Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimi sonrasında Cumhur İttifakında herhangi bir değişiklik olmadı, fakat Millet İttifakı denen bir ittifak kalmadı!

*

CHP kurultay süreciyle cebelleşirken, geriye kalan beş parti kendi yollarını çoktan çizmiş durumda.

*

Buradan anlaşılıyor ki, belediye seçimlerinde, çok büyük bir ihtimalle ittifak olmayacak, herkes kendi bileğini orta yere koyacak.

*

Bu noktada Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un çarpıcı açıklamaları var!

Açıklamalarını meslektaşımız İsmail Saymaz’a yapmış.

Kurt’un Eskişehir için kullandığı şu ifadeler oldukça çarpıcı: Eğer İYİ Parti doğru adaylar çıkarırsa hepimiz kaybedebiliriz!

Kaybedecekler olarak hepimiz derken, kendinin yanında Yılmaz Büyükerşen ile Ahmet Ataç’ı da kastediyor!

PHOTO-2023-07-10-13-58-01

*

Peki, Kazım Kurt neden böyle bir kanıya sahip oldu?

Şimdi, Saymaz’ın soruları ve Kurt’un bu sorulara verdiği cevapları aktaracağım ki, Kurt’un düşünceleri daha iyi anlaşılsın.

*

– Değişim çağrısı hakkında ne düşünüyorsunuz? 

Değişim olması lazım diye düşünüyorum.

– Değişimden kastınız ne?

Önce Kemal Bey değişmezse öteki tarafın hiçbiri değişmez.

– Size göre nasıl bir değişim olmalı?

Uygulanan politikalar doğru çıkmadı. Genel başkan stratejiyi oluşturdu. Ama başarılı olmadı. Demek ki tutmadı. Şimdi Oğuz Kaan Salıcı ile Selin Sayek Böke mi bu işin kabahatlisi? Onları değiştirince bu iş düzelmez. Genel başkan yıpranmadan, bu işi kendi dizayn ederse, onursal genel başkan gibi kendini de kurtarır, partiyi de.

– Yani çekilmeli.

Evet.

– Ne zaman? Seçimden önce mi, sonra mı?

Genel seçimden sonra olmalıydı.

– 28 Mayıs akşamı mı?

O akşam olmasa bile iki üç gün içinde. “Ben aday olmayacağım, kurultaya gidiyorum” diyebilirdi. Belki şunu derdik: “Gitme, ortalık karışır. Gel, beraber dizayn edelim.”

– O da demedi bunu.

O da demedi. Şimdi ikinci ve üçüncü adımlar tehlikeli adımlar.

– Hangi adımlar?

MYK'daki değişiklikler, örgütü kendine bağlaması, danışmanla örgütün dizayn edilmesi.

– Olması gereken nedir?

Kemal Bey'in bırakmasıdır.

– Bırakmazsa?

Ekrem Bey'in tavrının ne olacağını bilmiyorum. O da kararlı bir biçimde “Aday olurum” ya da “Olmam” demiyor. Ben onlara daha farklı bir formül söyledim. Madem öyle Kemal Bey çekilsin. Özgür Özel, genel başkan olsun. Ekrem Bey, İstanbul'u kazansın. İnsanların karşısına çıkalım, “Bak, biz değiştik” diye insanları inandıracak bir şey yapalım.

– Gönlünüzden geçen kim?

Ben Ekrem Bey'in “Cumhurbaşkanı adayıyım” diye çıkmasını beklerdim, lider olacaksa.

– CHP istemedi.

O da geri adım attı. Zorlayabilirdi. Zorlayamadı.

– Sizce hata mı etti?

Bence hata etti.

– Parti kamuoyunda destek yoktu.

Oluştururdu. Şimdi ne oldu? Cumhurbaşkanı yardımcısı diye sundular. Gezdi kapı kapı, çalıştı. Şimdi ne diyorlar? “O da kaybetti” diyorlar. Çalışmasaydı yani İmamoğlu?

– Bu durumda Kılıçdaroğlu'nun adaylığı hatalı mıydı?  

Ben Kemal Bey'e anlatmaya çalıştım. “Erdoğan'la konuş” demişti. Erdoğan Toprak'la konuşmuştum.

