki ama vandalsınız! Hiçbir şey savunduğunuz da yok. Bunu bir oyun zannediyorsunuz! Dışarıda olmak ve bu gösterilere katılmak sizin için heyecan aramaktan başka bir şey değil.
Gerçekten bir olguyu savunmaya çalışanlara da zarar veriyorsunuz ancak farkında değilsiniz. Hak, hukuk, adalet, emek diyen insanların savunduğu her şeyin tam karşısındasınız. Yoksa o 2 temizlik işçisinin gözü önünde, o çöp kutularını devirmekten utanırdınız, yüzünüz kızarırdı.
Buradan gençlere tekrar sesleniyorum. Gösterilere tabii ki katılabilirsiniz, bu sizin anayasal hakkınız. Ancak başkalarının hak ve özgürlüklerini çiğnememeye özen gösterin. Provokasyonlara karşı uyanık olun. Herkesin peşinden gitmeyin. Yukarıda anlattığım gibi amacı olmayan gösterilerden uzak durun. Kendinizi daha büyük provokasyonların ortasında bulabilirsiniz. Sonucunda da daha sonra çok pişman olacağınız bir hatanın içinde yer alabilirsiniz.