Hatırlarsınız ünlü araştırma şirketi Numbeo’nun her yıl açıkladığı dünyanın en güvenli şehirleri listesinde Eskişehir 8’inci sırada yer alarak birçok ünlü metropolü geride bırakmıştı. Öve öve bitirememiştik şehrimizi, gururlanmıştık. Nazar değdirdik galiba. 23-24 gün gibi kısa bir süre içinde kentte tam 4 tane cinayet işlendi. 10 Aralık 2022 gecesi Hüseyin Pınar evinin çatısındaki güvercinlerini çalmak isteyen hırsız tarafından vurularak öldürüldü. Öldüren Neşat T. 19 yaşında. Ardından 21 yaşındaki Ayşenur Çolakoğlu, aynı yaştaki erkek arkadaşı olduğu iddia edilen Hasan F. tarafından başından vurularak aramızdan koparıldı. Yine bir kadın cinayetine tanık olduk. Sonrasında 28 yaşındaki Onur Ö.’nün eğlence mekanına ateş atmasını engellemek isteyen mekan çalışanı 21 yaşındaki Egemen Rahmi Demircioğlu, Onur Ö. tarafından vurularak öldürüldü. Son olarak da 30 yaşındaki Sercan İ., bir çiğ köftecinin önünde tartıştığı İbrahim Can Temelli’yi üzerinde taşıdığı tabanca ile vurarak öldürdü. Hüseyin Pınar hariç cinayete kurban gidenlerin tamamı genç. Cinayet suçunu işleyenlerin de tamamı genç.
ARTIK DUR DEMELİYİZ
Olaylar artık gerçekten çığırından çıkmaya başladı. Bu insanlar neden üzerinde silahla geziyor. Bu genç yaşta bunlara silahı kim temin ediyor, nasıl alıyorlar. Bunlar sadece bildiğimiz cinayet olayları. Bunun dışında bu süreçte yaşanan silahlı kavgaları, yaralanmaları dahil etmedim bile yazıya. En ufak bir tartışmada silahlar çekilir hale geldi. Bu kadar kısa sürede ne değişti de Eskişehir Dünya’nın en güvenli 8’inci şehri seçilirken, 23 günde 4 cinayet işlenecek seviyeye geldi. Bu konuda ciddi araştırmalar yapılmalı. İşin sosyolojik ve psikolojik boyutları incelenmeli. Şehrin tüm paydaşlarını bir araya getirerek, şiddet olaylarının önüne geçmek için acil bir çalıştay düzenlenmeli. Hayalleri olan birçok genç, aramızdan canice koparılıyor. Belki de incir çekirdeğini doldurmayacak olaylar yüzünden yaşamlarını yitiriyorlar. Daha fazla genç öldürülmeden bu işe bir DUR dememiz gerekiyor!
YÜZDE 30 TATMİN ETMEDİ
Haftanın gündemi en çok meşgul eden konularından birisi de memur ve emekli maaşlarına yapılan zam oldu. İlk olarak yüzde 25 olarak açıklanan zam ardından yüzde 30’a çıkarıldı. Neye göre yüzde 25 açıklandı, ardından ne oldu da yüzde 30’a çıkarıldı meçhul. Yüzde 30 verilebiliyorsa neden ilk önce yüzde 25 açıklandı? Ha ortada bir gerçek var ki ne yüzde 25 ne de yüzde 30 kimseyi tatmin etmedi. Asgari ücrete yüzde 55 oranında yapılan zammın aynısı hem emeklinin hem de memurun talebi. Haliyle eylemler de başladı. Sendikalar sahada hak mücadelesi vermeye, basın açıklamaları yapmaya başladı. Sanırım 12 Ocak’ta da memurlar bir iş bırakma eylemi yapacak. Memurların bu mücadelesi karşılık bulacak mı, bekleyip göreceğiz.