– Ne söylediniz?

Adaylık meselesinin iyi düşünülmesi gerektiğini, doğru olmayacağını. Ama “Fark çok, biz alırız” dediydi.

– İmamoğlu aday olsa ne olurdu?

Alabilirdi.

– İmamoğlu sizce ne yapmalı?

Eğer çıkacaksa programatik birşey yapmalı. Liderlik illla genel başkan olmak anlamına gelmez. “Ben partinin solda ve halkın örgütlenmesine uygun biçimde gelişmesini sağlayacak bir programla çıkarım. Genel başkan Ali olmuş, Veli olmuş, farketmez” diyebilirse faklı bir eylem geliştirmiş olur.

– CHP, Kılıçdaroğlu ile devam ederse ne olur?

Sıkıntı olur.

– Nasıl bir sıkıntı?

Büyük bir kesimin CHP'den desteğini çekebileceğini düşünüyorum. Seçime gelmez. Oy vermez, verdirmez. Yüzde 25'i bile ararız.

– Sizce kampanyada nerede hata yapıldı? 

CHP, örgüte dayalı bir parti olmaktan çıktı. Lidere dayalı parti halinde geldi.

– Altılı Masa?

Gelecek Partisi'nin oyu ne? Bilmiyoruz. Ama biz 10 milletvekili verdik. Ben DEVA filan görmedim Eskişehir'de. Ama 15 milletvekili verdik. Bunlar doğru değildi. Şimdi oturup grup kuruyorlar. O zaman seçime ittifak yapıp girmediler. İYİ Parti ile bu işi çok daha samimi götürebilirdik.

– 7 cumhurbaşkanı yardımcılığı da eleştiriliyor.

Doğru değil tabi. İnandıramadık insanları.

İktidarın PKK ile ilişkili gösteren propagandasına karşı yetersiz kalındığını düşünülüyor. 

Sessiz kaldık. Ne HDP'ye yaranabildik ne sağcılara. Demokrasi ve insan hakları açısından Kürt meselesine nasıl baktığımızı korkmadan anlatabilirdik. Anlatamadık. Çekindik. Fotoğraf çektirmeye korktuk HDP ile.

– İkinci turda Zafer Partisi ile yakınlaşıldı.

Ondan sonra 2 bin küsur maddelik işi bir günde unutup Zafer Partisi ile şey imzaladık. Üstelik Anayasa'nın ilk dört maddesini değiştirmeyeceğiz” filan… Bunların hepsi yanlış işlerdi.

– Eskişehir için risk var mı?

Var tabi. Burada toplantı yaptık başkanlarla. Ben şunu dedim: “Eğer İYİ Parti doğru adaylar çıkarırsa hepimiz kaybedebiliriz.”

– Eskişehir'de de?

Eskişehir'de bile kaybedebiliriz. Bizim başkanlar “Özel oylarımız var” diyor da ben garanti görmüyorum.

– Yani ittifak kurulmazsa risk var.

2019'da İYİ Parti aday çıkardı. Ona rağmen kazandım. Bu başka. Kazanılabilir. Ama genel seçimde alınan oylar toplandığı zaman Eskişehir'de hepsini kaybedebiliriz.

*

Kazım Kurt’un Cumhurbaşkanı ile Milletvekili Genel Seçimleri, kurultay süreci ve önümüzdeki yerel seçimlere ilişkin açıklamalarını okudunuz.

Genetiğiyle oynanmak suretiyle sağcılaştırılan, ancak ‘nasıl bir sağ’ olduğu dahi belli olmayan CHP’nin seçimi neden ve nasıl kaybettiğini aktarmış.

Yerel seçimler öncesinde alınması gereken önlemleri de paylaşan Kurt, CHP’nin özüne dönmediği ve değişimin sağlanmadığı taktirde belediye seçimlerinde de başarısız olunabileceği hususundauyarılarda bulunmuş.

Uyarılarda bulunurken örneği de direkt Eskişehir’den vermiş ve demiş ki: Eğer İYİ Parti doğru adaylar çıkarırsa Kazım Kurt da kaybeder, Ahmet Ataç da kaybeder, Yılmaz Büyükerşen de kaybeder!