Hayat bazılarımızın omzuna sorumlulukları erken yaşta yüklüyor. Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Nadir Küpeli de bu yükleri erken sırtlananlardan. 7 yaşında babasını kaybetmesiyle başlamış mücadelesi. O günden bugüne nasıl geldi? Hayat Okulu’ndan neler öğrendi?
Çocukluğunu yeni alınan bir ayakkabının kauçuk kokusuna saklamış adeta. Abisinin ona aldığı kuyuya düşen araba gibi sanki çocukluğunun oyunlarını da o kuyuya bırakmak zorunda kalmış çünkü yaşadığı köyde çalışmaktan oyun oynamaya pek vakit bulamamış. Hep çalışmış hala da büyük bir azimle çalışmaya devam ediyor.
44 sene önce abi kardeş girdikleri bu yolda omuz omuza, kol kola verip çalışmışlar ve kazançlarını hep işlerini büyütmek için harcamışlar. Uzun yıllar pazar günü dahi tatil yapmadan çalışan Küpeli kardeşlerin 44 yıllık geçmişlerinde “hep işlerinin başında hep doğru şekilde hep yenilikle ilerleme” felsefesi var.
Neredeyse yarım asırlık çalışma hayatında yeri gelince vazgeçmeyi, bırakabilmeyi de bilmişler.  “İş, uzun vadede bize istikbal vadetmiyorsa o işi bırakırdık çünkü o işte zarar etmesek bile o işe harcanan zaman sizi karlı olan işlerden de mahrum bırakıyor” cümlesi çalışma hayatında geleceği okuyabilmenin de ne kadar kıymetli olduğunu gösteriyor bize.
Peki iş hayatının dışında Nadir Küpeli nasıl biri?
Kimseyle tartışmayı sevmeyen, olaylara çözüm odaklı bakan Nadir Küpeli için huzurlu olmak hayatın mihenk taşı. Planlı olmak da kendisinin, hayatının olmazsa olmazı. Sorgulamayı hayat felsefesi edinen Küpeli, doğru mu yanlış mı diye muhasebe yapıp yanlışı düzeltmenin yollarını arıyor. “Benim egom neticesiyle başkaları zarar görmemeli” düşüncesi aslında ne yüce bir tevazu örneğidir.
Boş kalmak bir insanı yorar mı? Şaşıracaksınız ama Nadir beyin cevabı evet “boş kalmak beni çok yoruyor” diyor. Öyle ki pazar günleri bile hiç oturmuyor, evdeki işlerle ilgileniyor ve “bizim eve hala tamirci girmez, kendim yaparım bu işleri severim” cümlesinden siz anlayın.
Nadir Küpeli, çalışma hayatına bu kadar erken girip hala ilk günkü gibi çalışma tutkusunu koruyan nadir insanlardan biri. E. C. Mckenzie diyor ya “Bir şeyi gerçekten yapmak isteyen bir yol bulur; istemeyen mazeret bulur.” Nadir beyin zorlu hayat yolculuğuna bakınca da bulunan o yolun hikayesini açıkça görüyoruz. Hepimize ilham olsun…