Göğüs ağrısı korkutucudur. Göğsünüzde aniden bir rahatsızlık hissettiğiniz anda, aklınıza gelen ilk düşünce "Kalp krizi mi geçiriyorum?" olur. Ama bekleyin, ya sadece gazsa?
Birçok kişi kalp krizi semptomlarını mide ağrısıyla karıştırır ve bu da gereksiz paniğe veya tıbbi yardım almada tehlikeli gecikmelere yol açar. Öyleyse, bunu basit bir şekilde açıklayalım:
İKİSİ ARASINDAKİ FARKI NASIL AYIRT EDERSİNİZ?
Kalp krizi (tıbbi olarak miyokard enfarktüsü olarak bilinir), kalbe giden kan akışı engellendiğinde ve kalp kası oksijenden mahrum kaldığında meydana gelir. Bu hasar, çok belirgin bir göğüs ağrısı türü de dahil olmak üzere ciddi semptomlara yol açar.
Kalp krizi ağrısı genellikle göğüste bir basınç, sıkışma veya ağırlık hissidir. Genellikle "göğüste oturan bir fil" hissine benzetilir. Göğsün orta veya sol tarafında başlama eğilimindedir ve çeneye, kollara (çoğunlukla sol kol), boyuna, omuzlara veya sırta yayılabilir. Rahatsızlık birkaç dakikadan uzun sürer, ara sıra ortaya çıkar ve kaybolur ancak asla gerçekten geçmez. Genellikle aktiviteden sonra veya hareket etmediğinizde bile aniden gelişebilir ve geğirme veya pozisyon değişiklikleriyle rahatlamaz.
Ağrı nefes darlığı, terleme, mide bulantısı, baş dönmesi, aşırı yorgunluk veya genellikle kalp krizine eşlik eden yaklaşan bir felaket hissiyle ilişkilidir.
MİDE AĞRISI NEDİR?
Bununla birlikte, mide ağrısı genellikle gastrointestinal sistemde asitlik, şişkinlik veya tutulan gazdan kaynaklanır. Mide ağrısı genellikle keskin, yanıcı veya bıçak saplanır gibi bir ağrıdır ve basınç veya sıkışma değildir. Şişkinlikle birlikte olabilir. Genellikle üst karında lokalize olur ancak göğse doğru yayılır ve kalp ağrısını taklit eder.
Baharatlı veya yağlı yiyecekler yemek, yemekten hemen sonra uzanmak veya asit reflüsü yaşamak mide göğüs ağrısına neden olabilir. Genellikle geğirdikten, su veya antiasit aldıktan sonra kendiliğinden geçer. Rahatsızdır ancak genellikle yaşamı tehdit edici değildir.