SEVGİ AKMEN KİMDİR?
Ben Endüstri mühendisiyim, yüksek lisansım da Endüstri mühendisliği dalında yaptım. Sonraki yıllarda da Mülkiye de okudum, siyaset bilimi ve kamu yönetimi okudum. CHP’de iki dönem il başkanlığı yaptım, çok sayıda sivil toplum kuruluşunda yöneticilik ve başkanlık yaptım. Çalışma hayatım özel sektörde geçti. Son yıllarda daha çok toplumsal hizmetlerle devam ediyor. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nde de uzun dönemdir yöneticilik görevimi sürdürüyorum. Kanal 26’da programlar yaptım, Sakarya Gazetesi’nde köşe yazıları yazıyorum. Evli ve bir çocuk annesiyim, Oğlum da basın fotoğrafçısı yurt dışında yaşıyor, bir ajansa bağlı olarak çalışıyor.
ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, (ÇYDD) çağdaş eğitim yoluyla çağdaş birey ve çağdaş topluma ulaşmayı hedefliyor, 36. Yılını tamamlayan bir dernek. Eskişehir Şubesi olarak da 31. Kuruluş yıldönümünü kutlayacağız. Atatürk ilkeleri, devrimleri doğrultusunda, aklın ve bilimin ışığında çağdaş eğitime ulaşmayı hedefliyoruz, bütün çabamız bunun için. Yeni binamızda hizmetlerimize devam ediyoruz. Yeni binamızda Çağdaş Etkinlik Merkezi de (ÇEM) açtık. ÇYDD terminolojisinde ÇEM diye geçiyor bu merkezler, özel bir yapısı var, bu merkezimizi ilk yetişkin, yetişkin ve ebeveynlere yönelik eğitimler veriliyor. Çok yoğun eğitim programlarımız var, onun dışında derneği nasıl tanımlamak istersek, daha çok projesi bir dernek olarak tanımlamak uygun olur. Bazı sivil toplum kuruluşları daha teorik seviyede çalışmalarını sürdürüyor ama bizimki tamamıyla projelere dayalı. Bu projeler deniz yıldızı, genç deniz yıldızı, mentörlük, köyde şenlik var, kadınlarla el ele.
KARDELENLER PROJESİ
Kardelenlere ayrı bir başlık açmamış gerekiyor. Bu proje merhum Genel Başkanımız Türkan Saylan’ın Siirt’in Pervari ilçesinde o dönemin Kaymakamının önerisiyle kız çocuklarına burs verilmesi amacıyla başlatılan bir proje. 104 bini geçti kardelen öğrencimiz, Türkan Saylan’ın hedefi zaten 100 bini geçmekti. Üniversitede de burs verdiğimiz öğrenci sayısı 60 bini geçti. Bu çok önemli bir sayı, bu kadar yaşama dokunmak önemli.
Eskişehir’de de 500’e yakın öğrenciye burs veriyoruz.
Kardelenler projesi kapsamında önceden sadece kız öğrencilere burs veriliyordu, son yıllarda o da karma oldu. Zaten toplumsal cinsiyet eşitliğine inanan bir derneğiz, ancak Türkan Saylan’ın başlattığı dönemde, çok kardeşli, maddi güçlük yaşayan ailelerdeki kız çocukların eğitiminin desteklenmesi için bu proje geliştirilmişti. Bu şekliyle “Bir Işık da Siz Yakın” projesiyle devam ediyor. “Anadolu’da Bir Kızım Var” projesi de devam ediyor. Kız çocukları okusun meslek sahibi olsun. Hem topluma hizmetleri olsun hem de kendi ayakları üzerinde dursun önemli amaçlardan bir tanesi.
Bir serzenişimizi ifade etmekte de fayda var. Mevcut yönetim maalesef kadınları örseleyen, ikinci sınıf gören, çalışma hayatından dışlayan bir anlayış içinde. Biz de tam tersi kız çocukları okusun, ekonomiye ve ülkeye katkıda bulunsun, yetişkin bireyler olsun istiyoruz, o noktada maalesef bir ayrışma içindeyiz.
BURSLARIN KAYNAĞI NEDİR?
Bizim bağışçılarımız bireysel bağışçılar. Genel Merkezin kurumsal bağışçıları var ama, bizim bağışçılarımız genelde bireysel. Hatta mutfak masraflarından ayırıp bize katkıda bulunan kişiler. Biz aslında bir iletişim görevi yapıyoruz, bize burs verenlerin güvenini koruyarak, ihtiyaç sahiplerine yönlendiriyoruz, havuza alıyoruz bütün bursları. Rakam kısıtımız yok, ayda 50 lire veren bağışçımız da var, hepsi değerli ve önemli. Asıl önemlisi de buraya bağış yapan birinin manevi huzur yaşaması. Buna imkan sağlıyoruz.
