Tunç, teröre ve terör örgütlerine karşı mücadelelerini sonuna kadar sürdüreceklerini belirterek, "Terörsüz Türkiye hedefiyle inşallah çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz ve 40 yıldan bu yana ülkemizin her türlü gelişmesinde, kalkınmasında engel olan terör bağından da inşallah kurtulmanın eşiğindeyiz." dedi.

Terörün, şiddetin her türlüsüne karşı olduklarını vurgulayan Tunç, şöyle konuştu:

"Teröre, vandallığa, şiddete karşı adaletle, hukukla cevap vermeye devam edeceğiz. Ayrıca toplumun huzurunu, kamu güvenliğini tehdit eden gelişmelere karşı elbette görev ve sorumluluklarımızı aksatmadan yerine getirmekle mükellefiz. İfade hürriyetinin görünüm biçimi olan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı da dahil olmak üzere temel insan haklarının sonuna kadar kullanılmasından yanayız. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı, yalnızca kişilerin kendini ifade etme özgürlüğü değil, aynı zamanda toplumsal yapının gelişmesi, insanlık değerlerinin savunulması ve adaletin sağlanması adına önemli bir haktır. Demokrasi, bireylerin seslerini duyurabildikleri, fikirlerini özgürce ifade edebildikleri bir zeminde hayat bulur. Ancak bu hakkın kullanılmasındaki amaç, hiçbir zaman nefretin, şiddetin ya da hoşgörüsüzlüğün hakim olduğu bir ortam oluşturmak olmamalıdır. Çünkü her insanın düşüncelerini ifade ederken başkalarının haklarına ve güvenliğine saygı göstermesi demokratik bir toplumun temellerinden biridir."

Bakan Tunç, "Şiddet hiçbir zaman düşünce ve ifade özgürlüğünün, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının bir aracı olamaz, olmamalıdır." diye konuştu.

Tunç, Anayasa'nın 26. maddesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. ve 11. maddeleri, ayrıca Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'nin 19. maddesinin ifade özgürlüğü ve gösteri hakkını güvence altına alan evrensel ilkeler olduğunu belirtti.

Bu hakların şiddet çağrısı ya da kamu düzenini tehdit eden eylemler için asla bir dayanak olamayacağını vurgulayan Tunç, şiddetin, toplumsal huzuru bozan ve bireysel hakları ihlal eden bir tehdit oluşturduğunu dile getirdi.

Yılmaz Tunç, "Bu nedenle, şiddet içeren toplantılar ve gösteriler, hem demokratik değerlerle hem de insan hakkıyla asla bağdaşmaz. Bu bağlamda devam eden adli soruşturmalar hedef alınarak sokakları terörize etmenin, kamu düzenini bozmaya dönük söylem ve eylemlerde bulunmanın suç teşkil ettiği unutulmamalıdır." diye konuştu.

Kaynak: AA