Sandık insanların önüne her zaman gelmez.

Belli aralıkları vardır.

İşte iki gün sonra o sandıklardan biri daha önümüze geliyor.

Yerel yöneticilerimizi seçeceğiz.

Adaylar üç aydır yoğun bir çalışmanın içindeler.

Hele de şu günlerde çalışmalar çok daha fazla yoğunlaştı.

Her aday daha çok seçmene ulaşmak için didinip duruyor.

***

Bunu çeşitli yollarla, çeşitli mecralarda yapıyorlar.

Yazılı bazın, görsel basın ve sosyal medya platformları bunların en önde gelen mecraları.

Ancak bizim insanımız adayın kendisini de ister.

Yüz yüze gelmek ister.

Yapacaklarını dinleyip, yapması gerekenleri söyler.

Bunun için de adaylar kahvehaneler, ev ziyaretleri, Ramazan ayı dolayısıyla toplu iftarlar düzenlediler.

Sivil Toplum Kuruluşları ile görüştüler.

***

Adaylar, çalıştılar, dolaştılar, kendilerini anlattılar.

Şimdi görev vatandaşta yani seçmende.

Seçimlerde oy kullanmak başlıca vatandaşlık görevlerindendir.

Her ne olursa olsun, sandığa gitmemek, sandığa küsmek olmaz.

Vatandaşlık görevini yerine getirmek gerekir.

Bu nedenle de Pazar günü sandığa gidip oylarımızı kullanacağız.

Ona küstüm, buna darıldım diye sandığa gitmemek, hem vatandaşlık görevini yerine getirmemek olur, hem de yarın eleştiri hakkınızı kullanamamanız anlamına gelir.

Sen görevini yerine getirmemişsin, yarın seçilenlerden nasıl görevlerini yerine getirmelerini isteyebilirsin ki.

Kazasız, belasız, en önemlisi hilesiz bir seçim olması dileğiyle.