Jeoloji Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Can Ayday ile Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan tarafından hazırlanan rapora göre, “Son yıllarda sıklıkla kamuoyunun gündemine gelen ve özellikle yerleşim
birimlerine yakın alanlarda oluşan obrukların, toplumun can ve mal güvenliğini
tehdit etmesi bakımından daha bir önemli hale geldiği bildirildi. Başta Konya olmak üzere, Eskişehir, Afyon, Sivas, Zonguldak, Aksaray, Karaman, Kahramanmaraş, Manisa, İzmir gibi birçok kentte görülen obrukların bu güne kadar kırsal yerleşim birimlerine yakın tarımsal alanlarda oluşmasının sonucu olarak mal kayıplarına neden olsa da, can kaybına neden olmaması sevindiricidir. Ancak ilgili kurum ve yöneticilerin obruk oluşumu konusundaki umursamaz tavrı, önümüzdeki süreçlerde can kayıpları ile de sonuçlanabilecek olumsuz sorunların yaşanacağına ilişkin kaygılarımızı arttırmaktadır.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası olarak, obruk oluşumlarının herhangi
bir can ve mal kaybına neden olmaması için gerekli çalışmaları kamu yararı
çerçevesinde yürütmekteyiz. Ayrıca yaşanan sorunların çözümü konusunda da
ilgili kamu kurumlarının harekete geçmesi konusunda uyarılarımızı yapmaya
devam ediyoruz. Bu kapsamda, daha önce Ankara- İstanbul arasında yapımı
devam eden Yüksek Hızlı Tren (YHT) güzergâhının belirlenmesi sürecindeki
eksiklikleri ve seçilen güzergâhtaki jeolojik problemlere dikkat çekmiştik. Ancak DDY Genel Müdürlüğü uyarılarımızı dikkate almamıştır. Sonuçta söz konusu proje güzergâhında yaşanan jeolojik problemler nedeniyle Bakanlar Kurulu Kararı ile müteahhit firmalara proje yapım bedelinin % 40’ını aşan oranlarda fiyat artışı verilmek zorunda kalınmıştır. Bu öngörüsüzlük nedeniyle de, Ankara-İstanbul YHT (öncelikle Bozüyük-Arifiye) güzergâhı yapım çalışmaları henüz tamamlanamamıştır. Benzer şekilde; seçilen yerin çok sayıda doğal veya yapay gölü içermesi ve zemin birimlerinin zayıf mühendislik özellikleri nedeniyle İstanbul 3. Havalimanı inşaatının yapım sürecinde de zeminden kaynaklanan çok sayıda problemlerle karşılaşılacağı konusundaki uyarılarımız da Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından görmezden gelinmiştir. Ancak süreç Odamızı haklı
çıkarmış, aynı niteliklere haiz, benzer projelerin çok çok üstünde maliyetlerle
İstanbul 3. Havalimanı inşaatı kısmen tamamlanabilmiştir.
Bu rapor ise, yapım çalışmaları uzun yıllardır devam eden Ankara- İzmir YHT
hattına ilişkin olarak hazırlanmıştır. Bu hattın Eskişehir-Sivrihisar bölgesinden
geçen kesimi -raporda da belirtildiği üzere- yoğun olarak obrukların oluştuğu
alanın yaklaşık 1.5 km kuzeyinden geçmektedir. Bu rapor, zemin özellikleri
yönünden obruk oluşumuna elverişli olan bu alana ilişkin olarak, ileride telafisi
imkansız herhangi bir can veya mal kaybının yaşanmaması için kamuoyunu
bugünden bilgilendirmek ve ilgili ve sorumlu kamu kurumlarını ikaz etmek
amacıyla hazırlanmıştır.
T.C. Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü başta olmak üzere, ilgili tüm
kurumların obruk oluşumunun olası etkilerinin önlenmesi için güzergâh
boyunca gerekli jeolojik-jeoteknik ve hidrojeolojik inceleme ve araştırma
çalışmalarını yaptırarak gerekli tedbirleri zamanında alması gerekmektedir.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası olarak, DDY Genel Müdürlüğünü bir
kez daha uyarıyoruz. Can ve mal güvenliği açısından önem arz eden, ülkemizin
prestij projelerinden biri olabilecek nitelikteki Ankara-İzmir YHT projesinin
geçtiği güzergah üzerinde yer alan ve obruk oluşumuna elverişli bölgelerden
biri olan ve yukarıda yeri belirtilen Eskişehir-Sivrihisar bölgesindeki kesiminde,
YHT projesinin olası obruk oluşumu etkisinden korunması amacıyla ayrıntılı,
jeolojik, jeoteknik, hidrojeolojik ve mühendislik jeolojisi açısından yeniden irdelenmesi gerekmektedir. Tersi durumunda olabilecek olası can ve mal kayıpların dan ilgi idareler sorumlu olacaklardır.