Burs konusuyla ilgili şunu da belirtmekte fayda var. Bizim burslarımız hem maddi güçlük içinde, hem başarılı öğrencileri kapsıyor. Bazı kurumların bursları sadece maddi güçlük içindeki ya da sadece başarılı öğrencileri kapsıyor. Bizim burslarımız her ikisini de gözeten bir algoritma çalışıyor. Zaten çok kurumsallaşmış bir sürecimiz var. Başvurulan internet üzerinden alınıyor, şehrimizde üç adet kamu üniversitesi var, başvurular sistem üzerinden bizim şube ile ilgili olanlar bize yönlendiriliyor. Her yıl 1000 civarında başvuru alıyoruz. Öğrencilerden 8-9 çeşit belge istiyoruz. Anne-baba gelir belgesi istiyoruz. Bırakın emekli maaşını, asgari ücreti, hiç geliri olmayan ailelerin çocukları büyük bir mücadele içinde, okumak ve meslek sahibi olmak çabası içindeler.
KİMLERE BURS VERİLİYOR?
Üniversite öğrencileri ve orta öğretimin yanı sıra ilkokula bile indik. Koşullar o kadar zorluyor ki, bizim 5. 6. Sınıftan burs verdiğimiz öğrencilerimiz bile var. Orada tabi ailenin yapısı, imkanları ve sorunlarını da gözetiyoruz. Zaten bu bursların verilmesinin hepsi birebir yapılan görüşmelerden sonra netleşiyor
Öğrenciyle hem tanışıyoruz, hem görüşüyoruz hem de çok sayıda belge alarak, beyanlarının doğruluğunu kontrol ediyoruz. Üniversite için bir bölüm tercihi yok, üç kamu üniversitesinden öğrencilerimiz başvuru yapıyorlar. Bursun devamı için de başarı koşulu var. Transkript alıyoruz, hatta dönem arasında da alıyoruz. Not ortalaması 2’nin altına indiği ya da ailenin maddi durumunda iyileşme olduğunda kesiyoruz, Hatta bazı öğrenciler “benim ailemin maddi durumunda iyileşme oldu” diye burslarının kesilmesini kendileri de isteyebiliyorlar.
VATANDAŞIN ÇYDD’YE GÜVEN AÇISINDAN BAKIŞI
Çok önemli bir konu, vurgulamanız çok iyi oldu. ÇYDD Uluslararası Şeffaflık Ödülü almış bir dernek. Sıklıkla bizim de potansiyel bağışçılarımızla paylaştığımız bir bilgi. Bütün hesaplarımız Genel Merkez ve şube hesapları da her an incelebilir ve hesap verebilir durumdayız. Büyük bir güvenle bize iletilen tek bir kuruşun dahi hesabını vermeyi amaçlıyoruz. Zaten çok sayıda denetim de geçiriyoruz, hem şube denetçileri, genel merkez denetçileri kamu yararına çalışan dernek olduğumuz için kamu yönetimi denetçileri tarafından denetleniyoruz.
Güven konusu çok önemli bunun aslında en önemli örneği bizim şu anda bulunduğumuz yapı. Binamızın yeri bir bağışçının, yapımı da yine yurt dışında yaşayan bir ailenin bağışıyla oldu. Bu ülkenin ekonomik sıkıntıların içinde bulunduğu bir dönemde öylesine bir bağışın bizimle paylaşılıyor olması çok taktire değer. Biz de onların güvenini boşa çıkarmamak için çok titiz çalışıyoruz, her zaman da bağışçıları davet ediyoruz. Eğer bize sormak istediğiniz bir şey varsa, biz her kuruşun hesabını, her türlü açıklama yapmaya hazırız. Etkinliklerle ilgili, harcamalarla ilgili. Biz zaten gönüllüyüz, biz harcamalarımızı kendimiz karşılıyoruz. Derneğe fatura etmek gibi bir alışkanlığımız kesinlikle yok. Şubeler toplantısı, genel kurul, başka organizasyonlar oluyor, yönetici arkadaşlarımız kesinlikle dernekten destek almaz, kendimiz karşılıyoruz. Örneğin yakında kuruluş yemeğimiz var, önce biz kendi ücretimizi kendimiz veriyoruz. Katılımcılardan da alıyoruz.
