Türkiye 2016 yılından bu yana kış saati uygulamasından vazgeçerek yaz saati uygulamasını kalıcı bir hale getirdi.
Bu konuda çok yazıldı, çizildi, söylendi, ancak hükümet kanadından ne aydınlatıcı bir açıklama geldi ne de uygulamadan vazgeçildi.
2025 yılı bütçesi görüşmelerinde önceki gün Enerji Bakanına aynı soru soruldu.
Bütçe görüşmeleri için komisyona gelen bakan Alparslan Bayraktar, muhalif milletvekillerinin konuyla ilgili sorularını da yanıtsız bıraktı.

***
CHP milletvekili Umut Akdoğan, önceki sabahın karanlık saatlerinde Enerji Bakanını cep telefonundan aradı.
Ancak cevap alamadı.
Tabi ki o saatlerde bakanın uykuda olması muhtemel.
Uyumak da hakkı, ancak milyonlarca insan çoluk, çocuk, kadın, erkek yollardaydı.
Kimi okuluna, kimi işine gitmek için.

***
Kış saati uygulamasının kalıcı hale getirilmesindeki amacın elektrik tasarrufu ve gün ışığından daha fazla yararlanmak olarak açıklanmıştı.
Anca, uzmanlar bu uygulamayla tasarruf sağlanmadığına dikkat çekiyorlar.
Eskişehir Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı Ahmet Şakar, bir yerel gazeteye verdiği röportajda bunu ifade ediyor.
“Bu konuyla ilgili hem Elektrik Mühendisleri Odası Genel merkezimiz, hem de enerji tasarrufuyla ilgili çalışma yapan birimler açıklamalar yaptı. Bu uygulamayla kış saatlerinde yapacağımız bütün işlerin otomatik olarak bir saat öncesine taşınmasına neden oluyor. Bu bir saat önce de gece karanlığının hayatımızda daha uzun kalmasına neden oluyor. Gece karanlığı hayatımıza katıldığı andan itibaren de elektrik sarfiyatımız artıyor” diyor.

***
Hal böyle olunca da elektrik tüketimi üzerinden yapılan istatistiki çalışmalara göre yaz saati uygulamasında kalmanın tasarruf sağlamak bir yana israfa da neden olduğunu ortaya çıkarıyor.
Kış aylarında elektrik çok daha arttığı gözlemleniyor.
Bir de bu işin gecenin karanlığında işe, okula gidenleri düşünürsek bu da bir başka zulüm.
Neden bu uygulamadan vazgeçilmez?
Neden insanlara özellikle de çocuklara eziyet çektirilir?
Sabahın kör karanlığında daha uykularını almadan okula giden küçük çocuklar, derslerine adapte olamıyor.
Okullarda ilk derslerde elektrik kullanılmak zorunda kalınıyor.
Sabahın köründe yollara düşen insanlar, çocuklar yine akşamın kör karanlığında evlerine gelebiliyorlar.
Elektrik tasarrufu sağlamadığı tüm çalışmalarla ortaya çıkmışken, niye bu uygulamada ısrar ediliyor.
Kaldı ki ülkemizdeki elektrik üretiminin ihtiyaca cevap verdiği, elektriği depolamanın da mümkün olmadığı için neyin tasarrufunun yapıldığı soruluyor.

***
Örneğin dünkü Karadağ-Türkiye Milli Takımları arasındaki maçı biz televizyonlardan 22.45’te yani gece 11’e çeyrek kaladan itibaren izlemeye başladık.
Oysa kış saati uygulaması olsa 10’a çeyrek kala izlemeye başlayacaktık.
Büyük ihtimalle dün geceki maçı ülkenin büyük bir bölümü izleyememiştir.
Çünkü ertesi sabahın kör karanlığında işe gitmek zorunda kalacakları için izleyememişlerdir.
Tekrar soruyoruz, onca olumsuzluğa rağmen neden bu uygulamada ısrar ediliyor.