'M Terörü' lügatte olan bir kavram değil. Kendi kendime hayıflanırken uydurduğum bir gerçeklik
Evet, gerçeklik.
Sizi yazının sonuna kadar bekletmeden, meraklandırmadan hemen M terörünün başrollerini açıklayayım efendim: 'Motorlar ve Martılar'
Kendi yolunuzda, kendi şeridinizde, kaldırımda... görgü kuralları da dahil olmak üzere her şarta uyarak sakin sakin giderken bir anda gökten inmiş gibi motorlar ya da martılar karşınıza çıkıyor. 
Üstelik çok hızlı!
Motorlar, özellikle büyük şehirlerde trafiğin vazgeçilmezi haline gelmiş olsa da, motor sürücüleri hızla ilerleme arzusuyla çoğu zaman güvenlikten ödün veriyor. Kırmızı ışıkta beklerken yanınızdan bir yılan gibi kıvrılarak geçiyorlar. Çoğu zaman görmüyorsunuz. Sonra bir de size kızıyorlar 'Ne sıkıştırıyorsun!?' diye. Yahu senin orada ne işin var asıl!? Eskişehir'de araçla girilmemesi gereken yerlere girip denetimlerde ceza yemek de bu insanları durdurmuyor. Ertesi gün yine aynı suçu tekrarlıyorlar. Motokuryelerin de çoğunun yaşadığı sıkıntıyı biliyorum. İş verenleri 'kampanya' adı altında 'Siparişiniz 30 dakikada kapınızda!' diyince o insanlar da ne yapsın? Kanatlanıp uçamayacaklarından her kuralı ihlal ediyorlar... Yapmayın arkadaş! Biri 30 dakika içinde yemek yiyecek diye neden 30 saniye ile insanları canından ediyorsunuz?
Elektrikli scooter yani galat-ı meşhur haliyle martılar, çoğunlukla gençlerin artık ilk tercihi haline geldi. Sadece ulaşım için değil eğlence için de kullanıyorlar. İncecik bir tabelanın üstünde üç kişinin çevreyolunda gittiğine bile şahit oldum... Buna şaşırmayın. Daha fenası var. Bir de ters yönden geliyorlar! Hayır, hayır dahası da var: Hava karanlıkken yapıyorlar bunu... Kendilerinde hiçbir güvenlik olmaması bir kenarda dursun trafikteki herkesin canını tehlikeye atıyorlar. Bakın, canı tehlikeye girenler kategorisine hayvanlar da dahil... Hayvanlar bile kurallara uyuyor. Koca koca insanlar ise onları da kaale almıyor.
Bir düşünün derim yukarıdaki şu son cümleyi...