Yazarın, “Yazmasam deli olacaktım” dediği yerden başlıyorum yazmaya…
Kaldıramıyorum… Çünkü kadınlara ömür biçtiler. Hazmedemiyorum çünkü onların istediği gibi olmayan her kadına ölümü layık gördüler. 
Kadın susup cevap vermeseymiş, kocasına hürmet etseymiş, dili pabuç gibiymiş, sokağa çıkıyormuş, açık giyiniyormuş… ÖLDÜRÜLMEYİ HAK ETMİŞ! 
Kendi içinizde bastıramadığınız güçsüzlüğünüzü kadınların bedeninden de zihninden de çıkardınız. Evet, hedef alıyorum. Hiç de korkmuyorum. Yukarıda yazdığım cümleleri zihninden dahi geçiren herkes gözümde katilden farksızdır. Suçlusunuz! Her şeyden önemlisi… Bir insanın ‘öldürülmesini’ normalleştirdiniz. 
Farkında değil misiniz? Dünya üzerinden neşeyi siliyorlar. Bütün duyguların gerçek yansımalarını yok ediyorlar. Kadının öfkesi bile naiftir, bağışlamazlığı bile merhametlidir. İstemiyorlar ki dünyada iyilik kalsın… İstemiyorlar ki kadınlar güzelliği yaysın.
Bir de yetmezmiş gibi 'Hasta ise tedavi edilsin' diyenler çıktı başımıza... Yahu ne hastalığı... Fırsat veriyorsunuz. Her potansiyel katilin eline koz veriyorsunuz. Madde bağımlısı imiş. Olmasaymış efendim! Hiç kimse kusura bakmasın. Bir 'manyak' tarafından öldürülen hiçbir kadının ahını üzerime alamam ben. Cezai işlem uygulanamıyor diye kimseye haklılık payı veremem. Bu ülkede şeytana taptığını iddia edip kurban vermek için bir kadını parçalara bölen bir varlığa şahit olduk... 'O da onun inancı, ne yapalım?' mı diyeceğiz? Ne aklım alıyor ne de kalbim... Akıl sağlığı çeşitli sebeplerden yerinde olmayan biri tarafından öldürülmeyi kabul ediyor musunuz? Ben yaşamayı seviyorum. Fakat siz razıysanız o halde şunu da bileceksiniz...
Suçlusunuz! Katili savundunuz!