Öyle bir dönemdeyiz ki, hiçbir işimiz doğru yapılmıyor.

Herkes boş vermiş, bırakmış, bıkmış, yılmış, salmış; artık ne derseniz deyin…

Örnek mi?

En son ‘duyurulan’ bir konudan bahsedeyim.

Duyurulmaması gereken bir konu!

Geçen hafta, Türkiye'de 15 gün boyunca 'gıda denetimi seferberliği' başlatıldığı duyuruldu.

Yanlış duymadınız.

Devlet, gıda üretimi ve satışı yapan işletmelere ‘gıda güvenliğini sağlamak ve fiyat manipülasyonunun önüne geçmek’ maksadıyla denetim yapılacağını duyurdu.

Bu noktada şu soruyu gündeme getirmek doğru olur: Böylesine önemli bir denetimin duyurusu yapılır mı?

Amaç yasa ve yönetmeliklere aykırı tutum sergileyen işletmeleri tespit etmek ve cezai yaptırım uygulamaksa ve yasa dışılığın önüne geçmekse denetim duyurusunun yapılmaması gerekir.

O halde söz konusu duyurunun tek bir amacı olabilir.

Dostlar alışverişte görsün!

Yasa ve yönetmeliklere aykırı hareket eden işletmeler vaziyeti kurtarsın, cezadan ve itibar kaybından kurtulsun!

Sonra halk sağlığını tehdit etmeye, fiyat manipülasyonu yapmaya devam!

Bu şuna benziyor.

Polis belli şehirlerde eş güdümlü uyuşturucu operasyonu gerçekleştirmeyi planlıyor, fakat öncesinde ‘uyuşturucu operasyonu yapacağız’ diye duyuru yapıyor.

Olacak şey mi bu?

Elbette olmaz.

Ancak gıda terörünü sözde engellemek amacıyla yapılan hastalıklı uygulama için öne sürülecek en iyi benzetme maalesef bu.