İbrahim Yılmaz Kaynarca, hayata her zaman samimiyet ve içtenlikle yaklaşmış bir insan. Annesine hayran büyümüş bir çocuk. Annesinin okuduğu masallar ve çizdiği resimler, onun motivasyonunu her zaman artırırmış. Çocukluk dönemlerini hatırlamanın kendisine iyi geldiğini moralinin bozulduğu zamanlarda geçmişinin geçtiği sokaklarda yürümenin ona huzur verdiğini belirtti.
Babası ona her zaman, "Harp olur darp olur önemli olan mesleğiniz muhakkak bir mesleğiniz olmalı" dermiş. Bu öğüt, İbrahim’in iş yaşamına bakış açısını şekillendiren temel taşlardan biri olmuş. Tasarım alanında çalışan İbrahim bey, bu işle adeta ruhundaki sanatçıya bir iş bulmuş. "“Benim ruhum koşturmaya alışık, çalışıyor gibi hissetmiyorum, sevdiğin işi yapınca öyle oluyor " dedi. Gerçekten de sevdiği işi yaptığı için çalışmanın yükünü hissetmediğinden bahsetti.
Hayat yolculuğunda siyasetle de ilgilenmiş olan Kaynarca, her zaman sesin değil, sözün yükseltilmesi gerektiğini düşünenlerden olmuş ve siyasetle ilgili yaşadıklarını “Kırıklık insana olursa o küçük bir davadır benim kırıklığım herhangi bir insana olamayacak kadar büyük bir davadır.” diyerek özetledi. Ona göre sağcı- solcu yok; ona göre ahlaklı ve ahlaksız insanlar var. İbrahim Yılmaz Kaynarca, ailesinde bazen zıt görüşler olsa da, insanları anlayarak, her zaman saygı çerçevesinde iletişim kurmanın mümkün olduğunu vurguladı. En güzel örneğini de kayınpederiyle yaptığı tartışmalarda görmüş. 
İbrahim Yılmaz Kaynarca, hayatı boyunca insanlığa katkı sağlamak için çabalayan, samimiyetle işine ve insanlara odaklanan bir isim. Yüzeysel olan şeylerin gelişime katkı sağlamadığını, derinlere inilmesi gerektiğini söyledi. Bu dönemde "kullan-at" ilişkilerinin hüküm sürdüğünü, ancak gerçek anlamda bir şeyler inşa edebilmek için derin düşünülmesi gerektiğini biliyor. Şirketinin kültürünü oluştururken önemli olanın yüzeysel olmayan bir iletişim olduğunu düşünürdü. "Benim şirketimde asık surat yasak," dedi. İnsanlar, sadece işin değil, insanlığın da değerini bilmeliydi. Haftada bir ya da iki gün, kimsenin olmadığı bir zamanda okuma yazma çalışmaları yaptığını söyledi.