Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesinde görevli psikolog Buse Başakgil, karne dönemi yaklaşırken ebeveynlere önemli uyarılarda bulundu. Başakgil, öğrencilerin akranlarıyla kıyaslanmasının ve başarısızlıkla suçlanmasının, çocuklarda kaygı, yetersizlik ve öz güven eksikliğine neden olabileceğini belirtti.
İstanbul – Psikolog Buse Başakgil, karne dönemiyle ilgili yaptığı açıklamada, ebeveynlerin çocuklarıyla sağlıklı bir iletişim kurabilmesi için doğru tutumların önemine vurgu yaptı. Karnelerin, çocukların değerini belirleyen bir ölçüt olmaması gerektiğini belirten Başakgil, "Akranlarıyla kıyaslanmak, arkadaşlarının kendisinden daha iyi olduğuna vurgu yapmak, başarısızlıkla suçlamak çocuğunuzda kaygı, yetersizlik, öz güven eksikliğine; hatta değersizlik duygularına yol açar," dedi. Bu tür olumsuz yaklaşımların çocukların ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyebileceğini ve onların özgüvenlerini zedeleyebileceğini belirtti.
Başakgil, ebeveynlerin karnedeki olumlu yönlere odaklanmalarının önemine dikkat çekerek, "Bu durum, onun öz güveninin artmasına, başarı duygusunun pekişmesine zemin hazırlar," ifadelerini kullandı. Karnedeki notların çocuğun kimliğine ait bir özellik olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayan psikolog, ailelerin suçlayıcı dilden kaçınarak daha destekleyici bir tutum sergilemesi gerektiğini söyledi.
Çocukların başarısız olduğu durumlarda, "Ben hiçbir işe yaramıyorum, hep başarısızım ve öyle kalacağım," gibi olumsuz algıların gelişebileceğini belirten Başakgil, bu tür düşüncelerin kaygıyı artırabileceği ve çocuğun öz güvenini daha da zedeleyebileceğini ifade etti. Başakgil, başarısızlıkla karşılaşılan bir alanda, çocuğun ilgi alanlarının gözden geçirilmesi ve iyileştirmeye yönelik adımlar atılmasının önemine değindi.
Karneler Değer Ölçütü Olmamalı
Psikolog Başakgil, karnelerin ve sınav notlarının çocukların değerini belirleyen tek ölçüt olmaması gerektiğini belirtti. "Bu durum sadece o dönemle sınırlı kalmıyor. Geleceğe yönelik umutsuzluk, 'Ben yeterince akıllı değilim, çalışkan değilim.' gibi düşünceleri yaratıyor," dedi. Başakgil, bu tür düşüncelerin kişilerin kendine duyduğu değer ve saygıyı azaltabileceğini de vurguladı.
Okul dönemindeki çocuklarda önceliğin sözlü ödüllere verilmesi gerektiğini belirten Başakgil, bu ödüllerin çocuğun psikolojik gelişimine daha faydalı olacağını söyledi. Daha sonra çocuğun yaşına ve sınıfına uygun maddi ödüllerin verilebileceğini ekledi. Başakgil, çocukların hobilerinin kötü notlar nedeniyle kısıtlanmaması gerektiğine de dikkat çekti. "Çocukların hobileri, onların kişisel gelişimlerinde önemli bir rol oynar, bu yüzden bu alanlardan mahrum bırakılmamalıdır," diyerek ebeveynlere bu konuda duyarlı olmaları gerektiğini hatırlattı.