Araştırmayı yürüten bilim insanı Franciszek Stefanek, sarılmayı tercih eden bireylerin, sarılmayı sevmeyenlere kıyasla daha dışa dönük, uyumlu ve hümanist özellikler taşıdığını belirtti. Ayrıca, sarılma arzusunun insanlığa karşı daha umutlu bir bakış açısı geliştirdiğini vurguladı. Bu bulgular, sadece kişilik özelliklerine etki etmiyor; aynı zamanda fiziksel şefkatin sağlığımıza olan katkıları da dikkat çekiyor.

Gerçekten de, 13 binin üzerinde katılımcıyı içeren 212 farklı çalışmanın sonuçlarına göre, şefkat dolu fiziksel temaslar, uyku düzenini iyileştiriyor ve kan basıncını düşürüyor. Uzmanlar, özellikle kadınlar üzerinde yapılan araştırmalarda, sarılma gibi fiziksel temasın kaygıyı önemli ölçüde azalttığını da vurguluyor.

Bu bulgular, sarılmanın yalnızca duygusal bağları güçlendiren bir davranış olmanın ötesine geçtiğini ve fiziksel ve ruhsal sağlık üzerinde de derin etkiler yarattığını ortaya koyuyor.

Kaynak: özel