Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi diye bir yer olduğunu ve hatta Türkiye'deki en büyük organize sanayi bölgesi olduğunu, (Şimdilerde bu unvan değişti...) Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Küpeli ile öğrenmiş olduğumuzu inkar edemeyiz.
Bölgede yürütülen çalışmalar hem Eskişehir'e hem de Türkiye'ye yakıştı. 
Çünkü kendisinin de belirttiği gibi modern ve çevreci yaklaşımlar dolayısıyla seçicilik her zaman ön planda tutuldu. Konuşulanlara göre arsa talebi reddedilen iki firma, şehrimize büyük katkı sağlayabilirmiş ama Küpeli, bazı etik değerleri yıkmamak ve yanlış icraatlere kapı açmamak için bahsedilen firmaların bölgeye girişine izin vermemiş. Elbette bu konu tartışmaya açık...
Şöyle ki bazılarına göre; Eskişehir'in yararına olacak her imkan değerlendirilmeli ve çevrecilik hususu geri plana atılmalı. Bazılarına göre ise, sosyal anlayış hiçbir zaman kazancın önüne geçmemeli. İki tarafa da hak veriyorum ama işin içinde yarar olunca imkanların değerlendirilmesi gerektiği alternatifine daha yakın bakıyorum. 
Küpeli'nin siyasete dahil olması, alanında kazandığı başarılar ve marka değeri dolayısıyla kulağa mantıklı gelse de ben siyasi hayata dahil olmasını şu süreçte doğru bulmadığımı belirtmeliyim. Kendisi, görev gelirse reddetmeyeceğini ve ilerleyen süreçte zamana göre şekilleneceğini söylese de kanımca içinde bir yerlerde siyasete dahil olmayı istiyor ve bekliyor. Eskişehir'de bir bölgenin temsilcisi olmak demek bütün şehri himaye edebilmek anlamına gelmiyor maalesef. Özellikle Eskişehir, bu konunun çok dışında.
Eh tabii, Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı ile konuşunca çevreyolunda yaşanan trafik sıkışıklığı sorununu sormadan geçmek olmazdı. Kendilerine göre birtakım çözümler bulmuşlar, yarar da sağlamışlar ama sağlanan faydanın oranı oldukça az. 
Yine de çabaya sağlık...
Eskişehir'in genel trafik sıkışıklığı sorunu ile ilgili de bir çözüm önerisi sundu Küpeli. 
'Tramvaylar üstten gidebilir, yurt içinde de dışında da örnekleri var' dedi. Şehri sıkıştıran en temel sıkıntının tramvaylar olduğunu biliyoruz. Hem araç yollarını tıkaması hem de geçiş üstünlüğü dolayısıyla... Fakat bu çözüm şu saatten sonra pek gerçekçi durmuyor.
Tramvayı yerin altından geçirmek ya da yukarıya taşımak öyle büyük bir bütçe gerektiriyor ki... 
Hal böyle olunca bu fikir rüyalarımızı süslemekten öteye gitmiyor maalesef.