Programa Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Betül Demirci, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erkan Dinç, Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Handan Deveci, Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Burhan Sayılır başta olmak üzere çok sayıda kişi katılım gösterdi.
Dekan Dinç: “Çanakkale milletimizin var olma mücadelesinin kanlı canlı somutlaştığı yerdir”
Çanakkale Zaferi’nin Millî Mücadele Dönemi’ndeki önemine vurgu yapan Prof. Dr. Erkan Dinç, programda görüşlerine şu şekilde yer verdi: “Milletimizin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin en önemli dönüm noktalarından biri olan 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 109. Yıldönümü’nü anmanın kıvanç ve mutluluğu içerisindeyiz. Çanakkale Zaferi Türk Milleti’nin büyük bir azim ve kararlılıkla Kurtuluş Savaşı mücadelesinin bir sembolüdür. 18 Mart 1915 tarihinde Çanakkale Boğazı’nda yaşanan destan, tarihin akışını değiştirdi. Milletimizin her ferdinin işgalci güçlere karşı omuz omuza verdiği bu mücadele, bağımsızlık ve vatan sevgisinin en güçlü örneklerinden biri oldu. Çanakkale, 7’den 70’e tüm unsurlarıyla bir araya gelen milletimizin var olma mücadelesinin kanlı canlı somutlaştığı yerdir. Bir eğitim ve öğretmen yetiştirme kurumu olarak bizlere düşen görev ise Çanakkale ruhunu yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak. Çanakkale’de şehit düşen kahramanlarımızı rahmet ve minnet ile anarken onların bize miras bıraktıklarını yaşatmanın ve geliştirmenin en iyi yollarını aramaya devam edeceğiz.”
Prof. Dr. Sayılır: “Türk Milletinin azmi ve üstün çabaları sonucu bugün bu zaferi anıyoruz”
Çanakkale Muharebelerinin Türk ve dünya tarihindeki yeri ve önemini vurgulayan Prof. Dr. Burhan Sayılır “Çanakkale Muharebelerinin Türk ve Dünya Tarihindeki Yeri” başlıklı konferansta katılımcılara şunları aktardı: “Aldığı dış borçlar nedeniyle yönetimi zayıflayan Osmanlı 1870’lerde egemen devlet anlayışından uzaklaşmış; yeni dünya düzeni arayışında olan Avrupa ile karşı karşıya gelmiştir. Yaşanan ekonomik sıkıntılar Osmanlı’nın bağımsızlığını tehlikeye atmaktadır. Türk-Yunan Savaşı, ardından Balkan Savaşları o dönem Osmanlı’yı yıpratmıştır. Üsküp, Manastır gibi birçok toprak kaybının ardından Edirne ve Anadolu’nun korunmasının önemi birçok subay tarafından idrak edildi. O dönem Mustafa Kemal Atatürk, Genelkurmay’a yazdığı bir mektupta ata topraklarının kaybını üzüntüyle takip ettiğini lakin artık bu durumu uzaktan seyretmek istemediğini belirtti. Bu mektubun ardından Mustafa Kemal 19. Tümenin başına komutan olarak atandı. Goeben ve Breslau isimli iki Alman gemisinin ismi Yavuz ve Midilli olarak değiştirildi. Bu iki geminin Karadeniz’e açılmasıyla Osmanlı Rusya ile savaşa girdi. Bu esnada Anadolu, İngilizler tarafından kuşatılmaya başlandı. Anafartalar zaferi ile hem Millî Mücadele hem de Mustafa Kemal Anadolu’da tanındı. Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşları başta olmak üzere Türk Milletinin azmi ve üstün çabaları sonucu bugün bu büyük zaferi 109. Yılında sevinçle anıyoruz.”
Konferansın ardından Orkestra Şefliğini Öğr. Gör. Zafer Güzey’in Yönetmenliğini ise Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Alan’ın yaptığı Anadolu Ezgileri Topluluğu ve Eğitim Fakültesi Korosu’nun ortak çalışmasıyla düzenlenen “Çanakkale Geçilmez” oratoryosu dinleyicileriyle buluştu.