Küçük yaşlarından itibaren edebiyata olan ilgisini tüm olanaksızlıklara rağmen sürdüren ve 2012 yılında serinlemek için girdiği gölette boğularak 25 yaşında arkasında birçok şiir, roman ve deneme bırakarak hayata veda eden İsmail Kalın’ın hayalleri annesi sayesinde gerçeğe dönüşüyor. Acılı anne 2012 yılından itibaren oğlunun ölmeden önce kaleme aldığı tüm eserleri bir araya getirerek kendi bütçesiyle kitap haline getirmek için var gücüyle çabalıyor. Anne Binnaz Kalın, herhangi bir maddi amaç gütmeden kendi imkânlarıyla tüm kitap masraflarını karşılarken bu sayede oğlunu yaşattığını ve yarım kalan hayallerini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyor. Her çıkan kitaptan sonra oğlunun mezarına giden acılı anne, şimdiki tek isteğinin ise oğlunun odasını bir kütüphane müzeye dönüştürmek olduğunu belirtti.
“KİTAPLARININ YAYINLANMASINI ÇOK İSTİYORDU”
Anne Binnaz Kalın, oğlunun kendi kitaplarını yayınlatmayı çok istediğini fakat bir türlü yayınevlerinden olumlu cevap almadığını söyledi. Oğlu vefat ettikten sonra kendi imkanlarıyla kitapları bastıran Anne Kalın, Yaz tatiliydi. Kütahya’ya gezmeye gitmiştik. Hava sıcak olduğundan serinlemek için gölete girmiş. Gidiş o gidiş. Ben oğlumun yazılar yazdığını biliyordum. Bu kadar olduğunu bilmiyordum. Günlüklerini falan görüyordum fakat özel olduğu için karıştırmıyordum. Vefatından sonra yazılarını ve şiirlerini buldum. Kitaplarının yayınlanmasını çok istiyordu. Yayınevlerine gönderiyordu ama hiç olumlu cevap gelmiyordu. Daha sonra kendi imkanlarımla kitaplarını bastırdım. Ben şimdi oğlumun hayallerini tamamlamak istiyorum” ifadelerini kullandı.
“BUNLARI DA KİTAPLAŞTIRDIM”
Oğlu hayatını kaybettikten sonra nasıl anne olunması gerektiğini anladığını belirten Binnaz Kalın, tek yapabileceğinin yazılarının bir satırını bile kaybetmemek olduğunu vurguladı. Her kitap bastırdığında oğlunun mezarına giderek ‘Oğlum bak bu yazılarını da kitaplaştırdım’ dediğini ekleyen acılı anne, “Hem üzülüyorum hem seviniyorum. Her kitabını bastırdığımda mezarına gidiyorum. ‘Oğlum bak bu yazılarını da kitaplaştırdım’ diyorum. Ben anne olmayı da oğlumun yazılarını okuduktan sonra öğrendim. Nasıl anne olmalı onu anladım. Ama faydası yok. Artık oğlum yok. Yapacak bir şey de yok. Ne kadar ağlasam bir faydası yok. En iyisi elimden geldiği kadar ne yapabilirsem yapayım. Yazılarının bir satırı bile kaybolsun istemiyorum. Güzel şeyler yazmış” dedi.