“Türkiye’nin kader seçimi” dediler, “son kere oy istiyoruz” dediler, “sana söz değiştireceğiz” dediler, “vatanını seven sandığa gelsin” dediler…
Ve yine yenildiler!
*
Yenilecekleri belliydi ya, öyle de olsa inanan seçmen ‘bir umut’ dedi, sandığa gitti, Kılıçdaroğlu’nun değimi ile ‘tıpış tıpış’ bir kez daha oyunu verdi.
*
Kemal Kılıçdaroğlu kendine oy veren 24 milyon 594 bin 932 kişiye lütfedip de bir hesap dahi vermedi!
Nasıl bir pişkinlikse Kılıçdaroğlu’nun çevresinde yuvalanan küçük grup ne dese beğenirsiniz?
“Biz kaybetmedik, onlar da kazanmadı!”
Yok! O öyle değil!
Bal gibi, hatta çatır çatır yendiler!
Demokrasilerde böyledir.
Bir taraf kazanır diğer taraf kaybeder.
Kaybeden taraf da yurttaşın iradesiyle tecelli eden sonucu kabullenir.
Yok, “biz yenilmedik” derseniz, siz demokrasiye inanmıyorsunuz demektir.
*
Her neyse…
*
Güreşe doymayan pehlivanımız parti yönetimini görevden aldı.
Ama kendisi istifa etmedi.
Niçin?
Parti yönetimi başarısız, kendisi başarılı!
Niçin?
Parti yönetimi yüzünden seçimi kaybetti!
Böyle garabet bir anlayış olabilir mi?
Ne diyor güreş aşığı pehlivan?
“21 yılda Türkiye’nin başına ne geldiyse tek adam yüzünden geldi!”
Zere, Ahmet Davutoğlu ile Ali Babacan’ın suçu olmadığı için kollarını açmadı öyle değil mi?
Şimdi sormazlar mı adama: 13 yıldır partiyi tek başına kim yönetiyor? 13 yıldır istisnasız ve istikrarlı bir biçimde kim kaybediyor?
Beyefendiye göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan diktatör, kendisi demokrasi abidesi!
Muharrem İnce’nin dediği gibi: Adam sürekli kazanıyor, çıkıyorsun yeniyor, çıkıyorsun yeniyor, yendikçe yeniyor; sen ise yenilgilere doymuyorsun.
Ondan sonra başarılı Erdoğan diktatör öyle mi?
Kazanan adam niçin “ben bırakıp gidiyorum” desin?
Hele hele vatandaş seçiyorsa böyle bir eylem içerisine niçin girsin?
Asıl diktatör, sürekli kaybettiği halde koltuğunu bırakmayan değil midir?
*
Şimdi bizim güreş aşığı pehlivanımız kurultay yapmaya karar verdi.
Yine aday olacak.
Yüce şahsının asker belediye başkanları kongrelere müdahil olacaklar vebununla beraber kurultay delegelerini belirleyecekler. Belediye başkanlarının belirlediği asker delegelerde gidecekler Kılıçdaroğlu’na ‘tıpış tıpış’ oy verecekler.
Günün sonunda Kılıçdaroğlu partide yine kazanacak, çevresindeki küçük grup da şıkıdım oynayacak.
Ya sonrası?
Sonra ne olacak?
Bunu görmemek için ahmak olmak lazım.
Çıkmışsın yenmiş, çıkmışsın yenmiş, yenmiş de yenmiş…