Yetersizlik İnancı Nasıl Ortaya Çıkar?
Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hakan Türkçapar’a göre, yetersizlik hissi kişinin iş, okul, aile ve sosyal yaşamında kendini eksik hissetmesine yol açıyor. “Ben zekâ, yetenek, bilgi veya statü açısından yetersizim” gibi düşünceler, bireyin kendisini sürekli başkalarıyla kıyaslamasına ve eleştiriye karşı hassas hale gelmesine neden oluyor.
Bu inanç genellikle çocukluk döneminde şekilleniyor. Küçük yaşlarda yaşanan olumsuz deneyimler, bireyin kendisiyle ilgili yanlış inançlar geliştirmesine sebep olabiliyor. O dönemde anlamlı görünen bu düşünceler, yetişkinlikte de etkisini sürdürüyor. Kişi farkında olmadan geçmişte edindiği bu inançlarla hareket etmeye devam ediyor.
Gerçek Yetersizlik ile Yetersizlik İnancı Arasındaki Fark
Gerçek bir yetersizlikten söz edebilmek için somut veriler ve objektif kriterler gerekir. Oysa çoğu zaman hissettiğimiz şey, yalnızca zihnimizde oluşturduğumuz bir inançtan ibaret. Prof. Dr. Türkçapar’a göre, yetersizlik inancı gerçekte olduğumuzdan çok daha azına razı olmamıza ve potansiyelimizi sınırlamamıza neden oluyor.
Bu inançla başa çıkmanın ilk ve en önemli adımı, onun gerçekte var olan bir durum değil, zihnimizde oluşmuş bir düşünce kalıbı olduğunu fark etmektir. Gerçekten yetersiz olup olmadığınızı sorgulamak, kendinizle ilgili inançlarınızı gözden geçirmek ve bu düşüncelerin nereden geldiğini anlamak, özgüveninizi güçlendirmenin yollarından biridir.
