76 yaşında olan Çayır, 6 yaşında iken saz çalmaya ve birlikte türkü söylemeye başladı. Şimdiye kadar 7 bin 200 civarında türkü bestelediğini söyleyen Ozan Arif Çayır yaptığı, açıklamada, ‘’Saz çalma ve sazla birlikte türkü söylemek özel yetenek ister ve bu yetenek bende var. Babamın kaval çalmasından esinlenerek saza merakım daha fazla arttı. Küçük yaşlarda Âşık Veysel'in saz çalmasına ve türkü söylemesine ilgi duydum. Âşık Veysel hayatta iken karşılıklı saz çalarak atışmalarda bulundum. Şimdiye kadar çok sayı da enstrüman çalan sanatçı yetiştirdim. 7 bin 200 civarında da bestelediğim türkülerim var ve türküleri ilerleyen zamanlarda kitap haline dönüştüreceğim. Amacım, Eskişehir’in kültür ve sanatına katkıda bulunmaktır. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan 'Halk Ozanlığı' belgem var. 12 parça müzik aletimi çalarak icra ediyorum. Müzik aletlerimin bazıları saz, kısa bağlama, keman, ut ve tamburdur. Nefesli çalgılardan ise; kaval, zurna ve klarnettir’’ dedi. Ozan Arif Çayır, ‘’Koronavirüsü, basit soğuk algınlığından, ağır akut solunum sendromuna kadar değişkenlik gösterebilmektedir. Virüs; hasta insanlardan öksürme, hapşırma yoluyla ortaya saçılan damlacıklarla ve hastaların temas ettiği yüzeylerden göz, ağız, burun mukozası ve el sıkışma ile bulaştığından, ben de koronavirüsü ile ilgili türkü besteledim ve bestelediğim türküyü sazım eşliğinde söyledim’’ dedi.
Çayır'ın bestelediğim türkünün sözcükleri ise şöyle;
Coronavirüsü gelme vatana
Burası Türkiye, yer yoktur sana
Tokalaşmayı bırak, merhaba bana
Önlem almanın faydası cana
Coronavirüs seni kim saldı
Bütün insanların canını aldı
Türkiye’ye gelme, kapı kapandı
Önlem almanın faydası cana
Ozan Arif der ki, kimse ölmesin
Coronavirüsü bize gelmesin
Sağlık Bakanı’nı herkes dinlesin
Önlem almanın faydası cana