Başkan Elagöz, ‘‘Demokratik hukuk devletinde normalde bizim avukatlar olarak sandıkların güvenliğini sağlamak gibi bir görevimiz olmaması gerekiyor. Vatandaşın seçme iradesinin sakata gelmemesi adına bu görevleri yerine getiriyoruz’’ diye konuştu.

‘SİYASİ PARTİ GÖZETMEKSİZİN EĞİTİM VERECEĞİZ’

Baro olarak seçim güvenliğiyle ilgili ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Eğitimleriniz var mı? Avukatlar neler yapıyor bu konuda?

Biz normalde sadece bu dönem için değil, geçmişte de, yani bütün hem genel seçimlerde hem yerel seçimlerde Eskişehir Barosu avukatları olarak, sandık güvenliği için gerekli çalışmaları yaptık. Bu çalışmaları yaparken herhangi bir siyasi parti adına da yapmadık, baro olarak ve avukatlar olarak. Bizim her siyasi partide arkadaşlarımız var, avukat olarak görev yapan. Biz daha önceki dönemlerde de bütün avukatlarımıza, bu konuda eğitimler vermeye çalıştık. Hangi partiden olduğunun hiç önemi yok. Çünkü baro düzeyinde bu görev yapıldığı için bugüne kadar bu şekilde ilerledik. Şimdi 31 Mart'ta tekrar yerel seçimler var. Buna ilişkin olarak da partilerden beklentiler olduğu yönünde bize bilgiler geldi. Seçime yaklaşık 15 gün gibi bir süre kaldı. Biz seçime yakın bir tarihte bu eğitimi vermek istiyoruz arkadaşlarımıza. Tabii bunu yaparken de bir duyuru şeklinde yapacağız. Önümüzdeki günlerde bu eğitimler verilmeye başlanacak. Burada dediğim gibi parti ayrımı gözetmeden bütün meslektaşlarımıza seçimde, nelere dikkat edilmesi gerektiği, tutanaklar, oradaki prosedür ve yasal duruma göre nasıl davranmaları gerektiği konusunda biz gerekli eğitimleri vereceğiz. Bu yerel seçimde de aynı şekilde sahada görevde olacak avukatlarımız. Tabii parti içerisinde görev alan parti yetkilisi, temsilcisi olan arkadaşlarımız da var. Bunlar kendi içinde de zaten bir örgütlenme yapıyorlar, partiler adına. Ama bizim buradaki amacımız dediğim gibi siyaset adına değil, seçim güvenliğini ve sandık güvenliğini doğru bir şekilde tesis etmek, iradenizle oynanmaması adına avukatlarımız gene sahada görev olacaklardır 31 Mart Yerel Seçimlerinde.

‘BUNUN BİZİM GÖREVİMİZ OLMAMASI GEREKİR’

Normal bir vatandaş ne yapabilir bu konuda? Normal vatandaş olarak oyumuza nasıl sahip çıkabiliriz mesela?

Şimdi aslında oyumuza sahip çıkmak konusu aslında avukatların konusu olmaması gerekiyor arkadaşlar. Demokratik hukuk devletinde normalde bizim avukatlar olarak sandıkların güvenliğini sağlamak gibi bir görevimiz olmaması gerekiyor. Ancak ülkede gelinen aşamada malum, hepimizin bildiği üzere, bu her seçimden sonra, gerek yerel seçimler gerekse özellikle genel seçimlerde daha çok gündeme geliyor, bu seçim güvenliği sorunun olduğu yönünde. Biz bunu bir görev olarak görüyoruz. Yani amacımız da o iradenin, vatandaşın seçme iradesinin sakata gelmemesi adına bu görevleri yerine getiriyoruz. Vatandaş ne yapmalı derseniz, aslında burada vatandaş boyutunda iş siyasi partilere düşüyor. Oradaki görevlendirmiş oldukları sandık müşahitleri ve görevlilerin dikkatli olması gerekiyor. Aslında vatandaşın oyuna sahip çıkacak olan, iradesine sahip çıkacak olan, oradaki bana göre siyasi parti temsilcileridir. Vatandaş normal prosedür çerçevesinde oyunu kullanıp gidiyor. İşte ondan sonra hem avukatlar, sandık güvenliğinde vatandaşın iradesinin sakata gelmemesi için bu görevi yürütecek hem de siyasi parti temsilcileri orada görevlendirilen sandık kurulunda görev alan, işte siyasi parti temsilcileri başta olmak üzere siyasi parti müşahitler de vatandaşın iradesinin sakata gelmemesi için daha dikkatli davranması gerekir. Orada yasal duruma uygun şekilde hareket etmesi gerekerek, vatandaşın iradesini bu şekilde koruyabilirler.

