Başkan Kurt: “Türkiye’de bayramlarda dahi kucaklaşamayan bir toplum hepimize zarar
verir”
Bayramlaşma töreninde yapılan konuşmalara Türkiye’de yaşanan derin ekonomik
kriz, alım gücünün düşmesi, günden güne eriyen işçi ve memur maaşları ile Ekrem
İmamoğlu’nun tutuklanması sonrasında yaşanan hak, hukuk ve adalet mücadelesi damgasını
vurdu. Başkan Kurt ve sendika başkanları konuşmalarında erken seçim çağrısı yaptı.
“ÖZGÜRLÜK, DEMOKRASİ, HUKUK, HAK, ADALET HERKES İÇİN OLMALIDIR”
Herkesin Ramazan Bayramını kutlayan Başkan Kurt, konuşmasında şu cümlelere yer verdi:
“Türkiye’nin iyi yönetilmediği bir dönemdeyiz. Ne yazık ki hak, hukuk ve adaletten yoksun bir
ortamdayız. Kötü yönetim bunu bilerek yapıyor. Bu bir yönetim biçimidir, daha sık yapacak.
Zulüm yapacak, bizi, Türkiye’yi korkutacak. Bir 25 sene daha götürmeye çalışacak. 25 senedir,
halimizden memnun muyuz? Çok güzel oldu, 25 yıl daha devam et, deme şansımız var mı?
Var diyen, kendini inkâr eder. Çok net söylüyorum, hepinizin durumunu, yaşam tarzını
biliyorum. Ne yazık ki tek adam, rakibini de kendisi belirlemeye çalışıyor. Karşısında seçim
kazanacak gibi olanları hapishaneye atıyor, cezalandırıyor. Ondan sonra da demokrasicilik
oynuyor. Buna itiraz ediyorum, yanlış olduğunu da her ortamda vurguluyorum. Sizin de bunu
görmeniz lazım. Özgürlük, demokrasi, hukuk, hak, adalet herkes için olmalıdır. ‘Benden yana
olanlar her şey serbest, benim karşımda olanlara her şey yasak’ gibi bir mantık, demokrasi
olmaz. Umarım bunu bu sene değiştireceğiz.
“ERKEN SEÇİM OLMAK ZORUNDADIR”
Erken seçim şarttır, erken seçim olmak zorundadır. Başka türlü bu işin düzelmesi mümkün
değil. Türkiye dünyada da soyutlanıyor, kendi içinde de anlaşamaz hale geliyor. Artık, birbirimize selam veremeyecek noktaya doğru gidiyoruz. En tehlikeli şey budur. Yüzde 50
burada, yüzde 50 burada; bu böyle olmaz. Anketlere bakıyoruz, çok kötü. Bu kötülük daha da
baskıcı hale geliyor. Bunu bayramda söylemek bile doğru değil. Bayramlar ve Ramazanlarda
hep iyi şeylerden söz edilmeli. İyi insan olmaktan, hatır sormaktan, birbirimize hoşgörülü
olmaktan söz etmemiz lazımdı, ancak bu Ramazan böyle yapamadık. Bu Ramazan birbirimizin
gözünü oyduk. Özellikle solcuyum, demokratım, CHP’liyim diyenlere işkence yapıldı. Bunu
her ortamda reddediyorum. Başka partilere oy vereniniz vardır, olur; gayet doğaldır. Yaşam
tarzına, biçimine müdahale asla olamaz.
“HER KOŞULDA DEMOKRASİ, HUKUK İSTİYORUZ”
11 yıldır Odunpazarı Belediyesi’nin yönetimindeyiz. 11 yıldır başka parti olduğunu bildiğimiz
arkadaşlarla çalışıyoruz. Biz iş istiyoruz, üretim istiyoruz. Odunpazarı Belediyesi’nin en iyi
işleri sizinle yapacağına inanıyoruz. Biz, demokrasiyi içimize sindirmişiz. Herkes de
sindirmelidir. Ben Türkiye’nin Cumhurbaşkanı’nın yüzüne karşı eleştiri yapabilmeliyim. Böyle
bir özgürlük olmalı. Eğer, 100 yıllık Türkiye demokrasisinde bunu sağlamadıysak sıkıntı vardır.
