AFSÜ Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalından Doç. Dr. Sinan Kazan, iç hastalıklarının bir yan dalı olan ve böbrek rahatsızlıklarının tedavisi ile ilgilenilen nefroloji hakkındaki sorularımızı cevaplandırdı.

Nefroloji bölümü hangi hastalıkların tanı ve tedavisiyle ilgilenir?

Nefroloji, “Böbrek Bilimi” demektir ve nefroloji bölümünde böbrek hastalıkları ile ilgileniriz. Yeni gelişmekte olan veya mevcut böbrek yetmezliği, idrarda protein kaçağı olması, idrarda kanama, bacaklarda şişlik yani ödem, böbrek taşları ve diyaliz, nefrolojinin ilgi alanlarıdır.

Hipertansiyona da ayrı bir parantez açmak gerekir. Vücudumuzda tansiyonu düzenleyen ana organ böbrektir. Hipertansiyon hastalarının kullandığı ilaçların çoğu da etkilerini böbrek üzerinden göstermektedir. Bu nedenle hipertansiyon da esasen bir böbrek hastalığıdır ve her hipertansiyonu olan hastanın nefroloji uzmanı bir hekim tarafından da değerlendirilmesi gerekir.

Böbreklerimiz neden önemlidir ve vücutta temel işlevleri nelerdir?

Böbreklerimiz hayati organlarımızdır. Temel görevleri kanı süzerek temizlemek olsa da böbreklerimizin bunun dışında da birçok görevi vardır. Kan yapımından sorumlu olan bir hormonu üreten organımız böbreğimizdir. Yani kan değerlerindeki düşüklük, böbrek kaynaklı bir sorundan kaynaklanabilir.

D vitaminini vücudumuzda çalışır-aktif formuna dönüştüren de böbreklerimizdir. Öyle ki böbrek yetmezliğinde D vitamini eksikliği bulguları da ortaya çıkabilir ve bununla ilişkili kas-iskelet sistemi şikâyetleri olabilir. Benzer şekilde kan basıncı yani tansiyonumuz da böbrek tarafından düzenlenir; yani böbrek yetmezliğinde, hastalarda hipertansiyon görülebilir.

Böbreklerimizi riske atan durumlar nelerdir?

Eğer diyabetiniz varsa veya tansiyon sorunları yaşıyorsanız böbrekleriniz doğrudan doğruya risk altındadır. Bu iki durumdaki kişilerin mutlaka böbrek kontrollerini düzenli olarak yaptırmaları gerekir. Şeker ve tansiyon değerlerindeki düzensizlik yani şekerin ve tansiyonun gereğinden düşük veya yüksek olması, böbrek hastalığı riskini artırır.

Tütün ve tütün ürünleri kullanımı, alkollü içecekleri tüketmek, obezite, aşırı tuzlu, ambalajlı ve işlenmiş gıdalarla sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşam, böbrek hastalıkları riskini artırıyor.

Böbrekle ilgili risk faktörlerinden önemli bir tanesi de yetersiz su tüketimidir. Gereksiz yere ve sürekli ağrı kesici kullanmak, reçetesiz ve bilinçsiz antibiyotik almak, şeker ve hipertansiyon gibi kronik hastalıklarda ilaçların düzenli kullanılmaması da böbrekleri riske atar.

Böbrek sağlığımızı korumak ve böbrek hastalıklarından korunmak için neler yapmalıyız?

Öncelikle sağlıklı beslenmeliyiz. Örneğin tuz ve şeker tüketimini azaltmalı, sebze-meyve ağırlıklı beslenmeye çalışmalıyız. Kilo problemimiz varsa ideal kilomuza gelmek ve onu korumak için çaba harcamalıyız. Düzenli egzersiz yapmalı, tütün ve tütün ürünleri ile alkollü içeceklerden kesinlikle uzak durmalıyız.

Günlük yeterli miktarda su tüketmek çok önemli. Bize sıkça “Ne kadar su içmeliyim?”, “Çok su içsem böbreğim normale döner mi?” diye sorulur. Bizim böbrek sağlığı için istediğimiz, kişinin vücudundaki sıvı dengesinin normal olmasıdır. Demans ya da Alzheimer sorunu olan kişiler bazen susadığını fark edemeyebilir ama sağlıklı bir insanın vücudunda su eksikliği olduğunda, bir dizi sistem devreye girerek vücudun su ihtiyacı olduğunu kişiye bildirir; yani hasta susar.

Aşırı su tüketimi böbrek fonksiyonlarını iyileştirmez ve gereksiz olabilir. Dolayısıyla hastalarımızın susadıkça su içmeleri yeterli olacaktır. Bu hastalarımız için bir su miktarı vermek gerekirse; kış aylarında 1,5-2 litre, yaz aylarında ise terleme ile su kayıpları artış göstereceğinden 2,5-3 litre su içilmesi yeterlidir. Ek bir not olarak ishal, yanıklar ve kusma gibi durumlarda sıvı kayıpları artacağı için tüketilmesi gereken su miktarı da artırılmalıdır.

Nefroloji alanında AFSÜ’de verilen hizmetler ve uygulamalar nelerdir?

Üniversitemizde böbrek hastalıklarının tanısı ve takibi için gerekli tetkiklerin neredeyse tamamı yapılabilmektedir. Bunlar arasında kan ve idrar tetkikleri, ultrason, tomografi ve MR, böbrek biyopsisi yer almaktadır.

Hastanemizde böbrek hastalıklarının tedavisi açısından hastaya kapsamlı değerlendirme yapılıp müdahale edilebilmektedir. Diyaliz tedavisi ihtiyacı olan kişilere karın yani periton diyalizi ve kan diyalizi yani hemodiyaliz olmak üzere iki yöntem ile hizmet vermekteyiz.

Dünya Sağlık Örgütü 2025 yılı Dünya Böbrek Günü teması olarak “Böbreklerin Sağlıklı mı?” sorusunu belirlemiştir. Bunu anlamanın yolu da çok kolaydır. Verilecek basit bir idrar ve kan tetkiki ile böbrek hastalıkları erken tespit edilebilir. Erken tanılama tüm hastalıklarda olduğu gibi böbrek hastalıklarında başarılı bir tedavi süreci açısından önemlidir.

Kaynak: BÜLTEN