Bu cümle, toplumda çocukların terapiye gitmesi fikrine karşı sıkça duyulan bir önyargıyı özetliyor. Ebeveynler, çoğu zaman çocuklarının duygusal veya davranışsal sorunlarını kendi yöntemleriyle ve zamanla çözebileceklerini düşünüyor. Peki, bir çocuk gerçekten neden terapiye ihtiyaç duyar? Çocukların duygu dünyası, sandığımız kadar basit mi? Gelin, bu sorulara beraber yanıt arayalım.
Çocuklar Neden Terapiye İhtiyaç Duyar?
Çocukluk dönemi, hızlı gelişim ve değişimlerin yaşandığı, aynı zamanda bireyin temel duygusal, sosyal ve zihinsel becerilerini şekillendirdiği kritik bir dönemdir. Ancak çocuklar, yetişkinlere kıyasla duygularını anlama, ifade etme ve karmaşık durumlarla başa çıkma konusunda henüz yeterince donanımlı değildir. Yaşanan zorluklar, çocuğun iç dünyasında çözülmemiş çatışmalar yaratabilir ve bu durum onların duygusal gelişimini olumsuz etkileyebilir. 
Profesyonel Destek Ne Sağlar?
Bir çocuk terapisti, çocuğun yaşına, gelişim düzeyine ve ihtiyaçlarına uygun teknikler kullanarak çocuğun duygularını anlamlandırmasına, iç dünyasındaki çatışmaları çözmesine ve kendi baş etme becerilerini geliştirmesine yardımcı olur. Oyun terapisi, sanat terapisi veya bilişsel davranışçı terapi gibi yöntemler, çocuğun kendini ifade etmesine olanak tanırken, aileyle iş birliği de çocuğun destek sürecinin önemli bir parçasını oluşturur.
Terapi Çocuklar İçin Ne Sağlar?
Terapinin çocuklar üzerindeki etkisi yalnızca bir “sorun çözme” sürecinden ibaret değildir. Bu süreç, aynı zamanda çocuğun kendini keşfetmesine, duygularını tanımasına ve daha güçlü bir benlik algısı geliştirmesine yardımcı olur. Çocuklar için terapi yöntemleri, onların doğal diline uygun olarak oyun, resim çizme veya hikâye anlatma gibi teknikler kullanır. Terapide çocuklar, duygularını güvenli bir ortamda ifade etmeyi öğrenir. Terapiyle, çocuğun başına gelen olayları daha sağlıklı bir şekilde anlamlandırmasına destek olunur. Çocuklukta alınan bu destek, ilerleyen yaşlarda daha sağlıklı bireyler olmanın temelini atar.
Peki, Bu Sorunları Evde Çözemez Miyiz?
Çocuklar, duygusal ve sosyal deneyimlerini kendi başlarına anlamlandırmakta zorlanabilirler. Ebeveynler bu noktada çocuklarına destek verirken, kendi duygusal durumları veya yetişkin bakış açılarıyla çocuğun karşılaştığı problemleri anlamada zaman zaman zorlanabilir. Bu durum, ebeveynlerin sevgisini ve ilgili değildir; aksine, çocuğun duygusal ihtiyaçlarını daha iyi karşılamak için profesyonel desteğin gerekli olabileceğini gösterir.  
Çocuğun yaşadığı duyguların doğru bir şekilde değerlendirilmesi ve bu duygularla başa çıkma yöntemlerinin geliştirilmesi için bir terapist, objektif bir rehberlik sunar. Ayrıca, bazı çocuklar duygusal sorunlarını aileleriyle paylaşmaktan çekinebilir veya duygularını ifade etmekte zorluk yaşayabilir. Terapist, çocuğun kendini daha rahat hissettiği güvenli bir ortam sunarak bu ihtiyaçlara daha etkili bir şekilde yanıt verebilir. Bu nedenle, terapi süreci yalnızca çocuğa özel değil, aynı zamanda aileye de rehberlik eden bir süreçtir. Aile ile terapist arasında kurulan iş birliği sayesinde, çocuğun yaşadığı sorunlar daha derinlemesine ele alınabilir ve birlikte çözüme ulaştırılabilir.
Çocukların terapiye neden ve hangi durumlarda ihtiyaç duyduğu ise bir sonraki haftamızın konusu olacak.  
Bir sonraki yazımda görüşmek üzere!