Geçtiğimiz hafta Dünüyle Bugünüyle Eskişehir Grubu ve Eskişehir Sanayi Odası işbirliğiyle “Eskişehir’de Sanayileşmenin Dünü Bugünü” konulu bir söyleşi düzenlendi.

Söyleşi, Sanayi Odası’nın eski başkanlarından ve Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulma aşamasında büyük emekleri olan Mümtaz Zeytinoğlu anısına gerçekleştirildi.

Tanımış olmaktan gurur duyduğum Mümtaz Zeytinoğlu, yine Sanayi Odası’nda başkanlık görevi yapan Yavuz Zeytinoğlu’nun ağabeyiydi.

8 Şubat 1979 tarihinde Ankara dönüşü Eskişehir yakınlarında geçirdiği trafik kazasında 46 yaşında hayatını kaybetti.

Söyleşinin konukları arasında Mümtaz Zeytinoğlu’nun kardeşi Yavuz Zeytinoğlu da vardı. Zaman zaman katkıda bulundu, programlı başka bir toplantısı nedeniyle de erken ayrıldı. Bir başka önemli konuk da önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen idi.

***

Sanayici Mümtaz Zeytinoğlu 1933 yılında doğdu. Ortaöğrenimini Galatasaray Lisesi'nde, yükseköğrenimini İstanbul Teknik Üniversitesinde tamamladı. Yaşantısının sonraki döneminde çeşitli dallarda yatırım-üretim işleriyle uğraştı. 1970'li yıllarda Eskişehir Sanayi Odası'nın başkanlığını yaptı. Aydın ve örnek bir sanayiciydi. Genç yaşına karşın yararlı deneyimler, geçerli çağdaş görüşler kazanmıştı. Zeytinoğlu, gerek kendi iş alanında, gerek sanayinin öteki dallarında yerli kaynakların değerlendirilmesini, dışa bağımlılıktan kurtulunarak "ulusal sanayinin” oluşturulmasını savundu.

***

Tam da onun ölüm yıldönümü olan 8 Şubat’ın bir gün öncesinde düzenlenen bu söyleşinin konuşmacıları Gazeteci-Yazar-Akademisyen Dr. Rüştü Bozkurt ile Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş idi.

Bir öğretmen olan Rüştü Bozkurt, 1970’li yılların ortalarından itibaren Eskişehir’de gazetecilik ve köşe yazarlığı yaptı. Daha sonra da bu çalışmalarına İstanbul’da devam etti, ekonomi gazetelerinde yazılar yazdı, dersler verdi.

Kendi deyimiyle, Türkiye’de gitmediği il, gezmediği Organize Sanayi Bölgesi yoktu.

Hatta kapasitesi 1000’in üzerindeki hayvan çiftliklerini de gezmişti.

***

Bozkurt, Eskişehir sanayinin dününü, Kesikbaş işe bugününü anlattı.

Amerika, İsrail ve Türkiye’nin göçlerle büyüyen ülkeler olduğunu kaydetti Bozkurt, Eskişehir’in de bundan nasibini aldığını vurguladı. Eskişehir’e ilk göçün tatarlarla başladığını, gelirken de tarım aletleriyle birlikte geldiklerini ifade etti. Tatarların, şehirde yaşamak gibi bir kültürleri olduğundan da söz etti.

Daha sonraki göçlerin şehrin gelişmesine, girişimciliğe ise pozitif katkısı olduğunu söyledi.

Bozkurt, şu anda İsmet İnönü 2 olarak adlandırılan caddenin iki tarafının da sanayi tesisleriyle dolu olduğunu vurguladı.

***

Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş da sanayinin bugününü anlatırken, ihracatı gelişen önemli iller arasında olduğumuzu, Organize Sanayi Bölgelerinde 100 bini aşkın kişinin çalıştığını aktardı.

Sanayiciyi anlatırken ilginç bir tanım da yaptı.

Devlet sanayiciyi hırsız (!) gibi görüyor.

İşçi sömüren gözüyle bakıyor.

Hanım “Yüzünü gören cennetlik” diye sitem ediyor.

Çocuklar, “para kazanıyoruz ama babasız büyüyoruz” diyorlar.

Böyle bir tanımdan sonra sanayicinin önemli olduğunu ve değer ürettiğini de hatırlattı.

***

Daha ilginç konu ve bilgilerin yer aldığı bu söyleşideki diyalogları zaman zaman köşemde aktaracağım.