İşçilerin ücretlerinin adil olmadığını ve insanca yaşayacak ihtiyaçlarına cevap vermediğini belirten Başkan Atak, maaşların geçinebilecekleri düzeyde, asgari düzeyde de olsa insanca yaşayabilecekleri bir düzeye yükseltilmesini talep etti. Bugüne kadar çeşitli yollarla seslerini duyurmaya çalıştıklarını ifade eden Atak, ‘‘Ankara’ya kadar yürüyerek sesimizi duyurmaya çalıştık. Ankara’ya üyelerimizle birlikte giderek bir kez daha yaşadığımız sorunlara dikkat çekmek istedik ancak Ankara’ya girmemize izin verilmeden geri döndürüldük. Bunun üzerine şehrimiz milletvekilleri, genel müdürlüğümüz, Eskişehir Valimiz, Çalışma Bakanımız, İktidar ve Muhalefet partisi yetkilileri ile bir takım görüşmeler yaparak yol almaya çalıştık ancak maalesef bugüne kadar istediğimiz sonucu alamadık’’ dedi. Haziran 2024 itibari ile açlık sınırının 18 bin 978,77 TL, yoksulluk sınırının 61 bin 820,10 TL olduğunu ifade eden Atak, ‘‘Günümüzde, milyonlarca asgari ücretli işçi 17 bin 2 liraya, ya da az biraz daha fazla bir ücretle çalışmaktadır. Maalesef ülkemizde milli gelire en üst düzeyde katkıda bulunan katma değeri yüksek işlerde çalışan temsil ettiğimiz savunma işçileri de asgari düzeyde rakamlara mahkûm edilmektedir. Ücret ve maaşlarımız reel olarak sürekli erimekte alım gücümüz düşmeye devam etmektedir. Hem emek hem sermaye ve hem de hükümet tarafında konunun muhatapları taleplerimiz karşısında kulak tıkamayı inatla sürdürmektedir. Bugün açıklanan 1,64 Haziran ayı enflasyonu bu inadın devamı ve adeta emekçiler ile dalga geçmektir. Gerçekçi rakamların açıklanması ve ücretlere yansıtılması artık emekçilere karşı bir ahlak sorunu haline gelmiştir’’ ifadelerini kullandı.

‘VERGİNİN YÜZDE 75’İ İŞÇİLERDEN’

Enflasyonun, hayat pahalılığının, ekonomik sıkıntıların kaynağı olarak işçi ücretlerinin gösterildiğini söyleyen Atak, ‘‘Patronlar işçilerin ürettiği her değerin kaymağını alırken, işçilere düşen ise sadece yoksulluk, geçim sıkıntısı enflasyonla boğuşmak olmuştur. İşçi-emekçilerin derdini dert etmedikleri aşikârdır. Çalışanların emeği ile geçinenlerin başında bir türlü geçindiremeyen asgari kölelik ücreti yanında bir de vergi soygunu var. Toplam vergi gelirlerinin yüzde 75’ini biz işçilerden emekçilerden dar gelirlilerden alınmaktadır. Bordrodan kes gitsin, koy vergi dilimini, al KDV, ÖTV gibi dolaylı vergilerle işçinin yükü artık arşı geçmiştir. Buradan soruyoruz: Dünyanın neresinde “vergi dilimi” gibi ucube bir yöntemle işçinin aylık ücretinin aylar sonra ciddi oranlarda düştüğü bir ülke? Bunun adı hükümet eliyle ‘Yasal soygun’ dan başka bir şey değildir. Yeter artık! Elinizi işçinin, dar gelirlinin, emeklinin cebinden çekin. Ekonomik krizin, enflasyonun ve hayat pahalılığının sebebi milyon dolar vergilerini affettiğiniz sermayedarlar, kredilerle, teşviklerle beslediğiniz iş birlikçi patronlar ve emek karşıtı uyguladığınız ekonomi politikalarıdır’’ şeklinde konuştu.

‘KABUL EDİLEBİLİR BİR ARTIŞ YAPILMALI’

Yüzbinlerce kamu işçisinin, yoksulluk sınırının yarısı kadar bir maaşa mahkûm edildiğini vurgulayan Atak, ‘‘Gerçek bir ek zam talebi için seslerini yükselten kamunun bir kolu olan biz savunma sanayii işçilerinin yaşamsal bu talebi barikatlarla engellenmiş görmezden gelinmiştir. Bizlere hala sabredin çağrıları yapılmaktadır. Biz emekçilere zorla dayatılmaya ve giydirilmeyen çalışılan bu ekonomik kefeni ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yeni vergi Programı’nı kesinlikle reddediyoruz. Emekçilerin bu yoksulluk enflasyon kıskacını daha da kötüye götürecek olan bu programa ne uyacak koşulları ne de katlanacak sabırları kalmamıştır. Buradan Hükümete çağrımız; ivedilikle ek protokolün tekrar gözden geçirmeleri ve gerçek enflasyon rakamlarının dikkate alındığı, kabul edilebilir bir oransal refah payı ve seyyanen artışı yapmalarıdır. Geçmiş dönemlerde yaşanan kayıpların telafisi için ek zam reel gelir artışı sağlanabilmesi için maaşlara refah payı eklenmesi ve vergi düzenlemesi yapılması şart olmuştur. Artık bu sorun yalnızca bir mali sorun değil ülkemizin milli sorunudur. Bunu görmeniz de şart olmuştur. Üyelerimizin beklentilerini karşılamaya yönelik eylemlerimize ve taleplerimize devam edeceğiz’’ diyerek sözlerini noktaladı.

Editör: Onur Şentürk