Yüksek tansiyon nedeniyle Eskişehir Şehir Hastanesi’ne başvuran birhasta, Op. Dr. Coşkun Kaya ve Doç. Dr. Aykut Aykaç’ın dünyada sayılı merkezde yapılan bir yöntemle yaptığı laparoskopik ameliyatla sağlığına kavuştu.
Hastaneye başvuran 52 yaşındaki Ayşen Bozkurt’ta, yapılan tetkikler sonucu sol böbrek ve böbrek üstü bezi arasına yerleşmiş, tansiyon yüksekliğine neden olan madde salgılayan 6 santimetrelik, milyonda bir görülen kitle saptandı. Bunun üzerine Bozkurt, Eskişehir Şehir Hastanesi Üroloji doktorları Op. Dr. Coşkun Kaya ve Doç. Dr. Aykut Aykaç'ın yaptığı dünyada sayılı merkezde yapılan bir yöntemle laparoskopik ameliyatla sağlığına kavuştu. Tansiyon ilaçlarına artık ihtiyacı kalmayan hasta ameliyattan sonraki 2’nci gün evine uğurlandı.
“2 saatlik bir operasyonla 6 santimetrelik kitleyi yaklaşık 4 santimetrelik yara yerinden çıkarttık”
Eskişehir Şehir Hastanesi Üroloji doktoru Op. Dr. Coşkun Kaya, operasyonu şöyle anlattı:
“52 yaşındaki kadın hastamızın yapılan tetkiklerinde böbrek üstü bezinin komşusunda 6 santimetrelik bir kitle saptandı ve bize yönlendirildi. Yapılan tahlillerde, bu kitlenin normal olmadığı ve tansiyon yüksekliğine neden olan bir hormon salgıladığı tespit edildi. Genelde bu tür hormon salgılayan kitleleri böbrek üstü bezinde görürüz. Ama incelediğimizde alışageldik olmadığı ve farklı bir yerde konumlandığı, hep kitaplarımızda nadir bir kitle olarak adlandırılan paragandionoma adı verilen bir kitle olduğunu tespit ettik. Dünya’da bu tür kitlelerin genel olarak açık ameliyat ile alınması gerektiğini belirten bir görüş olduğunu gördük. Çünkü kitlenin için adrenalin hormonuyla dolu oluyor. Dokundukça vücuda salgılanması ile hastanın ölümüne yol açabilecek düzeyde tansiyon krizine neden olabileceği yazıyordu. Dünya’daki sayılı merkezde bu kitlenin laparoskopi dediğimiz kapalı yöntemle de alınabildiğini gördük. Bunun üzerine son yıllarda özellikle böbrek üstü cerrahisine yönelik artan laparoskopi deneyimimizle bu hastamızın ameliyatını yapmaya karar verdik. Anestezi esnasında kitleye her dokunduğumuzda birçok madde salgılanmasıyla tansiyon krizi yaşasak da anestezi ekibimizle birlikte güzel çalışmamızla hiçbir sıkıntı oluşmadı. 2 saatlik bir operasyonla 6 santimetrelik kitleyi yaklaşık 4 santimetrelik yara yerinden çıkarttık. Kitlenin yeri de çok değişikti. Kitle böbrek toplar ve atar damarının çok yakınındaydı. Kitleden geriye herhangi bir dokunun kalmaması için böbreğin arterini bağlamak ve hatta böbreği almak zorunda kalabilirdik. Bunu biz ameliyattan önce hastamıza anlattık. Allah’a şükür öyle bir şeye ihtiyacımız olmadı. Böbreği ve böbrek üstü bezini koruyarak hiçbir zarar vermeden kitleyi tamamen dışarı çıkarttık. Ameliyatın ikinci günündeyiz, hastamız kesinlikle tansiyon ilacı almıyor. Daha önce yaşadığı şeker problemleri de ortadan kayboldu.”
“Tansiyon yüksekliğinin en büyük nedeni kontrolsüz tuz kullanımıdır”
Tansiyon yüksekliğinin sadece kalpten kaynaklanmayabildiğini, birçok faktörü olduğunu vurgulayan Op. Dr. Coşkun Kaya. “Bunların en büyük ve şekillendirilebilen nedeni kontrolsüz tuz kullanımıdır. Aşırı miktarda tuz kullanmamanıza, kalp doktoruna gitmenize, birçok ilaç kullanmanıza rağmen hala tansiyon yüksekliğiniz devam ediyorsa mutlaka dahiliye, nefroloji, endokrin uzmanlarına danışmalısınız. Tansiyon yüksekliğinin böbrek veya böbrek üstü bezindeki bir kitleden kaynaklı olup olmadığını araştırmakta fayda var” önerisinde bulundu.
“Ameliyat olduğumdan beri insülin ve tansiyon ilaçlarımı kullanmadım”
Başarılı operasyon sonrasında sağlığına kavuşan Ayşen Bozkurt, “Op. Dr. Coşkun Kaya’ya müracaat ettiğimde yüksek tansiyondan dolayı 2 kez anjiyo olup gelmiştim. Hep kalpten şüphelendiler. Anjiyolarım temiz çıktı. Kalbimde hiçbir sorun çıkmadı. En son böbreğimde olabileceğine karar verdiler. Doktorlarımız bu ameliyatı yapmaya karar verdiler. Çok şükür dünden beri geziyorum. Tuvalet ihtiyacımı kendim karşılıyorum, dolaşıyorum, rahatlıkla kalkıyorum. Şu anda herhangi bir problemim yok. Ameliyat olduğumdan beri insülin ve tansiyon ilaçlarımı kullanmadım. Herhangi bir sıkıntım yok. Her şey iyi seyrediyor. İnşallah böyle devam eder. Tansiyonum 24’e kadar çıkıyordu. O zaman da kalp krizi geçiriyorum zannediyorlardı. 6 ay arayla sürekli anjiyo oluyordum. Daha sonra kalple ilgisinin olmadığı ortaya çıktı” diye konuştu. (İHA)