BURS ALIP DA SONRADAN BURS VEREN ÖĞRENCİLER
Bu konuda çok güzel örnekler var. Öğrencilerimizden mezun olduktan sonra, “Ben çok güçlükle o süreçleri yaşamıştım ama ÇYDD benim yanımda olmuştu” diyen öğrencilerimizden Türkiye’nin farklı yerlerinden burs veren öğrencilerimiz var. Mezunlar topluluğumuz da var. Mentörlük projesinden söz etmiştim, bu projede de mezun öğrencilerimiz 5 yıl sonra iş hayatında deneyimli hale geldikleri için mentör olabiliyorlar. Daha alt sınıftaki öğrencilere kendi yaşam tecrübelerinden danışmanlık yapmış oluyorlar.
DERNEK BİNASINDAKİ ETKİNLİKLER
Çok sayıda etkinlik yapıyoruz. Alzheimer ile ilgili bir buluşma, ihtiyaçlara göre çok farklı konularda çalışma yapıyoruz, gençler zaten kendi gündemleriyle ilgili buluşmalar gerçekleştiriyor. Siber suçlarla, uyuşturucuyla mücadele kapsamında bir buluşma yapacağız.
Tiyatro, müzik etkinlikleri yapıyoruz. Bir grubumuz drama dersi alıyor.
Olabildiği kadar eğitim çalışması yapıyoruz, muhtarlar aracılığıyla mahalledekilerle de iletişim halindeyiz, etkinliklerimize katılıyorlar.
ÇOCUK KULÜBÜ ÇALIŞMALARI
Biz henüz Çocuk Kulübü kurmadık. Bu konuda başarılı çalışmalar yapan şubelerimiz var. Biz o konuya biraz daha dikkatli girmek istedik, Çünkü hassas bir konu, önceki yıllarda kodlama eğitimi yapmıştık çocuklarla ama daha kapsamlı bir şekilde çocuklarla bir arada olmak için Büyükşehir Belediyesi’nin Çocuk Hakları Birimi ile ortak çalışma başlatıyoruz. 6-7 haftalık bir programla ilk uygulaması olacak. Sonra da satranç, resim, saksı boyama, el işleri gibi konuları işleyecek, çocuk haklarını da içine alacak, her ortamda çocukların haklarının öğretilmesini içeren bir programı ortaya koyacağız. Biraz daha dikkatli olmak istiyoruz.
TOPLUMA MESAJLAR
Bizim iletmek istediğimiz mesaj şudur. Amacımız çağdaş bir topluma ulaşmak. Diliyoruz ki aydınlık bir toplum olsun, bunun için yaşamlara dokunmak önemli.
Maddi güçlük içindeki öğrencilerimize destek vermek önemli. Burs bağışı yapmak isteyen olursa biz haftanın her günü saat 12.00 ile 17.00 arasında ofisimiz açık, bizimle bağlantı kurabilirler, sosyal medya üzerinden ulaşabilirler. Sosyal medya hesaplarımızın hepsi güncel, etkinliklerimizi ve çağrılarımızı oradan paylaşıyoruz. Önerileri , projeleri, düşünceleri olan varsa bize ulaşabilirler. Bir sivil toplum kuruluşu olarak toplumsal konulardaki duyarlılığımızı sürdürüyoruz, her türlü öneriye de açık durumdayız, yeter ki iletişim kanallarına katkıda bulunacaklar bizlerle temas kursun.
ESKİŞEHİR DEYİNCE
Eskişehir her şeyden önce çağdaş. Sloganımız olmuştu. Şöyle örnekleyeyim.
Bizim öğrencilerimle yaptığımız görüşmelerde çoğunluğu ilk kez Eskişehir’e gelmiş. Doğudaki veya batıdaki bir kentten bir kız öğrenci okumak üzere geldiği kente yerleşiyor. Anne babanın kente güvenini görmek o kadar gurur verici bir şey ki. Bunu Yılmaz hocayla da paylaştım, yerel yöneticilerle de paylaşıyorum. Kent adına gurur verici bir durum. Bu kente gelmemiş, bu kenti tanımamış çocukları aileler burada okusun diye gönderiyorlar. Kentin şöhreti çok iyi. Çağdaşlık adına, güvenilir olma adına, çok şöhreti iyi, bunda kimin payı varsa teşekkür borçluyuz. Biz de kendi adımıza imajın daha iyi olması için elimizden geldiği kadar katkı sunmaya çalışıyoruz. Gençler Eskişehir’i seçiyor, bazen ilk tercih oluyor. Bu güzel bir durum. Bunun korunması için de herkesin özenle davranması lazım.