Belçika’dan Malezya’ya, Hollanda’dan Kanarya Adaları’na kadar dünyanın hemen her ülkesinde, hatta sanata önem veren, gelişmiş ülkelerin her şehrinde, yıllardır şiir festivalleri düzenleniyor. Bu festivallerde ülkeler ve şehirleri önce insanını dünya şiirleriyle buluşturmayı, tanıştırmayı ve insanını geliştirmeyi, sonra da dünya barışını gerçekleştirmeyi hedefliyorlar.
Ülkemiz, yediden yetmişe herkesin şiir yazdığı, şiirin en yaygın sanat alanı olduğu bir ülkedir. Bunun yanında, ülkemizin adını duyuran ünlü şairlerimize sahibiz. Buna karşın ülkemizde şiir etkinliklerinin yaygınlığına baktığımızda gerek ulusal düzeyde, gerekse şiir festivallerinin sayılarına baktığımızda pek o kadar iç açıcı olmadığını da görürüz. Hatta, bu günü kadar dününden de bahsedenmeyiz. İlk uluslararası şiir festivalimiz 1991 yılında İstanbul’da düzenlenen “Uluslararası İstanbul Şiir Forumu”dur. Sadece bir yıl yapılmıştır. Ondan bugüne ülkemizde yapılan şiir festivallerimize baktığımızda, sadece bir elin parmaklarıyla sayılabilinecek kadar az olduğunu ve hiç birinin de uzun sürdürülemediğini görürüz. Hepsi üç-beş yıl sürdürülmüşlerdir. Nedeni de hep Belediyelerce yapılmış olmaları ve Belediye başkanlarının değişmesiyle yarıda kalmış festivallerdir.
Eskişehir’de Tepebaşı Belediyemiz Başkan Ahmet Ataç’ın gerçekleştirmesiyle “Uluslar arası Eskişehir Şiir Buluşması” var. Bu yıl, 2-4 Haziran 2023 tarihlerinde 11.yılını gerçekleştirdi. Şimdi bu adı festival olmayan ama gerçekte ülkemizin önemli şiir festivali olan bu “Uluslar arası Eskişehir Şiir Buluşması”nın 11. Yılına baktığımızda; önce ülkemizin en uzun, sürdürülen şiir festivali olduğunu görüyoruz. 11 yılda Fransa’dan Küba’ya, Almanya’danVenezuela’ya, Fas’dan Galler’e 36 konuk ülkelerden 221’i ülkemizden olmak üzere 301 şair katılmış. Eskişehir, her yıl ülkelerin şairlerini, şiirlerini, kültürlerini tanırken, ülkemizin önde gelen şairleriyle ve şiirimizin en iyi örnekleriyle de de buluşuyor, tanışıyor. Bilhassa her yıl bir ünlü şairin “Onur Konuğu” olması da festivalin en önemli alanı. Şair ve şiiri daha geniş tanıtıyla ele alınıyor olması. 11 yılda; Özdemir İnce, Enis batur, Cevat Çapan, Ataol Behramoğlu, Eray Canberk, Ahmet Telli, Tuğrul Tanyel, Metin Cengiz, Şükrü Erbaş, Lâle Müldür, Erdal Alova. Bunları Eskişehir edebiyat dergilerinde ya da kitaplarında yayınlanan şiirleriyle tanıyorlardı. Bu festivalde yüzyüze tanıştılar, kendi sesleriyle şiirlerini dinlediler. Bir çok panel ve konuşmacıdan şiiri, şiir dünyasını da tanıdılar ve şiir kültürünü edindiler. Kitaplığımızda her yıl yayınlanan festival kitabı ile bir bölüm oluştu.
“Uluslar arası Eskişehir Şiir Buluşması” gerçekte ülkemizin sürdürülen önemli şiir festivalidir. Eksikleri var mı var, sorunları var mı var. Onlar festivalin sorunu değil. Eskişehir’de şiirin sorunlarıdır. O da Eskişehir’in İstanbul, Bursa, Adana, Diyarbakır gibi kuşaklarını birbirine ekleyerek gelmemiş olmasından gelen sorunlarıdır.
Çukurhisar’ın Ekmeği ve Eskişehir
Son yıllarda insanımız sağlıklı beslenme ve lezzet gibi nedenlerle ekmek konusunda arayış içersinde. Herkes tam buğday, doğal mayalı, odun ile pişirilen, taş fırın ekmeğin peşinde ve fırın fırın bu ekmekleri arıyor. Her caddemizde bir ekmek bayisi açıldı, değişik fırınların ve komşu şehirlerden de getirilen ekmekleri satıyorlar.
Ben kendim, İstanbul’dan gelirken mutlaka Pamukova tarafından (İlhan Tan Tesislerinden), İzmir tarafından gelirken de Kula’dan ekmek getiriyorum. Çünkü onlar ekmeklerini Karadeniz’deki Hemşin gibi bütün Türkiyeye iyi tanıtmışlar, ekmekleriyle ünlü olmak için çaba göstermişler, marka olmuşlar.
Eskişehir’de herkesin bildiği, aradığı ve yediği Çukurhisar, Muttalip ve Kırka ekmekleri var. Gerçekten sadece bizim bildiğimiz, markalaşmamış lezzetimiz ve de insanımızın yarattığı değerimiz. Ne var ki bunların elinden tutanımız, yol gösterenimiz yok. Onlar kendi çaplarında günlük üretiyorlar, kendileri pazarlıyorlar. Onların bunu ülke çapında tanıtımı ve markalaştırma güçleri yok…
Eskişehir şehirler arası yol üzerine koyacağı billboardlarla ve petrol satış yerlerinde tanıtımını yapabilir ve yol üzerinde satış yerleri de kurabilir. Bilhassa Çukurhisar’da bunu yapmalıdır. Böylece Çukurhisar’ımızda, Muttalip’imizde, Kırka’mızda gelişen bir sektörümüz olurken Eskişehir’imizin tanıtımına da büyük katkıları olacaktır.
Eskişehir nasıl bizim olur, Eskişehirimizi nasıl severiz, Nasıl hemşerilik bilinçimiz gelişir? Bunların yanıtları hep, önce değerlerimizin farkında olmamız, onlara sahip çıkma kültürümüzle bağlantılıdır. Başkaları pireyi deve yapıp gözümüze yaratıcılıklarıyla sokuyorlar. Havaya uçan o kadar görünür-görünmez getirisi olmayan işlere harçadığımız emeğimiz ve zamanımız ve paramız var ki. Onları güzele dönüştürme yönümüz zayıf. Ne diyor ünlü ressam-şairimiz Bedri Rahmi Eyuboğlu “Güzel dediğin işe yaramalı” dediği gibi…
Bir ekmek mi? Eskişehir’de neler var, görebilene…