Suriye…

Dün yeni bir iç savaş mı diye konuştuğumuz ülke…

Bugün terör örgütlerinin birden teslim kararını açıkladıkları ülke…

ABD’nin Afganistan’dan çekilirken yaptığını gören yerli işbirlikçiler sanki ders almış gözüküyor…

Aynı duruma düşmemek adına akıllıca davranıyorlar gibi sanki…

Ya da birden bir aydınlanıvermişler gibi…

Eski hegemonlar dünkü olaylardan sonra acilen BM’yi toplantıya çağırdılar…

Hedef bir BM askeri gücünü Suriye’ye sokmak idi büyük ihtimalle…

Lakin daha çağrı yerine gitmeden Suriye’de durum değişiverdi…

Daha bir ilginci…

Türkiye’nin topladığı bölge ülkeleri…

Suriye, Irak, Ürdün, Lübnan…

Bir araya gelip hızlıca pozisyon aldılar…

Terör örgütleri yarından itibaren petrol bölgelerini, askeri üsleri havaalanlarını teslim edecek…

Okyanus ötesinde…

ABD, toprakları kendisinden büyük Kanada’yı eyaleti yapacağı iddiasında…

10 milyon kilometrekarelik, kırk milyon nüfuslu Kanada…

Yeni başbakanı yüzde seksenin üzerinde oy alarak seçildi ve ABD ‘ye kafa tuttu…

AB…

Beş yüz milyon nüfuslu Avrupa…

Yüz kırk milyon nüfuslu Rusya’dan kendisini koruması için …

Üç yüz milyonluk ABD’den medet umuyor…

Dünyada topraklarının binde beşine….

Nüfusun yüzde birine sahip Türkiye…

Her yerde şimdiden oyun kurucu…

Devlet Bahçeli Suriye’ye nasihat ediyor…

Erdoğan Avrupa bize muhtaç diyor…

Dünya nüfusunun üçte biri…

Çin ve Hindistan…

Çin perde arkasında oyun kurucu olma çabasında…

Hindistan kendi mahallesine hakim olma kaygısında…

Bütün bu anlattıklarım küresel sosyal ve siyasi entropinin tarifidir…

Yani…

“Kâinatta her şey, kendini minimum enerji ve maksimum düzensizliğe çekmek ister.’

 Her şey ama her şey dağılma ve bozulma eğilimindedir…

Ama bu bozulma yeni bir düzenin başlangıç enerjisidir aynı zamanda…

Bütün bir kurulu düzenin bozulduğu…

Bütün bilinenlerin yeniden gözden geçirilip kurgulanacağı…

Yeni, yepyeni bir çağın eşiğindeyiz…

AZ DA SAĞLIK…

ABD’nin yeni Sağlık Bakanı Robert F. Kennedy Jr konuşuyor:

"Dan Olmsted adlı bir araştırmacı "aşılanmamış popülasyonlar konusunda çok meraklıydı ve Amishler’ de bu popülasyonlardan biriydi...

Bu yüzden gidip Amishler üzerinde bir çalışma yaptı.

Ulusal eğilimlere göre yaklaşık 2.000 otizm vakası olması gerekirdi ama ancak üç tane bulabildiler…

Ve bunların üçü de aşılarını olduktan sonra Amish tarafından evlat edinilen çocuklardı…

Genel olarak Amish'te tek bir vaka bile bulamadılar."

Acaba bunu nasıl yorumlamak gerekir?

Bilgileri yeniden kontrol etmek gerek…

ESKİLERDEN…

İkinci Dünya Savaşı, sonuçları itibarıyla, insanlık tarihinin kaydettiği en kanlı savaşlardan biri olma özelliğine sahiptir. Bu büyük savaşta, savaşan taraflar kadar savaş dışı kalmış olan devletler de ağır bir yıkıma uğramışlardır. Savaşa girmemekle birlikte Türk ordusunda 28.749 asker hayatını kaybetmiştir…

İkinci Dünya Savaşı yıllarında Türk Ordusu’nda yaşanan ölümlerin % 98’lik kısmını hastalıklar oluşturmaktadır…

Barınma, beslenme ve temizliğin yetersizliği, salgın hastalıklara davetiye çıkararak binlerce askerin ölümüne sebep olmaktaydı. Askeri donatım ve sağlık hizmetleri yetersizdi…

Eskiyi bilmeden bugünü okumak mümkün değil…