Bir kentte yeşil alanlara ne kadar ihtiyaç olduğunu sanırım hepimiz özellikle pandemi döneminde çok iyi anladık. 
O dönemi hatırlarsanız kendimizi dışarı attığımızda kapalı alanlardan uzak durmak için yeşil alanlarda vakit geçirmeye çalıştık hep. Parklar adeta biraz rahat nefes alabildiğimiz yerler oldu. Daha sonra kazandığımız bu alışkanlığı da devam ettirdik. 
Havayı biraz güzel görünce hemen kendimizi yeşil alanlara atıyoruz, yaz kış çok fark etmemeye başladı. Kanlıkavak’ta Porsuk Çayı kenarı, Kum Saha Parkı ve diğer yeşil alanlar özellikle yaz aylarında hemen hemen hep dolu oluyor. 
Çayını kahvesini alan, pandemi döneminde satışları patlayan kamp sandalyelerini de kapıp hemen bu alanlara oturuyor. Şehir stresinden de uzaklaşmak için, kapalı alanlar artık tercih edilmiyor.
Durum böyleyken, yeni yıla güzel bir haberle de başladık. Tepebaşı Belediyesi 2024 yılında 19 bin 201 metrekarelik 8 yeni park alanını Eskişehirlilerin hizmetine sunarak kişi başına düşen yeşil alan metrekaresini 12,2 m2’ye çıkardı.
Tabii bu kadar yeterli mi derseniz yeterli değil, ancak sürekli artan bir ivme olması da sevindirici. Avrupa’da bunun çok güzel örnekleri var çünkü standart minimum 26 metrekare olarak belirlenmiş. Türkiye’de ise bu standart 10 metrekare. 26 metrekare belki bizim için uzak bir standart olarak görülüyor olabilir ancak en azından ABD’de uygulanan 18 metrekare standardına yaklaşmamız bile hepimize rahat nefes aldıracaktır.