‘ASIL GÖREV SİYASİ PARTİ TEMSİLCİLERİNİN’

Peki, ben vatandaş olarak sandıklar açılırken sayılırken orada bulunabilir mi?

Ya, gözlemci olarak bulunabilirsiniz ama orada tabii önemli olan şey, bakmanızda bir engel yok ama bu şekilde de sandık güvenliğini zaten riske atıyorsunuz. Hani herkes bunu yapmaya kalkarsa zaten alanlar belli, şeyler belli. O sıkıntı olur. Dediğim gibi burada görev siyasi parti temsilcilerine düşüyor. Ve sahada görev alan biz avukatlar da yine orada gerekli şey, zaten güven şey anlamında, yani sayımın doğru usule uygun yapılıp yapılmadığı konusunda gerekli hassasiyeti zaten göstereceğiz.

‘YSK’NIN PROSEDÜRÜNDE OLANLAR ANLATILIYOR’

Baro tarafından verilen seçim güvenliği eğitimlerinde ne gibi konular üzerinde duruluyor?

Eğitimlerde bu Yüksek Seçim Kurulu'nun seçimlerle ilgili prosedüründe nelere dikkat edilmesi gerekiyor, hangi pusulalarda ne olması gerekiyor? Zarfın açılmasından, sabah sandıkların oluşturulmasından başlamak üzere bütün prosedür anlatılıyor. Oradaki yasal düzenlemeyi aslında eğitim olarak veriyoruz. Ekstra bir şey vermiyoruz. Sonuçta seçimler biliyorsunuz, Yüksek Seçim Kurulu kontrolünde ve mahkemeler denetiminde yapılan bir durum. Orada da uyulması gereken yasal mevzuat neyse o şekilde davranılması konusunda eğitimler veriyoruz. Dikkat edilecek hususlar nelerdir? Nelere dikkat etmek gerekiyor? Tutanak ne şekilde düzenlenmesi gerekiyor? Oy pusulalarında sıkıntı var mı? Yok mu? Onların kontrolleri. Tabii burada ana görev parti adına orada sandık kurulunda görev alan temsilcilere düşüyor. Burada avukatların yapmış olduğu konu aslında oradaki oy kullanma sırasında ve sayım sırasında mevzuata uygun davranılıp davranılmadığı konusu. Bizim aslında avukatların buradaki sandık güvenliği açısındaki rolü bu. Ama sayım sırasında işte oylar doğru sayıldı, usulüne uygun yapıldı veya pusulada geçersiz kılınacak veya geçerli sayılabilecek hususlar neler olduğu. Bunların zaten hepsi YSK'nın bu seçim mevzuatında var. Bunlara uyulup uyulmadığı konusunda dikkatli davranması gerekiyor oradaki yetkili ve görevli arkadaşların.

‘ZARFIN MÜHÜRLÜ OLMASI GEREKİYOR’

Peki, vatandaş oy atarken niye dikkat etmeli?

İşte o çift mühür olmaması gerekiyor. O mevzuatta hepsi var. Aldığımız pusulada zarfın mesela mühürlü olması gerekiyor. O pusulayı aldığımız zaman pusulayı bir kontrol etmesi gerekiyor. Pusulada işte işaret veya başka şey olursa bunlar oyu geçersiz kılıyor. Bunlara dikkat etmesi gerekiyor. Pusulaların boş olması gerekiyor. Yani sadece siyasi parti amblemlerinin olması, mühür alanlarının net olması ve herhangi bir üzerinde çizik ve işaret olmaması gerekiyor pusulalarda. Bunlara dikkat edecekler.

Editör: Onur Şentürk