Sokak hayvanları sorunu konusunda gerekli adımların acilen atılması gerekiyor çünkü artık bu iş çığırından çıkmaya başladı.
Yaklaşık 1 hafta önce Konya'da Suriye uyruklu Rana El Selci isimli 2 yaşındaki kız çocuğuna yaklaşık 10 köpek saldırdı. Çocuk çevredeki vatandaşlar tarafından boş arazide kanlar içinde hareketsiz bulunurken, ihbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri tarafından çocuğun hayatını kaybettiği belirlendi.
Bu olayın sonrasında şöyle bir tarama yapayım dedim. Son 1 ayda sokak köpeklerinin saldırısına uğrayan birçok insanın haberine rastladım. Adıyaman’da 4,5 yaşındaki çocuğa 5 köpek saldırmış ve çocuk ağır yaralanmış. İstanbul Ümraniye’de okul bahçesine giren köpek 5 çocuğu ve 1 öğretmeni ısırmış. Ankara’da okula giderken 11 yaşındaki bir çocuğu yine sokak köpekleri saldırmış.
İstanbul Esenyurt’ta 26 yaşındaki kadına saldıran köpekler bacağından ısırmış. Karaman’da oğlunu saldıran köpeklerden korumak isteyen baba, köpeğin kendisini bacağından ısırması sonucunda yaralanmış. Bursa’da 66 yaşındaki kadına köpekler saldırmış, kadın kanlar içinde kalmış. Erzurum’da ekmek almaya giden 10 yaşındaki çocuk da köpeklerin saldırısına uğramış ve çocuk ağır yaralanmış.
Bunlar sadece bir haber ajansından benim yazdıklarım. Son 1 ayda yaşanan olaylardan bazıları. Çocuk ölümlerine veren sonuçlara ulaşmaya başladı bu iş. Artık her kesim tarafından burada bir sorun olduğu kabulleniliyor. O nedenle bu sorunun çözülmesi için de ciddi adımlar atılmalı.
Büyükşehir Belediyesi şu anda yeni bir doğal yaşam merkezi inşa ediyor. Bunun bitmesiyle Eskişehir’deki sorun çözülmeyecek ancak en azından biraz daha hafifleyecektir. Odunpazarı Belediyesi ise barınak ve hayvan mezarlığı yapmak için hala hazineden arazi bekliyor. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün verdiği araziler ise beğenilmiyor belediye tarafından.
Yani bu arazinin yolu yok suyu yok demek kolay da oraya yol su götürmeye neden çalışılmıyor. Eğer hazinenin elinde arazi yoksa doğal yaşam merkezi yapmayacak mısınız? Eskişehir’de de yukarıda yazdığım olayların benzerleri yaşanabilir hatta yaşanıyor da. Bu olayların sayısı artmadan herkes elini taşın altına koymalı ve gereken sorumluluğu üstlenmeli.