(Bu nasıl başlık dediğinizi duyar gibiyim. Yarınki köşe yazımda deşifre edeceğim efendim.)
Efsane bir Dışişleri Bakanı. Hakan Fidan. Olabildiğince yürek, olabildiğince adam. Adam gibi adam. Tam bir devlet adamı.
Soğukkanlı tavrı ile çok az mimik kullanarak, etkileyici ses tonuyla, hislerini gizleyerek konuşmasına aşina olduğumuz bir siyasetçi. Dilimizi çok iyi kullanıyor, akıcı Almanca, İngilizce konuşmalarına çoğu kez şahit olduk. 6 dil bildiği söyleniyor. Ama lisan-ı hal, lisan-ı kalden entaktır. Yani hareketler ve beden dili, konuşmaktan daha çok şey anlatır. Adam hal diliyle o kadar çok şey anlatıyor ki. Dosta güven, düşmana korku salıyor.
1968 Ankara doğumlu. 3 çocuk babası Fidan. Dış politika ve güvenlik alanlarında önemli görevlerde bulundu. Bugün Dışişleri Bakanı olması çok da tesadüf değil yani. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı'nda, Başbakanlık'ta dış politika ve güvenlik konularından sorumlu Müsteşar Yardımcılığı, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Yönetim Kurulu Üyeliği, Başbakan Özel Temsilciliği, MİT Müsteşar Yardımcılığı ve Cumhurbaşkanı Özel Temsilciliği gibi görevlerinde üstün başarılara imza attı Fidan.
2010-2023 yılları arasında Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT) başkanlığı görevinde bulundu. Bu göreve gelmesi de tesadüf değildi elbette. 15 yıl Türk Silahlı Kuvvetlerinde astsubay olarak çalıştı. Orduda çalıştığı dönemlerde dil eğitimi aldı.
Kendi isteği ile ordudan ayrıldıktan sonra ABD'de yönetim ve siyaset bilimi alanından lisans dereceleri aldı.
Bilkent "Dış Politikada İstihbaratın Yeri" isimli teziyle yüksek lisans yaptığı yer oldu. Ardından doktora. Uluslararası akademik çalışmalar… Ve Mit’ in patronu oldu.
Fetö’nün kahrolduğu bir dönem. Her taşın altından o ve ekipleri çıktı. İhaneti affetmedi. Dik durdu. Korkusuzca savaştı. Devletin içine sızan hainleri deşifre etti. Boyun eğmedi hiç.
Ardından Ak Parti’ den milletvekili seçildi. MİT’te geçirdiği 13 yıllık başarısı karşılıksız kalmadı ve ‘Fidan'a Türkiye Cumhuriyeti Devlet Üstün Hizmet Madalyası’ verildi.
Uluslararası arenada efsane oldu. Suriye ile yatıp kalktı. Bölgeden haber alamadığı tek bir gün dahi olmadı. Ve 10 yılı aşkın bir çalışma eseri, birçok denklemli topraklarda Türkiye’nin menfaatlerine en uygun şekliyle, Suriye toprak bütünlüğü esasına riayet ederek, sonuç çıktısını Halep’ de bir gece yarısı kahve içerken tüm dünyaya duyurdu.
İç siyasette de az ama yerinde çıkışları ile gündeme geldi. O söylüyorsa vardır bir bildiği denilen adam oldu. Toplumu ikna etmede en başarılı isimler arasında. Ak Parti’nin ve Cumhurbaşkanımızın da en güvendiği isimlerden biri. Parlayan bir yıldız.
Bakalım KEOER IMĞER GZPKZUFEVOERL SÖZU PZ? Hep beraber göreceğiz.