Toplantıya CHP Milletvekilleri Jale Nur Süllü, İbrahim Arslan, Utku Çakırözer, CHP Genel Başkan Yardımcısı Baran Bozoğlu,  Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü yetkileri, çevre dernekleri, Alpagutlular katıldı. Proje ile ilgili bilgilendirme sunumu yapıldığı anlarda Alpagutlu vatandaşlar, çevre dernekleri, siyasi partilerin temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri maden ocağına karşı çıkmak için sloganlar attı. Atılan sloganlara Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Hikmet Çelik’in karşılık vermesi sonucunda gergin anlar yaşandı. Katılımcılar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ve Eti Bakır şirket yetkilerine yuhaladı, ‘Madene hayır’ sloganlarıyla tepki gösterdi.

‘İSTİFA ETMELİSİNİZ’

Eskişehir Bilecik Tabip Odası Başkanı Nazan Aksaray, ÇED raporu ile ilgili görüşlerini paylaştı. Bu toplantının yok hükmünde olduğunu savunan Aksaray, toplantıya hekimleri temsilen katıldığını dile getirdi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Hikmet Çelik’e tepki gösteren Aksaray,  “Devlet yetkilisi gibi gördüğümüz kişi şirket elemanı gibi davrandı. Biz başkanlığınız reddediyoruz. İstifa etmelisiniz” dedi.

‘BENİ ÖLÜMLE TEHDİT ETTİ’

Proje hakkında konuşan Alpagutlu Mustafa Örücü şirket yetkilisi tarafından tehdit edildiği savundu. Örücü, “Biz burada toprak için varız. Çanakkale’de 252 bin şehidi bu toprağımız için verdik. Sakarya İnönü savaşlarında çok canlar verdik. Burada jandarma komutanları vardı. Bu şirketin memuru mu, müdürü mü? Bilmiyorum. Beni tehdit etti.  Ölümle tehdit etti. Seni vuracağım dedi” diye konuştu.

‘RAZI DEĞİLİZ’

Yapılması planlanan maden ocağını karşı olduğunu yapılmasına razı olmadığını dile getiren Fatma Eğerli, “Bize destek çıktığınız için çok teşekkür ederim. Balta girmeyen ormanımıza talan ettiler razı değiliz. Çoluğumuz çocuğumuz bu memlekette zehirlenecek. Razı değiliz” dedi.

‘ONAY VERMEK VAHŞETTİR’

Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez de proje hakkındaki görüşlerini paylaştı. Suiçmez, “Anayasa’nın 56. Maddesi çevreyi korumayı devlete görev verir. Anayasa’da her yurttaş eşittir. Atanmış il müdürü kadar çiftçi de eşittir. Devlet yurttaşlarına eşit davranır. Orman mı rantçı şirketler mi tercihinde İl Müdürü’nün görevi ormanı korumaktır. Temmuz ayında ÇED dosyası sunulup Ağustos başında bu toplantıyı düzenlemek bu acelecilik niye! Anayasa gereği tarım alanlarını korumayan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ve Orman Bölge Müdürlüğü hakkında görevlerini yapmadıklarından dolayı suç duyurusunda bulunacağız. Bu süreçte Eskişehir halkının yanında olacağız. Hukuksal mücadeleyi sürdüreceğiz. Değerli Alpugutlular oyuna düşmeyin. Buna onay vermek bir vahşettir” sözlerini kaydetti.

‘BATARSAK BİRLİKTE BATACAĞIZ’

Alpagutlu Hatice Aban da maden ocağına karşı birlik olmaya çağırdı. Aban, “Biz A, B partisi değiliz. Biz Alpagutluyuz. Taraf tutmayalım hep birlikte batarsak batacağız. Ben arıcığım. Maden olursa ben arılarımı dağa çıkaramayacağım. Bütün Sakarya deresi bitecek. Hepimiz birlik olalım. Particiliği bitirilelim. Toprak biterse hepimiz biteriz. Birkaç kişinin çıkarı için uğraşmayalım. Toprağımıza sahip çıkalım” ifadelerini kullandı.

