F E D-1


     İletişimi en güçlü merkez bankalarından birisi olan Amerikan Merkez Bankası FED, 2025’in ilk faiz kararında bu kez, piyasanın aklını karıştırdı. Kararın hemen ardından açıklanan Federal Açık Piyasa Komitesi (FOCM) karar metninde,  enflasyonun yüzde 2'lik hedefe doğru ilerlediğine ilişkin referansı kaldırıldığını gördük. Daha önceki karar metinlerinde güçlü bir şekilde enflasyonda yüzde 2’lik hedef korunurken, bu karar metninde neden yer almadı? 

Jerome Powell


     Yılın ilk faiz kararında FED beklentiler paralelinde faiz oranlarını yüzde 4.25 ile yüzde 4.5 aralığında sabit bıraktı. Evet beklentiler paralelinde faiz kararı gelmişti ama FOMC metninde hemen göze çarpan, enflasyonda yüzde 2’lik hedef referansının yer almadığı oldu. Piyasa bunu, “FED enflasyonda yüzde 2’lik hedeften uzaklaştı” şeklinde algıladı ve olumsuz tepki verdi. ABD tahvilleri yükselirken, DeepSeek ve Nvdia şoku yaşayan ABD borsaları FOMC metniyle negatif seyrine devam etti. ONS altın fiyatı bir miktar gevşedi. Ancak altın uzun vadede güvenli liman olmaya devam edecektir. Karar metni sonrası tüm piyasa Powell’in açıklamalarına odaklandı. Kameraların karşısına geçen Powell’a ilk sorulan sorulardan birisi de karar metninden enflasyonda yüde 2’lik hedef referansının neden kaldırıldığı oldu. Powell bu soruya “metni kısalttık, hedef hala geçerli” şeklinde cevap verdi. Yazının girişinde iletişimi en güçlü merkez bankalarından birisi olarak örnek gösterilen FED’in bu şekilde bir belirsizliğe imza atması da ilginç karşılandı. Bunun dışında Powell’ın açıklaması normalden daha kısa sürdü. Enflasyonda gidişatın iyi olduğunu, PCE yani çekirdek enflasyon verilerini takip etmeyi sürdüreceklerini açıklayan Powell, ekonomik aktivitenin sağlam bir şekilde genişlemeye devam ettiğini belirtti. FED’in kararlarında enflasyon ve iş gücü piyasasına odaklandığını biliyoruz. FED Başkanı, açıklamasında iş gücü piyasasının beklentiye paralel ilerlediğini ifade etti. Karar metnine yeniden dönecek olursak, bundan sonraki kararlarda gelen verilere ve risk dengelerine bakılacağı da metne girmiş durumda.
     Powell’ın basın toplantısında en çok merak edilen konulardan birisi de, ABD Başkanı Trump’ın Davos toplantılarında yaptığı konuşmada “faizin çok daha aşağıya indiğini görmek isterim” demişti. Bu açıklamadan sonra analistlerden FED’in kararının ne yönde olacağı hakkında ön görüler geldi. Kararlarında bağımsız olan FED, kimine göre Trump isteğinin tam tersine faiz indirimine gitmeyecekti, çünkü geçmişte Trump’la Powell’ın arası hiç iyi olmamıştı. Tam da bu ön görü haklı çıkacak şekilde bankadan indirim gelmedi. FED üç ay sonra faiz indirimini durdurmuştu. ABD Başkanı’na rest çekerek faiz kararı vermek elbette düşünülemez. Kararda iş gücü piyasasında sağlam gidişat ve enflasyonun beklenenden inatçı kalması etkili oldu. Zaten bunu da Powell basın toplantısının soru-cevap kısmında açıkladı. Şimdi gözler Trump’a çevrilmiş durumda. FED, gelecek dönemde Trump politikalarını destekleyecek kararlara imza atar mı? Hep birlikte göreceğiz. FED’in önemli çıpalarından birisi olan iş gücü piyasasında işler yolunda giderken, Trump’ın göçmenleri ülkeden gönderecek politikaları gündeme getirmesi, iş gücü piyasasını nasıl etkileyecek bunu da şimdiden kestirmek zor. Trump’ın ikinci döneminde, Kanada gibi ülkelere geniş gümrük tarifeleri getirme düşüncesi, güçlü bir iş gücü oluşturan göçmenleri ülkeden gönderme planları ve daha birçok belirsiz politikanın fiyatları yukarı çekeceği tahminiyle, FED enflasyonun geleceğini kestirmekte zorlanacak gibi görünüyor. Faiz indirimine şimdilik ara vermesi de bunun sonucu olarak ortaya çıkıyor.

Trump-7