Pandemi döneminden henüz çıkmadık
Her ne kadar maskeleri atıp, mesafeleri falan unuttuysak da hastalık henüz bitmedi.
Covid’de pozitif çıkanların sayılarında da artış görülüyor.
Hatırlayın pandeminin hızlı dönemlerini.
Gece-gündüz bizler için çalışan, doktorundan-hemşiresine, paramediklerden hastane personeline kadar sağlıkçılar için “Hakkınızı ödeyemeyiz” denmiş ve ödenememişti.
***
Sağlıkçıların çoğunluğu günümüzde de durumundan çok memnun değil.
Özellikle de Aile Sağlığı Merkezleri’nde çalışan grup elemanları hiç memnun değiller.
Oysa Aile Sağlığı Merkezleri, yoğun şekilde çalışıyor.
En ufak bir rahatsızlığı olanlar ASM’leri dolduruyor.
ASM grup elemanları kadro en başında kadro istiyor ve taleplerini de şöyle dile getiriyorlar.
***
“Aile Sağlığı Merkezi (ASM) Aile hekimliği ücret yönetmeliği ile A sınıfı aile hekimliği kavramında hekim başı 10 saat olmak üzere aile sağlığı merkezinde gruplandırma üzerinden (Acil tıp teknisyeni, tıbbi sekreter, ebe hemşire ve temizlik personeli) çalıştırma zorunluluğu bulunmakta. Bunların statüsünü Sağlık Bakanlığı belirlemekte. Bunlar hemşire, Acil Tıp Teknisyesi (ATT) veya tıbbi sekreter olabilir deniliyor ve aile hekimleri bu elemanları kendileri bularak istihdam ediyorlar fakat istihdam ettikleri bu insanları başta ücret hakları olmak üzere izin tazminat gibi mali özlük ve idari haklarını çoğu zaman vermeden çalıştırmakta, hatta yaptırılan fazla mesai ücretlerini vermeden çoğu zaman da normal mesai ücretlerini asgari ücret altından vererek çalıştırmaktalar. Çoğu sağlıkçılar bu şartlara itiraz edecek olduğunda işten çıkarılma, işsiz kalma tehlikesi altında itiraz etmeden çalıştırılmaktadır. Aile hekimliği gruplandırma personellerinin iş ve çalışma haklarının güvence altına alınması hekimler adına değil, belirlenecek toplu bir sözleşme ile bakanlığa bağlanması mağduriyetin giderilmesi açısından çok önem arz eden bir noktadır.”
***
ASM Grup elemanları Bakanlık tarafından hekimlere bırakılan bu istihdam kolunun çok sayıda mağduriyete sebep olduğunu, insanların hem şahsi hem de mesleki onurunun zedelendiğini ileri sürüyorlar.
Hekimler tarafından sigorta ettirilen ve maaşları yatırılan bu sağlık çalışanlarının hiçbir haktan faydalanamadığı. hatta hastaya uygulama yaptığında olabilecek herhangi bir olaya karşı da savunmasız ve korunmasız durumda olduklarını da söylüyorlar.
Tek isteklerinin Sağlık Bakanlığının kendilerini de kendi personeli olarak tanıması, haklarını gözetmesi ve istihdamlarının hekim insiyatifine bırakılmaması gerektiğini ifade ediyorlar.