Eti Maden çalışanı pek çok arkadaş “Hakka” yürüdü. Fani âlemden ebedi yurda gittiler. Her biri bu dünyada yeri dolmayacak birer değerdi. Yakın tarihte dünyalarını değiştiren Mehmet Erişen ile Bekir Aslan’ın merhum kardeşine Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı dilerim.  Sevenlerin düşen görev onları hayırla, rahmetle anıp bol bol duada bulunmak… Merhum Erişen ile iki dönem aynı birimde uzun zamanlar görev yaptık. Kendisi çalışkan, hoş görülü ve tahammüllü insandı, vesselam!

Canlı bir kere doğar, bir kere yaşar ve bir kerede ölür. İnsanı diğer canlılardan ayıran özellik aklı, ruhu ve bedenidir. İnsanları birbirinden ayıran özellik ise davranışlardır.  İnsan davranış niteliğiyle diğer canlılara göre değer ve üstünlük kazanır. Şeytana, insanı kıskandıran değer üstünlüğüdür. Kur’an’da elliden fazla ayette Allah, insan için aklın kıymetine, maharetine dikkat çekiyor. Hâlâ akıl etmeyecek misiniz? Hâlâ düşünmeyecek misiniz? Hâlâ ders çıkarmayacak mısınız? Hâlâ ibret almayacak mısınız gibi…

İnsan doğum ve ölüm hâlini sözle değil hâl diliyle anlatır. Yaşarken de başından acı ya da tatlı pek çok hadise geçer. İstenmedik olaylarda yaşar. İnsanların bazıları bazılarına göre daha nasipli, daha şanslı olabiliyor.   Ailevi ve sosyal çevre insan yaşamında çok etkin ve egemen…  Varlık veya yokluk herkesin imtihanı. Kimisi varlıkla, kimisi de yoklukla imtihan oluyor bu âlemde. Bu durumun takdiri yaratıcıya ait... Allah ile kulu arasında bir mesele. Neticede herkes kendi hayatını yaşıyor.

Bilim ve tekniğin su yüzüne çıkmadığı dönemde Nuh tufanı söz konusu olunca Allah, Nuh’a bir gemi yapmasını emretmiş. Nuh: “Ya Rab! Ben gemi yapmasını bilmem.” dediğinde Allah, Nuh’a: “Ey Nuh! Tavuğun göğüs kemiğine bakmaz mısın.” uyarısını yapmış. Bu kıssa Kur’an’da anlatılıyor. Bu hadise bilim ve tekniğin kopya ile gelişmesine ve ilerlemesine vesile değil de nedir?

İnsan öyle yaşamalı ki, kendi refahı başkasına ceza olmasın. Ne yazık ki insan, insanı yer hâle gelmiş. Çıkar ilişkilerinde insani değerler hiçe sayılır olmuş. Birileri, birilerini yemekle hayatın keyfini sürmenin derdinde… El vicdan demeden birileri başkalarını sömürmenin peşinde…  Refahını başkalarının cezasına dönüştüren akıbetine yansın. İnsanlık birbirini yiyecek hâle niye düştü, nasıl düşürüldü?

Yaklaşık yirmi beş yıl öncesiydi. O zamana kadar ahirete irtihal etmiş arkadaşlarım adına hatim okuyup sevabını ruhlarına bağışlamak istedim.  Hatim okuduğum günlerde, Etibank Kırka Bor İşletmesi memurlarından rahmetli Mustafa Bur bir akşam Eskişehir’deki evimde telefonla beni aradı. Komşum müsaitseniz ailece sizi ziyaretine gelmek istiyoruz.” dedi ve geldiler. Istırabı çoktu. “Yarın OGÜ Tıp Fakültesine yatacağım. Ya görüşürüz ya da görüşemeyiz. Helalleşelim, diye geldim.” dedi. Maalesef arkadaş o hastaneden canlı çıkamadı.

Başladığım hatmi bitirdiğim gece merhum Mustafa rüyamda: “Komşum, ben arkadaşın değil miyim? Arkadaşların arasına beni de kat. Hatmin sevabından bana da bağışla.” dedi.  Uyandığımda hay, hay! Dedim ve duaya onu da kattım. İnsanlık hâli. Kimin ne olacağını Allah’tan gayri kim bilir ki? Aslında Kur’an’ın sevabına, uyarısına, öğüdüne, telkinine, tembihine hayattaki insan daha çok muhtaç. Ölüler de, diriler de Kur’an’ın faziletinden, bereketinden istifade edebilirler.

Şimdiki adıyla Eti Maden İşletmeleri Kırka Bor İşl. Müdürlüğü… Eski adıyla da Etibank Kırka Bor İşletme Müdürlüğüne 1985 yılı Mart’ında Türkiye Süt Endüstrisi Kurumu Genel Müdürlüğü Eskişehir Süt Mamulleri Fabrikasından naklen geçmiştim. O günlerden bu yana memur arkadaşlarımızdan Kırka işletmesinde bildiğim ilk kaybımız Başmühendis merhum Emin Sevimli oldu. Etibank camiasında yitirdiğimiz değerli insanlarımızın her birini ismen zikretmek isterdim ama sayfam kısıtlı olduğu için belirtemiyorum. Onların hatıraları gönüllerimizde yaşıyor. Sağ oldukça da yaşatacağız. Onlar eski konumuyla Etibank’a ve yeni oluşum şekliyle Eti Maden’e emek verdiler. Hizmet ettiler.  Ortak akla akıl kattılar. Katma değer ürettiler. Güç verdiler. Can verdiler. Onların her biri mensubu oldukları kurumu aidiyet duygusuyla yaşadılar.

Kurumda büyük küçüğe sevgiyle, küçük büyüğe saygıyla tavır sergiledi. Türkiye’mizin farklı farklı yerlerinden gelen kültürleri, örf ve adetleri değişik insanlar olarak bir arada lojman hayatı yaşadılar. Kaynaştılar ve yardımlaştılar.   Birbirinin derdiyle dertlendiler. Hâli ile hâllendiler… Çalışanlar iş hayatında çeşitli müşkülle karşılaşabiliyor. Doğanın kanunu gereği hayat meşakkatli değil mi? Çalışma hayatında haklar istenmeden de olsa geçmiş olabiliyor. Doğru ve güzel olanı helal etmek…

Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!

Yunus Emre GÜLLÜ-02 EYLÜL 2023 / Milli irade