Bugün Cumhuriyetimizin kurucusu, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Eskişehir’e ilk gelişinin 103. Yıldönümü.

Atatürk 21 Haziran 1920’de ilk gelişinden sonra 22 kez Eskişehir’e gelmiş.

Çeşitli vesilelerle olsun, geçerken olsun her geldiğinde Eskişehir için eserler de bırakmış.

Kimi geldiğinde bir öğrenci Lise istemiş, kimi geldiğinde Kalabak suyunun şehre getirilmesine vesile olmuş.

Askeri açıdan büyük önem arz eden Eskişehir Havaalanına de gelmiş.

O ünlü sözü “İstikbal Göklerdedir”i de Eskişehir’de söylediği bilinir.

***

 İlk gelişi 21 Haziran 1920 günü saat 11:00'de beraberinde Milli Savunma Bakanı Fevzi (Çakmak) Paşa ve Genelkurmay Başkanı Albay İsmet (İnönü) ile tren istasyonuna gelir. Yunan taarruzunun aldığı vaziyeti, sınıf arkadaşı ve Batı Cephesi Komutanı Ali Fuat (Cebesoy) ile burada görüşür.

Aynı gece de Ankara'ya hareket eder.

İkinci gelişi ise, Yunan taarruzlarının devam ettiği günlerde, TBMM Başkanı Mustafa Kemal Paşa ile Milli Savunma Bakanı Fevzi (Çakmak) Paşa, 12. Kolordu Komutanı Fahrettin (Altay), bazı komutanlar ve 20 kadar milletvekili ile 27 Temmuz 1920 akşamı trenle Eskişehir İstasyonu'na gelinir. Gezinin amacı, cephelerin ziyaret edilerek kuvvetlerin yerinde incelenmesi, ihtiyaçların tespiti, cephede savaşanların morallerinin güçlendirilmesiydi. Trenden iner inmez, heyetle birlikte doğruca Batı Cephesi Karargahına gidilerek Ali Fuat Paşa ile görüştükten sonra Bilecik'e hareket eder. Bilecik'ten Pazarcık'a, sonra sırasıyla Karaköy'e, Ertuğrul'a geçerler ve sonra Eskişehir'e tekrar dönerler. Ali Fuat Paşa ile birkaç saat görüştükten sonra Afyon'a, oradan da Uşak'a geçerler.

Atatürk’ün son yani 22. Gelişi ise şöyledir.

Atatürk Yalova'da dinlenmek üzere Ankara'dan İzmit'e giderken 20 Ocak 1938 günü Eskişehir garında durur. Eskişehir heyetiyle görüşmelerde bulunur. Kalabak Suyuna adının verilmesi durumunu kabul etmez. Yalova'ya gitmek üzere hareket eder.

***

Eskişehirlileri anlatırken de; “Eskişehir'i ve Eskişehirlileri çok iyi tanırım. Milli Mücadele yıllarında büyük vatanseverlik ve üstün bir cesaretle mücadelemizin daima yanında olmuş, bu mücadeleye çok geniş yardımlarda bulunmuşlardır.

Askeri hareket icabı olarak ordumuz Eskişehir ve Eskişehir Halkı'na bir fedakarlık yüklemek mecburiyetinde idi...

Bu bütün millet için fedakarene bir hareket idi ve bu şehir halkı ona göğüs gerdi. Tebrik ederim... Gördüğüme göre halk aydın ve faaldir. Toprak verimlidir. Az

zamanda zayiatı telafi ve fedakarlıklarıyla iftihar edecektir.”

***

Cumhuriyetin 10. yılında ülkenin durumunu ve halkın cumhuriyete bakışını öğrenmek amacıyla uzun bir yurt gezisinin ilk durağı olarak Eskişehir’e gelir. Bütün gün ilin sorunlarıyla ilgilenir. İncelemelerde bulunur.

Bu gezide ele alınan Eskişehir konuları şunlar olur.

Belediyeden şehrin iyi bir içme suyuna kavuşturulması istenmiştir. Bu istek günümüzde şehrimizin içme suyu gereksinimini karşılayan niteliği ile ünlü Kalabak suyunu şehrimize kazandırmıştır.

O dönemde ülke ekonomisi için büyük değer taşıyan, Eskişehir’de açılması planlanan şeker fabrikasının yerini gezerek incelemelerde bulunmuştur.

Sonradan adı “Atatürk” olan ve halen eğitim-öğretime aynı ismi taşıyan liseye habersiz girerek dersleri dinlemiş, sınıfları gezmiş, öğrencilerin sevinç dolu coşkulu davranışlarından duygulanarak onların içtenlikli yaklaşımlarına sevgiyle karşılık vermiştir. 1934-1935 öğretim yılından başlayarak öğrenime bugünkü binada devam edilmiştir.