Geçmiş dönem Cumhurbaşkanlarının halkla olan davalarını gösteren bir liste var. Kiminin 30,
kiminin 100, kimini de 200 tane, şuan ki Cumhurbaşkanı’nın 40 bine yakın davası var. Böyle
olmaz. Böyle baskıcı bir rejimi kabul etmemiz mümkün değil. Her koşulda demokrasi, hukuk
istiyoruz. Bu ortam sağlanırsa zaten bayramlar bayram gibi olur. Türkiye’de bayramlarda dahi
kucaklaşamayan bir toplum, hepimize zarar verir. Bu toplum üretemez, paylaşamaz,
gülemez, helalleşemez. Ben bu duygularla bayramınızı kutluyorum. Umarım önümüzdeki
süreçte tüm bunları düzeltiriz. Bunu düzeltmek de sizlere, bize kısacası insanlara bağlı.”
“GÜCÜNÜZ VAR, DİRENİN”
Sendika başkan ve temsilcilerine de seslenen Başkan Kurt, “Başka belediyelerde bu şekilde
konuşabiliyor musunuz? Mikrofon uzatılınca konuşmak marifet değil. Önemli olan mikrofon
uzatılmadığında konuşmak, mücadele etmek. Belediye çalışanları ile bayramlaşamıyorsanız,
bayramlaşmak. Bunu yapamayan ne toplu sözleşme yapabilir ne de işçinin, memurun hakkını
savunabilir” dedi. Boykot çağrısı da yapan Başkan Kurt, “Memur sendikaları 5’li çetelere
giden trilyonları geri almak için uğraşsın. Devletin malını korumak, memurun 1. görevi.
Alacaksınız arkadaşlar, vermeyecekler, zorla alacaksınız. Gücünüz var, direnin, eylem yapın.
Sayın Cumhurbaşkanı ne diyordu; ‘en iyi direniş boykottur.’ Sizin malınızı mülkünüzü çok
pahalıya satıyorlarsa, sömürüyorlarsa bu gücünüzü kullanın. Boykot yapın, almayın. Zaten
paranız da yok. Kendinizi neden kandırıyorsunuz. Zor geçiniyor insanlar, boykota geldi mi
vatan, millet, Sakarya. Hayır, boykot edilen malların 3’te 2’si İsrail malı. Yerli ve milli mallarımıza zarar verdiniz diyorlar. Hangi kahve markası yerli ve milli?” diye konuştu.
“SENDİKALARDAN BİRLİK VE MÜCADELE ÇAĞRISI”
TÜM BEL SEN Eskişehir Şube Yönetim Kurulu Üyesi Derya Özkar, Belediye İş Sendikası
Eskişehir Şube Başkanı Kemal Azak, yaptıkları konuşmalarda işçi ve memurların yaşadıkları
ekonomik sıkıntılara değindi. Üretimden gelen gücün kullanılamadığına dikkat çeken Sendika
Başkanları, tüketimden gelen gücün kullanılarak boykot yapılmasına çağrı yaptı. Sendika
başkanları işçi ve memurları birlik olmaya ve birlikte mücadele etmeye çağırdı. Memur Sen’e
bağlı Bem- Bir- Sen Eskişehir Şube Başkanı Fetullah Özsarı konuşma yapan bir diğer sendika
başkanı oldu. İşçi ve emekçilere verdiği destek için Başkan Kurt’a teşekkür eden Özsarı, işçi ve
emekçilere verdiği destek için Başkan Kurt’a teşekkür ederek herkesin bayramını kutladı.