Hazreti Muhammed'in önderliğindeki İslam Devleti, 11 Ocak 630 tarihinde Mekke'nin fethiyle büyük bir zafer kazanarak adil bir siyasi ve ekonomik sistemin temellerini atmış, barış ve huzur ortamı hâkim kılınmıştır. Bu tarihi olay, sadece Mekke'yi değil, tüm İslam dünyasını dönüştüren derin etkiler bırakmıştır.
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi ve Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cafer Acar, bu fetih hakkında AA muhabirine açıklamalarda bulunarak, Hazreti Muhammed'in Mekke'deki İslam davasını ve yalnızca Allah'a kulluk edilmesi gerektiği mesajını tüm insanlığa duyurmak için verdiği mücadeleyi anlattı.
Hazreti Muhammed'in Kararlılığı ve Mücadelesi
Prof. Dr. Acar, Hazreti Muhammed'in davasını Medine'ye hicret ettikten sonra da sürdürdüğünü vurguladı. Acar, "En büyük direnci, Mekkeli müşriklerden gördü. Peygamberimizi Medine'de de rahat bırakmadılar, yerleşik Yahudilerle işbirliği yaptılar," dedi. Medine'ye hicretinin ardından yaşanan zorlukları anlatan Acar, Hazreti Muhammed'in en büyük direnci Mekkeli müşriklerden aldığını ve yine onların engellemeleriyle karşılaştığını söyledi.
Hudeybiye Antlaşması ve Mekke'ye Giden Süreç
Hazreti Muhammed'in Mekke'ye geri dönüşünün yolunu açan olaylardan biri de Hudeybiye Antlaşması'dır. Prof. Dr. Acar, Hazreti Muhammed'in 1400 kişilik bir grupla umre yapmak üzere Mekke'ye gitmesini ancak Mekkeli müşriklerin tavaf yapmasını engellemesini anlattı. Bu engellemeye rağmen Peygamberimizin tavrı, barışçıl bir çözüm arayışını ortaya koymuştur. Hudeybiye Antlaşması'nın ardından iki yıl içinde Mekkeli müşriklerin anlaşmayı ihlal etmeleri üzerine Hazreti Muhammed, büyük bir stratejik hazırlıkla Mekke'yi fethetmek üzere harekete geçmiştir.
Mekke'nin Fethi: Strateji ve Barış
Prof. Dr. Acar, Hazreti Muhammed'in Mekke'ye yönelik stratejisini detaylı bir şekilde açıkladı. Acar, "Peygamberimiz, Müslümanlara hedefi söylemeden önce kuzeye doğru 200 kişilik bir birlik gönderdi. Mekke'ye ilerleyen 10 bin kişilik orduyu, Mekkeli müşriklerin fark etmeyeceği şekilde gizlice yönlendirdi," dedi. Hazreti Muhammed'in stratejisi, sükunet içinde bir fetih gerçekleştirmekti. Sonunda, Mekkeli müşrikler, savaşa gerek kalmadan teslim oldular. Mekke, herhangi bir çatışma olmaksızın barışçıl bir şekilde fethedildi.
Fethi Getiren Gönüllerin Fethedilmesidir
Mekke'nin fethinin, sadece askeri bir zafer değil, aynı zamanda gönüllerin fethedilmesi anlamına geldiğini belirten Prof. Dr. Acar, "Mekke'ye vardığında adeta Mekke zaten fethedilmişti. Mekke'nin fethinin ardından müşriklerin bağışlanması, büyük bir şefkat ve merhametle karşılanan bir durum oldu," dedi. Hazreti Muhammed'in affediciliği, Mekke'de korku ve tedirginlik içinde olan insanları etkilemiş, bu olay da İslam'ın hoşgörü ve merhamet esasına dayandığını pekiştirmiştir.
İslam Tarihindeki Önemi
Mekke'nin fethinin, İslam tarihi açısından çok önemli bir dönüm noktası olduğuna değinen Prof. Dr. Acar, "Mekke'nin İslam ile buluşması, o bölgelerdeki direncin ortadan kalkmasına vesile oldu. Aynı zamanda Mekke'deki şirk düzeninin ve putperestliğin sona erdirilmesi de İslam'ın yayılmasına büyük katkı sağlamıştır," şeklinde konuştu.
Mekke'nin fethi, sadece bir zafer değil, İslam'ın evrensel mesajının kabulü anlamına gelmiş ve yeni bir dönemin kapılarını aralamıştır. Bu tarihi olay, tüm insanlığa adalet, barış ve merhamet mesajları vermektedir.