7 yaşında babasının eline tutuşturduğu kemanla başladığı müzik serüveni, bugün hâlâ devam ediyor. Babası davul çalarken ona da keman çalmayı öğreten Ateşgören, zamanla enstrümanına daha da bağlandı ve sahnelerin, sokakların vazgeçilmez sanatçılarından biri haline geldi.
“Müzik ruhun gıdasıdır” diyen Ateşgören, müziğin kendisi için bir terapi olduğunu belirtiyor. Kemanını eline aldığı anda tüm stresini unuttuğunu söyleyen sanatçı, Eskişehir’de özellikle gençlerden büyük ilgi görüyor. Üniversite öğrencileriyle sık sık bir araya gelerek şarkılar söyleyen ve anılarını paylaşan Ateşgören, “Gençler beni seviyor, ben de onları seviyorum. Beni Mustafa Dayı diye çağırıyorlar” diyerek kendisine gösterilen ilgiden memnun olduğunu dile getiriyor.
Sokak müziğinin Eskişehir’in ruhuna katkı sunduğunu ifade eden Yörük Ateşgören, “Bazen insanlar yanıma gelip bir şarkı istiyor, bazen birlikte söylüyoruz. Eskişehir’de olmak güzel, bu şehir müziği seviyor” diyerek duygularını paylaşıyor.
Kemanıyla Dom Dom Kurşunu’ndan eski halk ezgilerine kadar geniş bir repertuvara sahip olan Ateşgören, müzikle iç içe olmaya devam edeceğini söylüyor. Eskişehir sokaklarında kulağınıza tanıdık bir keman sesi gelirse, bilin ki Yörük Ateşgören yine müziğiyle şehre ruh katıyor.