Tüm çevrelerce Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kritik seçimleri olarak görülen cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimlerine yalnız ve yalnız beş gün kaldı.

*

Öyle olmasına rağmen yine herkes tarafından kabul edilen bir gerçek var: Seçim havası bir türlü oluşmadı, oluşmuyor.

Özellikle vatandaş nezdinde heyecan yok, hareket yok, tartışma ortamı yok; daha çok ‘seçimler bitse de herkes işine baksa’ havası var.

Elbette önceki seçimlerdeki gibi bir havanın oluşmamasının pek çok nedeni olabilir; deprem felaketi, Ramazan ayı, cumhurbaşkanı ve milletvekili adaylarının geç belirlenmesi, sıkıştırılmış seçim takvimi, vesaire…

Ancak bana göre seçmende heyecan olmamasının temel nedeni ekonomi ve seçimlerden sonra ülkeyi kim yönetirse yönetsin uzun vadeli bir kemer sıkma politikasının uygulanacağı görüşü.

İşte tam da bu nedenle ‘seçimler bitse de önümüzü görsek, herkes işine baksa’ havası hakim.

Bir başka neden de Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı’nın oy oranlarının bıçak sırtı gidiyor olması.Bu sebepledir ki özellikle rengini belli etmek istemeyen seçmen sayısı bir hayli fazla.

*

Peki, seçimlere kalan beş günlük süreç içerisinde partiler ne yapacaklar?

Özellikle kararsız diye nitelendirilen seçmen ile milletvekili listelerinden memnun olmayıp konsolide edilmesi gereken ‘partili seçmen’ hayati önem taşıyor…

Bu noktada, parti örgütleri veyahut teşkilatları tam gaz ilerleyecekler. Cumhurbaşkanı ve milletvekili adayları da küfelerinde ne biriktirdilerse hepsini kamuoyuna en hızlı biçimde sunacaklar. 

Öte yanda sandık güvenliği konusunda yoğun ve özel bir çaba içerisine girecekler.