Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, yaklaşık bir yıllık dolmuşluğunun acısını, katıldığı bir televizyon programında çıkardı. Bir patladı pir patladı!

Nasıl patlamasın?

Son bir yıldan fazladır hakkında söylenmedik laf kalmadı desek yeridir...

Kalp krizi geçirdikten sonra, "By pass olacak ve artık siyaset yapamayacak" dendi. Bunu ilk söyleyenler Cumhuriyet Halk Partililer idi...

Bu söylentinin karşılığı olmadığı ortaya çıkınca, bu kez, CHP'nin Ahmet Ataç'ı değil de kendisini aday göstermesini isteyen eski bir milletvekili, "Kanser oldu, aday gösterilse bile dönemini tamamlaması imkânsız, o yüzden artık aday gösterilmemeli" diye yalan söyledi. Bununla bitse iyi...

Eski bir CHP'li belediye başkanı, "Karısı bile terk etti kendisini. Çok yalnız, yanında kimse kalmadı" diye bir yalan uydurdu, bunu da herkese kulaktan kulağa yaydı...

Seçimden sonra bu kez söylentiler, "Ahmet Ataç, CHP'ye çok kırgın. Son kez aday olup kazandı, ancak bu dönemi tamamlamayacak. Başkanlıktan çekilecek ve yerine meclis üyelerinden biri başkan olacak. Zaten belediyenin işleriyle hiç ilgilenmiyor" şekline büründü. Bu söylentiyi de hemen yanı başındaki bir-iki çalışma arkadaşı çıkardı. Ve tabii ki bu söylentiden nemalananlar da yine kendileriydi...

Son söylentiyi, ilk kez AK Parti İlçe Başkanı Muhammet Ali Kaya'dan duyduk: "Sayıştay denetçisi Tepebaşı Belediyesi'nde birçok usulsüz işlem yakalamış. Yolsuzluk almış başını gitmiş. Ahmet Ataççok yakında kötü günler bekliyor..."

Başkan Ahmet Ataç işte bu sözler üzerine, televizyon programında "Kimse benim dürüstlüğüme laf edemez" diye patladı ve bir söylenti dışında bütün söylentileri sanki "AKP'liler yayıyormuş" gibi konuştu...

Ne desin?

Aslında bütün bu söylentileri kendi çalışma arkadaşlarım, kendi partililerim çıkarıyor diyebilir miydi?

***

Ben, Farklı Farklı programında bütün bu söylentilerin kimlerden çıktığını, isim vermeden, açıkladım...

Sonra AK Partili Pınar Turhanoğlu Gücüyener, programda, "Muhammet Ali Kaya, Sayıştay denetçisiyle konuşmuş olamaz. Öyle olsa duyduklarını dile getirmezdi. Niye kimse Başkan Kaya'nın duyduklarını, belediyenin içinden duyma ihtimalini değerlendirmiyor ki" dedi...

Önce hayretler içinde kaldım ve ihtimal vermedim...

Programdan sonra yaptığım araştırmada öğrendim ki, Pınar Turhanoğlu Gücüyener'in sözleri tamamen gerçeği yansıtıyormuş...

Yani, AK Parti İlçe Başkanı'nın söylediklerinin kaynağı da Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ın, yakın olmasa da, çalışma arkadaşlarıymış...

Ne kadar kötü bir durum değil mi?

Kim, Ahmet Ataç'ın yerinde olmak ister ki!

Eskişehir'de çok seviliyorsunuz, Eskişehir'in en yüksek oy potansiyeline sahip kişisi olarak konuşuluyorsunuz, ancak son 1,5 yılda hemen yanı başınızdaki insanlar tarafından sürekli yalan dolan söylentilerle taciz ediliyorsunuz...

Her insan patlar, duramaz isyan eder!..

Ve fakat bence Ahmet Başkanın bu isyanını doğru hedefe yönlendirmesi lazım...

Mesela...

En yakınındaki, kendisi için en çok çalışan kişi olan Özcan Erkaya'ya, parayla yazdırılan yazılarla saldırılar düzenleniyor...

En yakınındaki, kendisi için en çok çalışan kişiler, "Bu işler böyle devam ederse başka yere geçelim" diye düşünmeye başlıyor...

Ahmet Ataç, kendisi hakkında söylentileri kimlerin çıkardığını biliyor, ama artık emin olması gerekiyor. Söylenti bir kez yayıldıktan sonra tabii ki "AKP'li insanlar da" bu söylentilere inanmaya başlıyor...

Başkan Ataç, Eskişehir'in "ağbisi" dir. Sert sözlerle AK Partililere 'çıkışmaya' başlarsa kendisine oy veren AK Partililerin de gönlünü kırmaya başlayacak...

Tekrar eski, güleç yüzlü Ahmet Ataç olmalı ve kendisine düşmanlık yapanlarla, kendisi için çalışanları birbirinden ayırıp yoluna emin adımlarla devam etmeli...