‘HAYDİ ESKİŞEHİR’

Alpagutlu Dilek Kısa da toplantıda söz alarak tüm Eskişehir’i Alpagut’a sahip çıkmaya davet etti. Kısa, “Biz maden istemiyoruz. Toprağımıza, bayrağımıza Alpagut’umuza sahip çıkalım. İstanbul’un, Ankara’nın yeşilliğinin yüzde 90’sını Alpagut karşılıyor. Toprağımıza sahip çıkalım. Bu topraklarda hepimiz karnımızı doyurmadık mı? Toprağımıza Alpagut’a sahip çıkalım. Haydi Eskişehir” sözlerini kaydetti.

‘ALTINSIZ YAŞABİLİRİZ SUSUZ YAŞAYAMAYIZ’

CHP Milletvekili Jale Nur Süllü Algagutlulara hitap etti. Süllü, “Burada üç vekiliz. Sizler asilsiniz bizler sizin vekillininiz. Sizlerin hakkını savunmak için buradayız. Burada endemik bitkiler var. Burası tüm İstanbul’un yeşilliğini gönderiyor. Çevreciler tüm canlıların yaşamını savunmak için buradalar. Biz madene karşı değiliz. Biz talana karşıyız. Bizim tek istediğimiz doğaya zarar vermeyen faaliyetlerin olmasıdır. Maden gittiği yeri kalkındırıyor. Sivrihisar Kaymaz’da hiçbir kalkınma olmadı. Tersine ağaçlar öldü. İnsanlar kanser hastalığına yakalandı. Buradaki maden İliç’teki sistem ile yapılacak. Burası size istihdam yaratmayacak. Çok açık ve net istihdam yaratmayacak. Siz seralarınızda çalışacak eleman bulamıyorsunuz zaten. Biz altınsız yaşayabiliriz. Ağaçların altında su kaynakları var. Oradaki maden inanılmaz suya ihtiyaç var. Siz seralarınız için su bulamayacaksınız. Bizim toprağımızın üstü altından kıymetli. Yer üstündeki kaynakları bitirenler, yer altı kaynaklara göz diktiler. Bir İliç olmasın. Altınsız yaşayabiliriz, susuz yaşayamayız. Ben bütün halkın adına konuşuyorum. Halkın hakkını savunuyorum. Belediye başkanını gördüm alkış tutuyordu. Ben hayatımda hiç kimseyi görmedim. Bölgesinin mahvolmasına izin veren belediye başkanı görmedim” diye konuştu. 

‘BEN ALPAGUT’UN TARAFINDAYIM’

Mihalgazi Belediye Başkanı Zeynep Güneş Akgün de toplantıda bir konuşma gerçekleştirdi. Akgün, “Ben il müdürümüze 35 madde verdim. Yöre halkına verilecek mağduriyetin ne olacağını bu mağduriyetin firma tarafından karşılanıp karşılanmayacağını. Ben madenin açılıp açılmayacağı ile ilgilenmiyorum. Bu maden açılırsa benim halkım ne olacak ben onun peşindeyim. Alpagut savaşçı demektir. Merak etme sayın vekilim Alpagut’u biz sizden çok daha iyi koruruz. Ben ne madenin ne de madenin yapılmaması tarafındayım. Ben Alpagut’un tarafındayım” şeklinde konuştu.

‘SÜRECİ TAKİP EDECEĞİZ’

Konuşmaların ardından Alpagut’ta tansiyon yeniden yükseldi. Katılımcılar ve gönüllü avukatlar, kendilerine tutanakların gösterilmediği ve itiraz dilekçelerinin kabul edilmediği gerekçesiyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü yetkililerinin bulunduğu aracı durdurmak istedi. Avukatlara jandarma görevlileri müdahale etti. Müdürlük yetkilileri hızlıca bölgeden uzaklaştı. Yaşanan olayın ardından Alpagutlular ve katılımcılar ile bir araya gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Baran Bozoğlu basın açıklaması yaptı. Bozoğlu,  Hikmet Çelik’in şirket temsilcisi gibi toplantıyı yönettiğini bu sürecin takipçisi olacaklarını maden ocağının yapılmaması için mücadele edeceklerini söyledi.

Editör: Onur Şentürk